FiKiR VE SANAT ESERLERİ KANUNU
Kanun Numarası : 5846
Kabul Tarihi : 5/12/1951
Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 13/12/1951 Sayı: 7981
Yayımlandığı Düstur
: Tertip: 3 Cilt: 33 Sayfa: 49
*
* *
Bu Kanunun yürürlükte
olmayan hükümleri için bakınız
"Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga Hükümleri
Külliyatı",
Cilt: 1 Sayfa: 365
*
* *
Bu Kanun ile ilgili
tüzükler için, Tüzükler Külliyatı"nın kanunlara
göre düzenlenen nümerik
fihristine bakınız.
*
* *
BİRİNCİ BÖLÜM
Fikir ve Sanat
Eserleri
A) Tarif:
Madde 1 - Bu Kanuna göre eser; sahibinin hususiyetini
taşıyan ve aşağıdaki
hükümler uyarınca ilim ve edebiyat, musiki, güzel
sanatlar veya sinema eserleri
sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulüdür.
B) Fikir ve sanat eserlerinin çeşitleri:
I - İlim ve edebiyat
eserleri:
Madde 2 - İlim ve edebiyat eserleri şunlardır:
1.
(Değişik: 7/6/1995 - 4110/1 md.) Herhangi bir şekilde dil ve yazı ile
ifade
olunan eserler ve her biçim altında ifade edilen bilgisayar programları
ve
bir sonraki aşamada program sonucu doğurması koşuluyla bunların hazırlık
tasarımları,
2. (Değişik: 1/11/1983-2936/1 md.) Her nevi rakıslar,
yazılı koreografi
eserleri, Pandomimalar ve buna benzer sözsüz sahne
eserleri
3. (Değişik: 7/6/1995 - 4110/1 md.) Bedii vasfı bulunmayan her nevi
teknik
ve ilmi mahiyette fotoğraf eserleriyle, her nevi haritalar, planlar,
projeler,
krokiler, resimler, coğrafya ve topoğrafyaya ait maket ve
benzerleri, herçeşit
mimarlık ve şehircilik tasarım ve projeleri, mimari
maketler, endüstri, çevre
ve sahne tasarım ve projeleri.
(Ek: 7/6/1995 -
4110/1 md.) Arayüzüne temel oluşturan düşünce ve ilkeleri
de içine almak
üzere, bir bilgisayar programının herhangi bir ögesine temel
oluşturan
düşünce ve ilkeler eser sayılmazlar.
II - Musiki eserleri:
Madde 3 - Musiki eserleri, her nevi sözlü ve sözsüz
bestelerdir.
III - Güzel sanat eserleri:
Madde 4 - (Değişik: 7/6/1995 - 4110/2 md.)
Güzel sanat
eserleri, estetik değere sahip olan;
1. Yağlı ve suluboya tablolar; her
türlü resimler, desenler, pasteller,
gravürler, güzel yazılar ve tezhipler,
kazıma, oyma, kakma veya benzeri
usullerle maden, taş, ağaç veya diğer
maddelerle çizilen veya tespit edilen
eserler, kaligrafi, serigrafi,
2.
Heykeller, kabartmalar ve oymalar,
3. Mimarlık eserleri,
4. El işleri ve
küçük sanat eserleri, minyatürler ve süsleme sanatı ürünleri
ile tekstil,
moda tasarımları,
5. Fotoğrafik eserler ve slaytlar,
6. Grafik eserler,
7. Karikatür eserleri,
8. Her türlü tiplemelerdir.
Krokiler,
resimler, maketler, tasarımlar ve benzeri eserlerin endüstriyel
model ve
resim olarak kullanılması, düşünce ve sanat eserleri olmak sıfatlarını
etkilemez.
IV - Sinema eserleri:
Madde 5 - Sinema eserleri şunlardır:
1. Sinema
filimleri;
2. Öğretici ve teknik mahiyette olan veya günlük olayları tesbit
eden filim-
ler;
3. Her nevi ilmi, teknik veya bedii mahiyette
projeksiyon diyapozitifleri.
Yukarda zikredilen eserler filim ve camdan
başka bir madde üzerine tesbit
edilmiş olsa da projeksiyonla gösterildiği
takdirde sinema eserleri gurubuna
girer.
Sırf beste, nutuk, konferans ve
saireyi nakle yarıyan filimler sinema eseri
sayılmaz.
C) İşlenmeler:
Madde 6 - Diğer bir eserden istifade suretiyle vücuda
getirilipte bu esere
nispetle müstakil olmıyan ve aşağıda başlıcaları yazılı
fikir ve sanat mahsul-
leri işlenmedir:
1. Tercümeler;
2. Roman,
hikaye, şiir ve tiyatro piyesi gibi eserlerden birinin bu sayılan
nevilerden
bir başkasına çevrilmesi;
3. Musiki, güzel sanatlar, ilim ve edebiyat
eserlerinin filim haline sokul-
ması veya filime alınmaya ve radyo ve
televizyon ile yayıma müsait bir şekle
sokulması;
4. Musiki aranjman ve
tertipleri;
5. Güzel sanat eserlerinin bir şekilden diğer şekillere
sokulması;
6. Bir eser sahibinin bütün veya aynı cinsten olan eserlerinin
külliyat ha-
line konulması;
7. Belli bir maksada göre ve hususi bir
plan dahilinde seçme ve toplama
eserler tertibi;
8. Henüz yayımlanmamış
olan bir eserin ilmi araştırma ve çalışma neticesinde
yayımlanmaya elverişli
hale getirilmesi (İlmi bir araştırma ve çalışma mahsulü
olmayan alelade
transkripsiyonlarla faksimileler bundan müstesnadır.);
9. Başkasına ait bir
eserin izah veya şerhi yahut kısaltılması.
10. (Ek: 7/6/1995 - 4110/3 md.)
Bir bilgisayar programının uyarlanması,
düzenlenmesi veya herhangi bir
değişim yapılması;
11. (EK: 7/6/1995 - 4110/3 md.) Belli bir maksada
göre ve hususi bir
plan dahilinde verilerin ve materyallerin seçilip
derlenmesi sonucu ortaya
çıkan veri tabanları (Ancak, burada sağlanan
koruma, veri tabanı içinde
bulunan verilere materyalin korunması için
genişletilemez).
İşliyenin hususiyetini taşıyan işlenmeler, bu kanuna göre
eser sayılır.
Ç) Alenileşmiş ve yayımlanmış eserler:
Madde 7 - Hak sahibinin rızasiyle umuma arzedilen bir eser
alenileşmiş
sayılır.
Bir eserin aslından çoğaltma ile elde nüshaları hak
sahibinin rızasiyle
satışa çıkarılma veya dağıtılma yahut diğer bir şekilde
ticaret mevkiine
konulma suretiyle umuma arzedilirse o eser yayımlanmış
sayılır.
5680 sayılı Basın Kanununun 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrası hükmü
mahfuz-
dur.
İKİNCİ BÖLÜM
Eser Sahibi
A) Tarif:
I -
Genel olarak:
Madde 8 - (Değişik: 7/6/1995 - 4110/4 md.)
Bir eserin
sahibi, onu meydana getirendir.
Aralarındaki özel sözleşmeden veya işin
mahiyetinden aksi anlaşılmadıkça,
memur, hizmetli ve işçilerin işlerini
görürken meydana getirdikleri eserlerin
mali hak sahipleri bunları
çalıştıran veya tayin edenlerdir. Tüzel kişilerin
uzuvları hakkında da bu
kural uygulanır.
Bir işlenmenin sahibi, asıl eser sahibinin hakları mahfuz
kalmak şartıyla,
onu işleyendir.
Bir eserin yapımcısı veya
yayımlayıcısı, ancak eserin sahibi ile yapacağı
sözleşmeye göre mali hakları
kullanabilir.
Sinematografik eserlerde; yönetmen özgün müzik bestecisi ve
senaryo yazarı,
eserin birlikte sahibidirler. Eserin birlikte sahipleri,
mali hakları, yapacak-
ları bir sözleşmeyle ve uygun bir bedel karşılığında
yapımcıya devredebilirler.
Sinematografik eserin birlikte sahipleri mali
haklarını devrettikten sonra,
aksine ya da özel bir hüküm bulunmadığı
taktirde yapımcı tarafından eserin
çoğaltımına, dağıtımına, kamuya arzına,
kablolu iletimine, televizyon ya da
başka araçlarla yayımına, alt yazı
yazılmasına ya da dublajına itiraz edemezler.
II - Eser sahiplerinin birden
fazla oluşu:
Madde 9 - Birden fazla kimselerin birlikte vücuda
getirdikleri eserin kısım-
lara ayrılması mümkünse, bunlardan her biri vücuda
getirdiği kısmın sahibi sayı-
lır.
Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, eseri
birlikte vücuda getirenlerden her
biri bütün eserin değiştirilmesi veya
yayımlanması için diğerlerinin iştirakini
istiyebilir. Diğer taraf muhik bir
sebep olmaksızın iştirak etmezse, mahkemece
müsaade verilebilir. Aynı hüküm
mali hakların kullanılmasında da uygulanır.
III - Eser sahipleri
arasındaki birlik:
Madde 10 - Birden fazla kimsenin iştirakiyle vücuda
getirilen eser ayrılmaz
bir bütün teşkil ediyorsa, eserin sahibi, onu vücuda
getirenlerin birliğidir.
Birliğe adi şirket hakkındaki hükümler uygulanır.
Eser sahiplerinden biri,
birlikte yapılacak bir muameleye muhik bir sebep
olmaksızın müsaade etmezse, bu
müsaade mahkemece verilebilir. Eser
sahiplerinden her biri, birlik menfaatlerine
tecavüz edildiği takdirde tek
başına hareket edebilir.
Bir eserin vücuda getirilmesinde yapılan teknik
hizmetler veya teferruata
ait yardımlar, iştirake esas teşkil etmez.
B)
Eser sahipliği hakkında karineler:
I - Sahibinin adı belirtilen eserlerde:
Madde 11 - Yayımlanmış eser nüshalarında veya güzel sanat
eserinin aslında,
o eserin sahibi olarak adını veya bunun yerine tanınmış
müstear adını kullanan
kimse, aksi sabit oluncaya kadar o eserin sahibi
sayılır.
(Değişik: 7/6/1995 - 4110/5 md.) Umumi yerlerde veya
radyo-televizyon ara-
cılığı ile verilen konferans ve temsillerde, mutad
şekilde eser sahibi olarak
tanıtılan kimse o eserin sahibi sayılır, meğer
ki, birinci fıkradaki karine
yoluyla diğer bir kimse eser sahibi sayılsın.
II - Sahibinin adı belirtilmiyen eserlerde:
Madde 12 - Yayımlanmış olan bir eserin sahibi 11 inci
maddeye göre belli
olmadıkça, yayımlıyan ve o da belli değilse çoğaltan,
eser sahibine ait hak ve
salahiyetleri kendi namına kullanabilir.
Bu
salahiyetler, 11 inci maddenin 2 nci fıkrasındaki karine ile eser sahi-
binin belli olmadığı hallerde konferansı verene veya temsili icra ettirene
ait-
tir.
Bu maddeye göre salahiyetli kimselerle asıl hak sahipleri
arasındaki münase-
betlere, aksi kararlaştırılmamışsa, adi vekalet hükümleri
uygulanır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Fikri Haklar
A) Eser sahibinin
hakları:
I - Genel olarak:
Madde 13 - Fikir ve sanat eserleri üzerinde sahiplerinin
mali ve manevi
menfaatleri bu kanun dairesinde himaye görür.
Eser
sahibine tanınan hak ve salahiyetler eserin bütününe ve parçalarına
şamildir.
II - Manevi haklar:
1. Umuma arz salahiyeti:
Madde 14 - Bir eserin umuma arzedilip edilmemesini,
yayımlanma zamanını ve
tarzını munhasıran eser sahibi tayin eder.
Bütünü
veya esaslı bir kısmı alenileşmemiş olan, yahut ana hatları her hangi
bir
suretle henüz umuma tanıtılmıyan bir eserin muhtevası hakkında ancak o ese-
rin sahibi malümat verebilir.
Eserin umuma arzedilmesi veya yayımlanma
tarzı, sahibinin şeref ve itibarını
düşürecek mahiyette ise eser sahibi,
başkasına salahiyet vermiş olsa bile eserin
gerek aslının ve gerek işlenmiş
şeklinin umuma tanıtılmasını veya yayımlanmasını
menedebilir. Bu haktan
sözleşme ile vazgeçme hükümsüzdür. Diğer tarafın tazminat
hakkı mahfuzdur.
2. Adın belirtilmesi salahiyeti:
Madde 15 - Eseri, sahibinin adı veya müstear adı ile yahut
adsız olarak,
umuma arzetme veya yayımlama hususunda karar vermek salahiyeti
munhasıran eser
sahibine aittir.
Bir güzel sanat eserinden çoğaltma ile
elde edilen kopyelerle bir işlenmenin
aslı veya çoğaltılmış nüshaları
üzerinde asıl eser sahibinin ad veya alametinin,
kararlaştırılan veya adet
olan şekilde belirtilmesi ve vücuda getirilen eserin
bir kopye veya işlenme
olduğunun açıkça gösterilmesi şarttır.
Bir eserin kimin tarafından vücuda
getirildiği ihtilaflı ise, yahut her han-
gi bir kimse eserin sahibi olduğunu
iddia etmekte ise, hakiki sahibi, hakkının
tesbitini mahkemeden istiyebilir.
(Ek: 7/6/1995 - 4110/6 md.) Eser niteliğindeki mimari yapılarda, yazılı
istem üzerine eserin görülen bir yerine eser sahibinin uygun göreceği
malzeme
ile silinmeyecek biçimde eser sahibinin adı yazılır.
3. Eserde
değişiklik yapılmasını menetmek:
Madde 16 - Eser sahibinin izni olmadıkça eserde veyahut
eser sahibinin
adında kısaltmalar, ekleme ve başka değiştirmeler yapılamaz.
Kanunun veya eser sahibinin müsaadesiyle bir eseri işliyen, umuma arzeden,
çoğaltan, yayımlıyan, temsil eden veya başka bir suretle yayan kimse;
işleme,
çoğaltma, temsil veya yayım tekniği icabı zaruri görülen
değiştirmeleri eser
sahibinin hususi bir izni olmaksızın da yapabilir.
Eser sahibi kayıtsız ve şartsız olarak izin vermiş olsa bile şeref veya
itibarını yahut eserinin mahiyet ve hususiyetlerini bozan her türlü
değiştir-
melere muhalefet hakkını muhafaza eder. Bu haktan sözleşme ile
vazgeçmek
hükümsüzdür.
4. Eser sahibinin zilyed ve malike karşı hakları:
Madde 17 - Çoğaltma veya işleme hakkının sahibi bu hakların
kullanılması
için gerekli olan nispette eserden faydalanmayı, aslın
zilyedinden talep edebi-
lir. Şu kadar ki, hak sahibi eserin kendisine
tevdiini istiyemez.
(Değişik: 7/6/1995 - 4110/7 md.) Aslın maliki, eser
sahibi ile yapmış
olduğu sözleşme şartlarına göre eser üzerinde tasarruf
edebilir. Ancak eseri
bozamaz ve yok edemez ve eser sahibinin haklarına
zarar veremez.
(Ek: 7/6/1995 - 4110/7 md.) Eserin tek ve özgün olması
durumunda eser sahi-
bi, kendisine ait tüm dönemleri kapsayan çalışma ve
sergilerde kullanmak
amacıyla, koruma şartlarını yerine getirerek iade
edilmek üzere eseri iste-
yebilir.
5. Hakların kullanılması:
a)
Genel olarak:
Madde 18 - Mali hakların devamı süresi bitmiş olsa da, eser
sahibi gerçek
kişi ise yaşadığı ve tüzelkişi ise devam ettiği müddetçe 14,
15 ve 16 ncı madde-
ler gereğince haiz olduğu hakları kullanabilir. Mümeyyiz
bulunan küçükler ve
kısıtlılar bu hakları kullanmada kanuni temsilcilerinin
rızasına muhtaç değil-
dirler.
b) Hakları kullanabilecek kimseler:
Madde 19 - Eser sahibi 14 ve 15 inci maddelerin birinci
fıkralariyle kendi-
sine tanınan salahiyetlerin kullanılış tarzlarını tesbit
etmemişse yahut bu
hususu her hangi bir kimseye bırakmamışsa bu
salahiyetlerin ölümünden sonra
kullanılması, vasiyeti tenfiz memuruna; bu
tayin edilmemişse sırasiyle sağ
kalan eşi ile çocuklarına ve mansup
mirasçılarına, ana - babasına, kardeşlerine
aittir.
Eser sahibinin
ölümünden sonra yukarıki fıkrada sayılan kimseler eser sahi-
bine 14, 15 ve
16 ncı maddelerin üçüncü fıkralarında tanınan hakları, mali hak-
ların
devamı süresince ve her halde eser sahibinin ölümünden itibaren 50 yıl
içinde kendi namlarına kullanabilirler.
Eser sahibi veya birinci ve
ikinci fıkralara göre salahiyetli olanlar,
salahiyetlerini kullanmazlarsa;
eser sahibinden veya halefinden mali bir hak
iktisap eden kimse meşru bir
menfaati bulunduğunu ispat şartiyle, eser sahibine
14, 15 ve 16 ncı
maddelerin üçüncü fıkralarında tanınan hakları kendi namına
kullanabilir.
Salahiyetli kimseler birden fazla olup müdahale hususunda birleşemezlerse;
mahkeme, eser sahibinin muhtemel arzusuna en uygun bir şekilde basit
yargılama
usulü ile ihtilafı halleder.
(Değişik: 1/11/1983 - 2936/2 md.)
18 inci madde ile yukarıdaki fıkralarda
sayılan salahiyetli kimselerden
hiçbiri bulunmaz veya bulunup da salahiyetlerini
kullanmazlarsa yahut ikinci
fıkrada belirlenen süreler bitmişse, eser memleketin
kültürü bakımından
önemli görüldüğü takdirde, Kültür ve Turizm Bakanlığı 14, 15,
16 ncı
maddelerin üçüncü fıkralarında eser sahibine tanınan hakları kendi
namına
kullanabilir.
III - Mali haklar:
1. Genel olarak:
Madde 20 - (Değişik: 1/11/1983 - 2936/3 md.)
Henüz
alenileşmemiş bir eserden her ne şekil ve tarzda olursa olsun
faydalanma
hakkı münhasıran eser sahibine aittir. Alenileşmiş bir eserden
eser sahibine
münhasiran tanınan faydalanma hakkı, bu Kanunda mali hak olarak
gösterilenlerden ibarettir. Mali haklar birbirine bağlı değildir. Bunlardan
birinin tasarrufu ve kullanılması diğerine tesir etmez.
Eser sahibinin
meslek birliğine üye olması halinde, yazılı yetki belgesinde
belirttiği
eseri ve ona ilişkin mali haklarının takibi, teklif ücretlerinin
tahsili, bu
ücretlerin ve eserin dağıtımı meslek birliği tarafından yapılır.
Yetki
belgesiyle ilgili esas ve usuller Kültür ve Turizm Bakanlığı tara-
fından
hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
Bir işlenmenin sahibi, kendisine bu
sıfatla tanınan mali hakları, işleme
hususunun serbest olduğu haller
dışında, asıl eser sahibinin müsaade ettiği nis-
pette kullanabilir.
2.
Çeşitleri:
a) İşleme hakkı:
Madde 21 - Bir eserden, onu işlemek suretiyle faydalanma
hakkı munhasıran
eser sahibine aittir.
b) Çoğaltma hakkı:
Madde 22 - (Değişik: 7/6/1995 - 4110/8 md.) Bir eserin
aslını veya işlen-
melerini kısmen ya da tamamen çoğaltma hakkı, münhasıran
eser sahibine aittir.
Eserlerin aslından ikinci bir kopyasının çıkarılması
ya da eserin işaret,
ses ve görüntü nakil ve tekrarına yarayan, bilinen ya
da ileride geliştirile-
cek olan her türlü araca kayıt edilmesi, her türlü
ses ve müzik kayıtları ile
mimarlık eserlerine ait plan, proje ve krokilerin
uygulanması da çoğaltma
sayılır. Aynı kural, kabartma ve delikli kalıplar
hakkında da geçerlidir.
Çoğaltma hakkı, bilgisayar programının geçici
çoğaltılmasını gerektir-
diği ölçüde, programın yüklenmesi, görüntülenmesi,
çalıştırılması, iletilmesi
ve depolanması fiillerini de kapsar.
c) Yayma
hakkı:
Madde 23 - (Değişik: 7/6/1995 - 4110/9 md.)
Bir eseri,
onun aslından veya işlenmesinden çoğaltma ile elde edilmiş
nüshalarını
dağıtmak, kiralamak veya satışa çıkarmak ya da herhangi bir biçim-
de
ticaret konusu yapmak ve bu yoldan faydalanma hakkı yalnızca eser sahibi-
nindir. Yurt dışında çoğaltılmış kopyaların yurt içine getirilmesi
durumunda,
eseri yayma ve faydalanma hakkı eser sahibinindir. Kendi izni
olmadan yapılan
nüshaların ithalini yasaklama hakkı münhasıran eser sahibine
aittir.
Belirli nüshaların hak sahibinin yayma hakkını kullanması sonucu
mülkiyeti
devredilerek ülke sınırları içinde ilk satışı ya da dağıtımı
yapıldıktan sonra
bunların yeniden satışı ya da kiralanması biçiminde
yayımı, kiralama ve kamuya
ödünç verme hakkı saklı kalmak şartıyla, eser
sahibine tanınan yayma hakkını
ihlal etmez.
ç) Temsil hakkı:
Madde 24 - Bir eserden, onun asıl veya işlenmelerini
doğrudan doğruya yahut
işaret, ses veya resim nakline yarıyan aletlerle
umumi mahallerde okumak, çal-
mak, oynamak ve göstermek gibi temsil
suretiyle faydalanma hakkı munhasıran eser
sahibine aittir.
Temsilin
umuma arzedilmek üzere vukubulduğu mahalden başka bir yere her
hangi bir
teknik vasıta ile nakli de eser sahibine aittir.
(Ek: 1/11/1983-2936/4 md.)
Temsil hakkı; eser sahibinin veya meslek birliği-
ne üye olması halinde,
yetki belgesinde belirttiği yetkiler çerçevesinde meslek
birliğinin yazılı
izni olmadan, diğer gerçek ve tüzelkişilerce kullanılamaz.
Ancak, 33 üncü ve
43 üncü maddelerdeki hükümler saklıdır.
d) Radyo ile yayım hakkı:
Madde 25 - Bir eserden, onun asıl veya işlenmelerini radyo
veya buna benzi-
yen ve işaret, ses yahut resim nakline yarıyan diğer teknik
tesislerle yaymak;
böylece yayılan eserleri diğer bir radyo teşekkülünden
naklen alarak ister
telli, ister telsiz olsun tekrar yaymak veya oparlör
yahut buna benziyen ve
işaret, ses yahut resim nakline yarıyan diğer teknik
tesislerle umumi mahaller-
de temsil etmek suretiyle faydalanma hakkı
munhasıran eser sahibine aittir.
3. Süreler:
a) Genel olarak:
Madde 26 - Eser sahibine tanınan mali haklar zamanla
mukayyettir. 46 ve
47 nci maddelerdeki haller dışında koruma süresinin
bitiminden sonra herkes,
eser sahibine tanınan mali haklardan
faydalanabilir.
Bir eserin aslı veya işlenmeleri için tanınan koruma
süreleri birbirine
tabi değildir.
Bu hüküm 9 uncu maddenin birinci
fıkrasındaki eserler hakkında da uygulanır.
Koruma süresi, eserin
alenileşmesinden önce cereyana başlamaz.
Forma veya fasikül halinde
yayımlanan eserlerde son forma veya fasikülün
yayımlandığı tarih, eserin
aleniyeti tarihi sayılır. Fasıla ile yayımlanan
mütaaddit ciltlerden
müteşkkil eserlerin her bir cildi ile bülten, risale, mev-
kute ve yıllıklar
gibi eserlerde aleniyet tarihi bunlardan her birinin yayım-
lanma tarihidir.
Aleniyet tarihinden başlıyan süreler eserin ilk defa alenileştiği veya dör-
düncü fıkraya göre alenileşmiş sayıldığı yıldan sonraki senenin ilk gününden
itibaren hesap olunur.
Eser sahibinin ölümünden itibaren başlıyan
sürelerin hesabında, eser sahi-
binin öldüğü seneyi takip eden yılın ilk
günü başlangıç tarihi sayılır. 10 uncu
maddenin birinci fıkrasında
zikredilen hallerde süre, eser sahiplerinden son sağ
kalanının ölüm
tarihinden sonra başlar.
b) Sürelerin devamı:
Madde 27 - (Değişik: 7/6/1995 - 4110/10 md.)
Koruma
süresi eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl
devam
eder.
Sahibinin ölümünden sonra alenileşen eserlerde koruma süresi ölüm
tarihinden
sonra 70 yıldır.
12 nci maddenin birinci fıkrasındaki hallerde
koruma süresi, eserin aleniyet
tarihinden sonra 70 yıldır; meğer ki eser
sahibi bu sürenin bitmesinden önce
adını açıklamış bulunsun,
İlk eser
sahibi tüzelkişi ise, koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren
70 yıldır.
c) Türkçeye tercüme hususunda koruma süresi:
Madde 28 - (Değişik: 7/6/1995 - 4110/11 md.)
İlk defa
Türkçe'den başka bir dilde yayımlanmış olan bir ilim ve edebiyat
eseri,
yayımlandığı tarihten itibaren 70 yıl içinde eser sahibi veya onun
izniyle
bir başka kişi tarafından Türkçe çevirisi yapılarak yayımlanmamış
ise, 70
yılın geçmesi ile Türkçe'ye çevrilebilir.
ç) El işleri, küçük sanat
eserleri, fotoğraf ve sinema eserlerinde süre:
Madde 29 - (Değişik: 7/6/1995 - 4110/12 md.)
El işleri,
küçük sanat eserleri, fotoğraf ve sinema eserleri için koruma
süresi,
aleniyet tarihinden itibaren 70 yıldır.
B) Tahditler:
I - Amme intizamı
mülahazasiyle:
Madde 30 - Eser sahibine tanınan haklar, eserin ispatı
maksadiyle mahkeme ve
diğer resmi makamlar huzurunda ve alelıtlak zabıta ve
ceza işlerinde bir muame-
leye konu teşkil etmek üzere kullanılmasına mani
değildir. Fotoğraflar, umumi
emniyet mülahazasiyle veya adli maksatlar için
sahibinin rızası alınmaksızın,
resmi makamlar veya bunların emriyle
başkaları tarafından her şekilde çoğaltı-
labilir ve yayılabilir.
Eserin
her hangi bir suretle ticaret mevkiine konmasını, temsilini veya di-
ğer
şekillerde kullanılmasını meneden yahut müsaade veya kontrole bağlı tutan
kamu hukuku hükümleri mahfuzdur.
II - Genel menfaat mülahazasiyle:
1. Mevzuat ve içtihatlar
Madde 31 - Resmen yayımlanan veya ilan olunan kanun, tüzük,
yönetmelik,
tebliğ, genelge ve kazai kararların çoğaltılması, yayılması,
işlenmesi veya her
hangi bir suretle bunlardan faydalanma serbesttir.
2.
Nutuklar:
Madde 32 - Büyük Millet Meclisinde ve diğer resmi meclis ve
kongrelerde,
mahkemelerde, umumi toplantılarda söylenen söz ve nutukların,
haber ve malümat
verme maksadiyle çoğaltılması, umumi mahallerde okunması
veya radyo vasıtasiyle
ve başka suretle yayımı serbesttir.
Hadisenin
mahiyeti ve vaziyetin icabı gerektirmediği hallerde söz ve nutuk
sahiplerinin adı zikredilmiyebilir.
Bu söz ve nutukları birinci fıkrada
zikredilenden başka bir maksatla çoğalt-
mak veya diğer bir suretle yaymak
eser sahibine aittir.
3. Temsil serbestisi:
Madde 33 - Yayımlanmış bir eserin; umumi mahallerde,
munhasıran eğitim ve
öğretim maksadiyle veya intifa kasdı olmaksızın
meccanen temsili serbesttir.
Aynı kaide safi gelirleri tamamen hayır
gayelerine tahsis edilen müsamereler
hakkında da uygulanır.
Bununla
beraber eser sahibinin ve eserin adını mütat şekilde zikretmek icap
eder.
4. Eğitim ve öğretim için seçme ve toplama eserler:
Madde 34 - (Değişik birinci fıkra: 7/6/1995 - 4110/13 md.)
Yayımlanmış
musiki, ilim ve edebiyat eserlerinden ve alenileşmiş güzel sanat
eserlerinden,
maksadın haklı göstereceği bir nispet dahilinde iktisablar
yapılmak suretiyle,
hal ve vaziyetinden eğitim ve öğretim gayesine tahsis
edildiği anlaşılan seçme
ve toplama eserler vücuda getirilmesi serbesttir. 2
nci maddenin üçüncü bendinde
ve 4 üncü maddenin birinci fıkrasının birinci ve
beşinci bentlerinde gösterilen
neviden eserler, ancak seçme ve toplama
eserin münderecatını aydınlatmak üzere
iktibas edilebilir. Ancak bu
serbestlik,hak sahibinin meşru menfaatlerine haklı
bir sebep olmadan zarar
verir veya eserden normal yararlanma ile çelişir şekil-
de kullanılamaz.
Münhasıran okullara mahsus olarak hazırlanan ve
Milli Eğitim Bakanlığı
tarafından onanan (okul-radyo) yayımları için de
birinci fıkra hükümleri
uygulanır.
Bütün bu hallerde eser ve eser
sahibinin adı mütat şekilde zikredilmek
icap eder.
5. İktibas
serbestisi:
Madde 35 - Bir eserden aşağıdaki hallerde iktibas yapılması
caizdir:
1. Alenileşmiş bir eserin bazı cümle ve fıkralarının müstakil bir
ilim ve
edebiyat eserine alınması;
2 - Yayımlanmış bir bestenin en çok
tema, motif, pasaj ve fikir nevinden
parçalarının müstakil bir musiki
eserine alınması;
3. Alenileşmiş güzel sanat eserlerinin ve yayımlanmış
diğer eserlerin, mak-
sadın haklı göstereceği bir nispet dahilinde ve
münderacatını aydınlatmak mak-
sadiyle bir ilim eserine konulması;
4.
Alenileşmiş güzel sanat eserlerinin ilmi konferans veya derslerde,
konuyu
aydınlatmak için projeksiyon ve buna benzer vasıtalarla gösterilmesi.
İktibasın belli olacak şekilde yapılması lazımdır. İlim eserlerinde,
iktibas
hususunda kullanılan eserin ve eser sahibinin adından başka bu kısmın
alındığı
yer belirtilir.
6. Gazete münderecatı:
Madde 36 - Basın Kanununun 15 inci maddesi hükmü mahfuz
kalmak üzere basın
veya radyo tarafından umuma yayılmış bulunan günlük
havadisler ve haberler ser-
bestçe iktibas olunabilir.
Gazete veya
dergilerde çıkan içtimai, siyasi veya iktisadi günlük meselelere
mütaallik
makale ve fıkraların iktibas hakkı sarahaten mahfuz tutulmamışsa aynen
veya
işlenmiş şekilde diğer gazete ve dergiler tarafından alınması ve radyo va-
sıtasiyle veya diğer bir suretle yayılması serbesttir. İktibas hakkı mahfuz
tu-
tulsa bile sözü geçen makale ve fıkraların kısaltılarak basın özetleri
şeklinde
alınması, radyo vasıtasiyle veya diğer bir suretle yayılması
caizdir.
Bütün bu hallerde, iktibas edilen gazete, dergi ve ajansın ve eğer
bunlar da
başka bir kaynaktan alınmışlarsa o kaynağın adı, tarih ve
sayısından başka maka-
le sahiplerinin adı, müstear adı veya alameti
zikredilmek icabeder.
7. Röportaj:
Madde 37 - Röportaj mahiyetinde olmak üzere günlük
hadiselere bağlı olarak
fikir ve sanat eserlerinden bazı parçaların işaret,
ses veya resim nakline
yarıyan vasıtalara alınması caizdir. Bu şekilde
alınmış paraların çoğaltılması,
yayılması, temsil edilmesi veya radyo ile
yayınlanması serbesttir.
Alenileşmiş ilim ve edebiyat eserlerinden bazı
parçaların röportaj çerçeve-
sini aşmamak şartiyle radyo vasıtasiyle
yayınlanması caizdir.
III - Hususi menfaat mülahazasiyle:
1. Şahsan
kullanma:
Madde 38 - (Değişik: 7/6/1995 - 4110/14 md.)
Bütün
fikir ve sanat eserlerinin, yayımlanma veya kar amacı güdülmeksizin
şahsen
kullanmaya mahsus çoğaltılması mümkündür. Ancak, bu çoğaltma hak sahi-
binin
meşru menfaatlerine haklı bir sebep olmadan zarar veremez ya da eserden
normal yararlanmaya aykırı olamaz.
Herkes birinci fıkra hükmü
çerçevesinde musiki, ilim ve edebiyat eserlerini
işleyebileceği gibi
başkasına da işletebilir.
Sözleşmede belirleyici hükümlerinin yokluğu
durumunda, hata düzeltme de
dahil, bilgisayar programının düşünüldüğü amaca
uygun kullanımı için gerekli
olduğu durumda, bilgisayar programının onu
hukuki yollardan edinen kişi tara-
fından çoğaltılması ve işlenmesi
serbesttir.
Bilgisayar programını yasal
yollardan edinen kişinin programı yüklemesi,
çalıştırması ve hataları
düzeltmesi sözleşme ile önlenemez. Bilgisayar prog-
ramının kullanımı için
gerekli olduğu sürece, bilgisayar programını kullanma
hakkına sahip kişinin
bir adet yedekleme kopyası yapması sözleşme ile önle-
nemez.
Bilgisayar
programının kullanım hakkına sahip kişinin yapmaya hak kazandığı
bilgisayar
programının yüklenmesi, görüntülenmesi, çalıştırılması, iletilmesi
veya
depolanması fiillerini ifa ettiği sırada, bilgisayar programının herhangi
bir ögesi altında yatan düşünce ve ilkeleri belirlemek amacı ile, programın
işleyişini gözlemlemesi, tetkik etmesi ve sınaması serbesttir.
Bağımsız
yaratılmış bir bilgisayar programı ile diğer programların araiş-
lerliğini
gerçekleştirmek üzere gerekli bilgileri elde etmek için,bilgisayar
programının çoğaltılması ve işlenmesi anlamında kod'un çoğaltılmasının ve
kod formunun çevirisinin de zorunlu olduğu durumlarda, bu fiillerin ifası
aşağıdaki şartların karşılanması halinde serbesttir:
1. Bu fiillerin,
ruhsat sahibi veya bir bilgisayar programının kopyasını
kullanma hakkı
sahibi diğer bir kişi tarafından veya onların adına bunu yapma-
ya yetkili
kişi tarafından ifa edilmesi,
2. Araişlerliği gerçekleştirmek için gerekli
bilginin, (1) numaralı bentte
belirtilen kişilerin kullanımlarına
sunulmaması,
3. Bu fiillerin, araişlerliği gerçekleştirmek için gereken
program parça-
ları ile sınırlı olması.
Yukarıdaki fıkra hükümleri, onun
uygulanması ile elde edilen bilgilerin;
1. Bağımsız yaratılmış bilgisayar
programının araişlerliğini gerçekleş-
tirmenin dışında diğer amaçlar için
kullanılmasına,
2. Bağımsız yaratılmış bilgisayar programının araişlerliği
için gerekli ol-
duğu durumlar dışında başkalarına verilmesine,
3. İfade
ediliş bakımından esastan benzer bir bilgisayar programının geliş-
tirilmesi, üretilmesi veya pazarlanması veya fikri hakları ihlal eden
herhangi
diğer bir fiil için kullanılmasına,
İzin vermez.
Altıncı ve
Yedinci fıkra hükümleri, programdan normal yararlanma ile çeli-
şir veya hak
sahibinin meşru yararlarına makul olmayan müdahale eder şekilde
kullanılmasına izin verecek tarzda yorumlanamaz.
2.
Bestekarlara tanınan haklar:
Madde 39 - (Değişik: 7/6/1995 - 4110/15 md.)
Bir
edebiyat eseri, ancak eser sahibinin yazılı izniyle müzik eserinde
kullanılabilir.
Herhangi bir müzik eserinde kullanılan her türden güfte,
libretto ve ben-
zeri eserler bestelendiğinde, ortak eser kayıt, tescil ve
ticari dolaşıma
konulmadan önce bu izin her aşamada belgelendirilir ve hak
sahipleri ile diğer
ilgililer tarafından denetlenir.
Güftelerin, konser
ve radyo-televizyon programlarına konularak parasız
dağıtılması ve ses
taşıyıcılarının üstünde veya bunlarla birlikte verilmek
üzere bastırılması
mümkündür. Bu imkanlardan yararlanan kimse, edebiyat eserinin
ve eser
sahibinin adını belirtmek zorundadır.
3. Kopye ve teşhir:
Madde 40 - Umumi yollar, caddeler ve meydanlara, temelli
kalmak üzere konu-
lan güzel sanat eserlerini; resim, grafik, fotoğraf ve
saire ile çoğaltma, yay-
ma, umumi mahallerde projeksiyonla gösterme, radyo
ve benzeri vasıtalarla yayım-
lama caizdir. Bu salahiyet mimarlık eserlerinde
yalnız dış şekle munhasırdır.
Üzerlerine, sahibi tarafından sarahaten
menedici bir kayıt konulmuş olmadık-
ça güzel sanat eserleri, malikleri veya
bunların muvafakatiyle başkaları tara-
fından umumi mahallerde teşhir
edilebilir.
Açık artırma ile satılacak eserler umuma teşhir olunabilir.
Umumi mahallerde
teşhir edilen veya açık artırmaya konulan bir eseri sergi
veya artırmayı tertip
eden kimseler tarafından bu maksatlarla çıkarılacak
kataloğ, kılavuz veya bunla-
ra benzer matbualar vasıtasiyle çoğaltma ve
yayma caizdir.
Bu hallerde, aksine yerleşmiş adet yoksa, eser sahibinin
adının zikrinden
vazgeçilebilir.
4. Plak, video kasetleri ve ses
kasetlerinin umumi mahallerde kullanılması:
Madde 41 - (Değişik: 1/11/1983-2936/6 md.)
Eser
sahibinin izniyle, ses, görüntü veya ses ve görüntü tekrarına yarayan
vasıtalara alınmış bu umumi mahallerde temsil edilmek üzere özel
işaretlenmiş
olan musiki, ilim ve edebiyat eserlerinin umumi mahallerde
çalınması veya göste-
rilmesi suretiyle temsili mümkündür. Ancak, özel olarak
işaretlenmemiş plak,
video kaset ve ses kasetlerinden eser sahibinin veya
yetkili kıldığı hallerde
meslek birliğinin uygun bir bedeli tazminat olarak
isteme hakları saklıdır.
Bu tazminat miktarının tespiti, takibi, eser sahibi
ile meslek birliği ara-
sında paylaştırılmasına ilişkin usul ve esaslar;
Türkiye Radyo - Televizyon
Kurumu ile meslek birliğinin görüşü alındıktan
sonra, Kültür ve Turizm Bakanlı-
ğınca hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
IV - Hükümete tanınan yetkiler:
1. Meslek birliklerinin
kurulması:
Madde 42 - (Değişik: 1/11/1983-2936/7 md.)
(Değişik
birinci fıkra: 7/6/1995 - 4110/16 md.) Eser sahipleri ve komşu
hak
sahipleri, üyelerinin ortak çıkarlarını korumak ve mevzuatın öngördüğü
esas
ve usuller içinde bu Kanun ile tanınmış haklarının takibini, alınacak
ücretlerin tahsilini ve hak sahiplerine dağıtımını sağlamak üzere, Kültür
Bakanlığnca hazırlanan ve Bakanlar Kurulunca onaylanan tüzük ve tip
statülere
uygun olarak meslek birlikleri kurabilirler. Alan tespiti tüzük
ile belirlenir.
Aynı alanda birden fazla meslek birliği kurulabilir. Her
birlik ihtiyaçlar
doğrultusunda şubeler açarak çalışabilir.
Değişik:
(7/6/1995 - 4110/16 md.) Meslek birlikleri, Kültür Bakanlığınca
hazırlanarak
Bakanlar Kurulunca onaylanan tip statüye uygun olarak, bir üst
kuruluş
kurabilirler.
Meslek birlikleri ve federasyon özel hukuka tabi
tüzelkişilerdir. Üyeleri
sermaye koymak, kar ve zarara, hukuki mesuliyete
iştirak etmekle yükümlü tutu-
lamazlar.
Meslek birliklerinin ve
federasyonun tip statülerinde genel kurul, yönetim
kurulu, denetleme kurulu,
teknik - bilim kurulu ve haysiyet kurulu mecburi organ
olarak düzenlenir. Bu
birliklerin ve federasyonun kurulması, kontrolü; denetlen-
mesi ile ilk genel
kurullarını toplayabilmeleri için gerekli en az üye sayısı,
diğer ihtiyari
organları, kurullarının teşekkül tarzı, üye sayısı ve görevleri
üyeliğe
girme, çıkma ve çıkarılma şartları, şubelerini kurabilecekleri bölgele-
rin
tespiti, yurt içi ve yurt dışındaki kamu kurum ve kuruluşları, gerçek ve
özel hukuk tüzelkişileri ile olan ilişkileri, bu ilişkilerdeki hak ve
yetkileri,
üyeleriyle olan mali ilişkileri, elde edilen telif ücreti ve
tazminatların dağı-
tımı ve diğer usul ve esaslara ilişkin hususlar; ilgili
kuruluşların görüşleri
alındıktan sonra Kültür ve Turizm Bakanlığınca
hazırlanacak tüzükle belirlenir.
4/10/1983 tarihli ve 2908 sayılı Dernekler
Kanununun 21 inci maddesinin
ikinci fıkrası, 30, 37, 40, 42, 43, 44, 45, 48,
65, 66, 67, 68, 69, 70 ve
90 ıncı maddeleri, bu maddeye göre kurulacak
meslek birlikleri ve federasyon
için de ceza hükümleriyle birlikte
uygulanır.
Türk uyruklu eser sahiplerinin mali hakları, ülke içinde bu
maddeye göre
kurulan meslek birlikleri dışında; başka birlik, dernek ve
benzeri kuruluşlar
tarafından takip edilemez.
Radyo-Televizyon
Yayınlarında Telif Hakkı (1)
Madde 43 - (Değişik: 7/6/1995 - 4110/17 md.)
Radyo-Televizyon yayınlarında kullanılan fikir ve sanat eserlerine telif
hakkı ödenir.
---------------
(1) Bu madde başlığı 7/6/1995 tarih ve
4110 sayılı Kanunun 17 nci maddesi ile
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Her tür yayınlarda; tanıtım amacıyla kullanılan eserin tümü
üzerindeki
hakları zedelemeyecek düzeydeki kısa tespitler için eser
sahiplerinden izin
alınmaz ve herhangi bir ücret ödenmez.
Eserlerin
herhangi bir bölümünün söz veya müzik programlarını tanıtma,
yardımcı
dramatik unsur, sinyal, jenerik, geçiş müziği ve benzeri maksat-
larla
kullanılması kısa tespit sayılır.
Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun kısa
dalga radyo istasyonlarından
yurt dışına yapılacak yayınlarda yararlanılan
eserler dolayısıyla eser sa-
hiplerine ücret ödenmez.
3. Fikir ve sanat
eserlerinin işaretlenmesi:
Madde 44 - (Değişik: 7/6/1995 - 4110/18 md.)
Mali hak
sahipleri ile fikir ve sanat eserlerinin işaret, ses ve resim-
le tekrarına
yarayan aletleri imal edenler ve basanlar; bu Kanunun öngördüğü
şekilde
çoğaltarak satışa çıkarılacak, dağıtılacak veya başka türlü ticaret
mevkiine
konacak bir eserin bütün nüshalarında işaret ve seri numarası bulun-
durmakla müştereken yükümlüdürler.
Her türlü boş video kaseti, ses
kaseti, kompakt disk, bilgisayar disketi
imal veya ticari amaçla ithal eden
gerçek ve tüzel kişiler, imalat veya itha-
lat bedeli üzerinden yüzde beşi
geçmemek üzere Bakanlar Kurulu kararıyla be-
lirlenecek orandaki miktarı
keserek, bir ay içinde topladıkları meblağı,son-
raki ayın engeç yarısına
kadar Kültür Bakanlığı adına bir ulusal bankada açı-
lacak özel hesaba
yatırmakla yükümlüdürler.
Bakanlık, bu hesapta toplanan miktarın 3/4'ünü,
meslek birliklerinin tem-
sil ettikleri hak sahiplerine dağıtılmak üzere
meslek birlikleri arasında pay-
laştırır. Meslek birlikleri bu parayı,
Bakanlığın onaylayacağı dağıtım plan-
larına göre hak sahiplerine dağıtır.
Bakanlık bu planları onaylarken, meslek
birliklerince temsil edilen
eserlerin özel kopyalama miktarını gözönüne alır.
Bakanlık, bu miktarın geri
kalan 1/4'ünü, kültürel ve sosyal amaçlarla ve
fikri haklara tecavüzün
önlenmesi için kullanır.
Fikir ve
sanat eserleri nüshalarının şahsi veya umumi mahallerde temsil
edilmek
amacıyla kullanımlarına göre üzerlerine konacak işaret ve seri nu-
maralarına, bunu taşımayan nüshaların toplattırılmasına, çoğaltılan ve da-
ğıtılan nüsha sayısının kime bildirileceğine ve diğer hususlara ilişkin
usul ve esaslar Kültür Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle tespit edilir.
4. Güzel sanat eserlerinin satış bedellerinden pay verilmesi:
Madde 45 - 4 üncü maddenin 1 inci ve 2 nci bendinde sayılan
güzel sanat
eserlerinin asıllariyle 2 nci maddenin 1 inci bendinde ve 3 üncü
maddede sayı-
lıpta yazarlarla bestecilerin el yazısiyle yazılmış
eserlerinin asıllarından
biri eser sahibi veya mirasçıları tarafından bir
defa satıldıktan sonra eser,
koruma süresi içinde bir sergide veya açık
artırmada yahut bu gibi eşyayı satan
bir mağazada satış konusu olarak elden
ele geçtikçe bu satış bedeli ile bir
önceki satış bedeli arasında açık bir
nispetsizlik bulunması halinde satıcıya
her defasında, bedel farkından
münasip bir payı eser sahibine, bu ölmüşse miras
hükümlerine göre üçüncü
dereceye kadar (Bu derece hariç) kanuni mirasçılarına
ve eşine, bunlar da
yoksa mesleki birliğe vermek borcu bir kararname ile yükle-
tilebilir.
Kararnamede:
1. Bedel farkının yüzde onunu geçmemek şartiyle farkın
nispetine göre
tesbit edilecek bir pay tarifesi;
2. Bedeli kararnamede
tesbit edilecek miktarı aşmıyan satışların pay
vermek borcundan muaf
tutulacağı;
*
3. Eser nevileri itibariyle mesleki birliğin hangi
kolunun ilgili sayılabi-
leceği;
gösterilir.
Satışın vukubulduğu
müessese sahibi satıcı ile birlikte müteselsilen mesul-
dür.
Cebri satış
hallerinde pay ancak diğer alacaklar tamamen ödendikten sonra
ödenir.
Pay verme borcunun zamanaşımı, bu borcun doğumunu intaç eden satıştan iti-
baren beş yıldır.
5. Devletin faydalanma salahiyeti:
Madde 46 - (Değişik: 1/11/1983 - 2936/10 md.)
Çoğaltma
ve yayımı eser sahibi tarafından açıkça men edilmemiş olan ve
umumi
kütüphane, müze ve benzeri müesseselerde saklı bulunan henüz
yayımlanmamış
veya alenileşmemiş eserler, mali haklarla ilgili koruma süresi
dolmuş olmak
şartıyla, bulunduğu kamu kurum ve kuruluşuna ait olur.
Bunlardan kamu kurum ve
kuruluşları ile bilimsel vesair amaçla yararlanmak
isteyen kişi ve kuruluşların
izin alacakları merci ve bunlardan alınacak
ücretlerle bu ücretlerin hangi kül-
türel gayelerde sarfedileceği ve diğer
hususlar, ilgili kuruluşların görüşü
alındıktan sonra Kültür ve Turizm
Bakanlığınca hazırlanacak tüzükle belirlenir.
6. Kamuya maletme:
Madde 47 - Bir kararname ile memleket kültürü için önemi
haiz görülen bir
eser üzerindeki mali haklardan faydalanma salahiyeti, hak
sahiplerine münasip
bir bedel ödenmesi suretiyle koruma süresinin bitiminden
önce kamuya maledile-
bilir.
Bu hususta karar verilebilmesi için eserin
Türkiye'de veya Türk vatandaş-
ları tarafından Türkiye dışında yayımlanmış
olması ve aynı zamanda eser nüsha-
larının iki yıldan beri tükenmiş
bulunması ve hak sahibinin münasip bir süre
içersinde bunun yenisini
yayımlıyacağının da ihtimal dışında görülmüş olması
lazımdır.
Bu
kararnamede:
1. Eser ve sahibinin adı;
2. Müktesep hakları ihlal edilen
kimselere ödenecek bedel;
3. Mali hakları kullanacak makam veya müessese;
4. Verilen bedelin itfasından sonra elde edilecek safi karın hangi kültürel
gayelere tahsis edileceği;
yazılır.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Sözleşme ve Tasarruflar
A) Hayatta vaki tasarruflar:
I - Asli
iktisap:
Madde 48 - Eser sahibi veya mirasçıları kendilerine kanunen
tanınan mali
hakları süre, yer ve muhteva itibariyle mahdut veya
gayrimahdut, karşılıklı veya
karşılıksız olarak başkalarına devredebilirler.
Mali hakları sadece kullanma salahiyeti de diğer bir kimseye bırakılabilir.
(Ruhsat).
Yukardaki fıkralarda sayılan tasarruf muameleleri henüz vücuda
getirilmemiş
veya tamamlanacak olan bir esere taallük etmekte ise batıldır.
II - Devren iktisap:
Madde 49 - Eser sahibi veya mirasçılarından mali bir hak
veya böyle bir
hakkı kullanma ruhsatını iktisap etmiş olan bir kimse, ancak
bunların yazılı
muvafakatiyle bu hakkı veya kullanma ruhsatını diğer birine
devredebilir.
İşleme hakkının devrinde, devren iktisap eden kimse hakkında
da eser sahibi
veya mirasçılarının aynı suretle muvafakatı şarttır.
III - Sözleşmeler:
1. Vücuda getirilecek eserler:
Madde 50 - 48 ve 49 uncu maddelerde sayılan tasarruf
muamelelerine dair
taahhütler, eser henüz vücuda getirilmeden önce yapılmış
olsa dahi muteberdir.
Eser sahibinin ileride vücuda getireceği eserlerin
bütününe veya muayyen bir
nevi'ine taallük eden bu kabil taahhütleri
taraflardan her biri, ihbar tarihin-
den bir yıl sonra hüküm ifade etmek
üzere feshedebilir.
Eser tamamlanmadan önce, eser sahibi ölür veya tamamlama
kabiliyetini zayi
eder, yahut kusuru olmaksızın eserin tamamlanması imkansız
hale gelirse zikri
geçen taahhütler kendiliğinden münfesih olur. Diğer
tarafın iflas etmesi veya
sözleşme uyarınca devraldığı mali hakları
kullanmaktan aciz duruma düşmesi yahut
kusuru olmaksızın kullanmanın imkansız
hale gelmesi hallerinde de aynı hüküm
caridir.
2. İlerideki
faydalanma imkanları:
Madde 51 - İleride çıkarılacak mevzuatın eser sahibine
tanıması muhtemel
mali hakların devrine veya bunların başkaları tarafından
kullanılmasına mütaal-
lik sözleşmeler batıldır.
İleride çıkarılacak
mevzuatla mali hakların şümulünün genişletilmesi veya
koruma süresinin
uzatılmasından doğacak salahiyetlerden vazgeçmeyi yahut bunla-
rın devrini
ihtiva eden sözleşmeler hakkında aynı hüküm caridir.
IV - Şekil:
Madde 52 - Mali haklara dair sözleşme ve tasarrufların
yazılı olması ve
konuları olan hakların ayrı ayrı gösterilmesi şarttır.
V - Tekeffül:
1.
Hakkın mevcut olmaması:
Madde 53 - Mali bir hakkı başkasına devreden veya kullanma
ruhsatını veren
kimse, iktisap edene karşı hakkın mevcudiyetini Borçlar
Kanununun 169 ve 171
inci maddeleri hükmünce zamindir.
Haksız fiillerden
ve sebepsiz mal iktisabından doğan talepler mahfuzdur.
2. Salahiyetin mevcut
olmaması:
Madde 54 - Mali bir hakkı yahut kullanma ruhsatını devre
salahiyetli olmıyan
kimseden iktisap eden, hüsnüniyet sahibi olsa bile himaye
görmez.
Salahiyeti olmaksızın mali bir hakkı başkasına devreden veya
kullanma ruh-
satını veren kimse; salahiyeti bulunmadığına diğer tarafın
vakıf olduğunu veya
vakıf olması lazımgeldiğini ispat etmedikçe tasarrufun
hükümsüz kalmasından do-
ğan zararı tazminle mükelleftir. Kusur halinde
mahkeme; hakkaniyet gerektiri-
yorsa daha geniş bir tazminata hükmedebilir.
Haksız fiillerden ve sebepsiz mal iktisabından doğan talepler mahfuzdur.
VI - Yorum kaideleri:
1. Şümul:
Madde 55 - Aksi kararlaştırılmış olmadıkça mali bir hakkın
devri veya bir
ruhsatın verilmesi eserin tercüme veya sair işlenmelerine
şamil değildir.
2. Ruhsat:
Madde 56 - Ruhsat; mali hak sahibinin başkalarına da aynı
ruhsatı vermesine
mani değilse (basit ruhsat), yalnız bir kimseye mahsus
olduğu takdirde (tam
ruhsat) tır.
Kanun veya sözleşmeden aksi
anlaşılmadıkça her ruhsat basit sayılır.
Basit ruhsatlar hakkında hasılat
kirasına, tam ruhsatlar hakkında intifa
hakkına dair hükümler uygulanır.
3.Mülkiyetin intikali:
Madde 57 - Asıl veya çoğaltılmış nüshalar üzerindeki
mülkiyet hakkının dev-
ri, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, fikri hakların
devrini ihtiva etmez.
Bir güzel sanat eseri üzerinde çoğaltma hakkını haiz
olan bir kimseden kalıp
ve sair çoğaltma aletlerinin zilyedliğini iktisap
eden kimse, aksi kararlaştı-
rılmamışsa, çoğaltma hakkını da iktisap etmiş
sayılır.
Bir sinema eserinin çoğaltılmış nüshaları üzerinde mülkiyet iktisap
eden
kimse, aksi kararlaştırılmamışsa, temsil hakkını da iktisap etmiş
sayılır.
VII - Cayma hakkı:
Madde 58 - Mali bir hak veya ruhsat iktisap eden kimse,
kararlaştırılan süre
içinde ve eğer bir süre tayin edilmemişse icabı hale
göre münasip bir zaman
içinde hak ve salahiyetlerden gereği gibi faydalanmaz
ve bu yüzden eser sahibi-
nin menfaatleri esaslı surette ihlal edilirse eser
sahibi sözleşmeden cayabilir.
Cayma hakkını kullanmak istiyen eser sahibi
sözleşmedeki hakların kullanıl-
ması için noter vasıtasiyle diğer tarafa
münasip bir mehil vermeye mecburdur.
Hakkın kullanılması, iktisap eden kimse
için imkansız olur veya tarafından
reddedilir yahut bir mehil verilmesi
halinde eser sahibinin menfaatleri esaslı
surette tehlikeye düşmekte ise
mehil tayinine lüzum yoktur.
Verilen mehil neticesiz geçerse veya mehil
tayinine lüzum yoksa noter vası-
tasiyle yapılacak ihbar ile cayma tamam
olur. Cayma ihbarının tebliğinden iti-
baren 4 hafta geçtikten sonra caymaya
karşı itiraz davası açılamaz.
İktisap edenin mali hakkı kullanmamakta kusuru
yoksa veya eser sahibinin
kusuru daha ağır ise hakkaniyet gerektiği hallerde
iktisap eden, münasip bir
tazminat istiyebilir.
Cayma hakkından önceden
vazgeçme caiz olmadığı gibi bu hakkın dermeyanını
iki yıldan fazla bir süre
için meneden takyitler de hükümsüzdür.
VIII- Hakkın eser
sahibine avdeti:
Madde 59 - Eser sahibi veya mirasçıları mali bir hakkı
muayyen bir gaye
zımmında yahut muayyen bir süre için devretmişlerse gayenin
ortadan kalkması
veya sürenin geçmesiyle ilgili hak, sahibine avdet eder. Bu
hüküm, başkasına
devrine sözleşme ile müsaade edilmemiş olan mali bir hakkı
iktisap eden kimsenin
ölümü yahut iflası halinde cari değildir; meğer ki,
işin mahiyeti icabı, hakkın
kullanılması, iktisap edenin şahsına bağlı
bulunsun.
Muayyen bir gaye zımmında veya muayyen bir süre için verilen
ruhsatlar bi-
rinci fıkrada sayılan hallerde son bulur.
B) Vazgeçme:
Madde 60 - Eser sahibi yahut mirasçıları, kendilerine
kanunen tanınan mali
haklardan, önceden vakı tasarruflarını ihlal etmemek
şartiyle, bir resmi senet
tanzimi ve bu hususun Resmi Gazete'de ilanı
suretiyle vazgeçebilirler.
Vazgeçme, ilan tarihinden başlıyarak koruma
süresinin bitmesi halindeki
hukuki neticeleri doğurur.
C) Haciz ve
rehin:
I - Caiz olmıyan haller:
Madde 61 - İcra ve İflas Kanununun 24 ve 30 uncu
maddelerinin hükümleri
mahfuz kalmak şartiyle:
1. Eser sahibinin veya
mirasçılardan birinin mülkiyeti altında bulunan he-
nüz alenileşmemiş bir
eserin müsvedde veya asılları;
2. Sinema eserleri hariç olmak üzere birinci
bentte zikredilen eserler üze-
rindeki mali haklar;
3. Eser sahibinin,
mali haklara dair hukuki muamelelerden doğan paradan
gayrı alacakları;
Kanuni veya akdi bir rehin hakkının, cebri icranın veya hapis hakkının
konu-
su olamaz.
II- Caiz olan haller:
Madde 62 - Aşağıdaki hükümler dairesinde:
1.
Alenileşmiş bir eserin müsveddesi veya aslı;
2. Yayımlanmış bir eserin
çoğaltılmış nüshaları;
3. Eser sahibinin korunmaya layık olan manevi
menfaatlerini ihlal etmemek
şartiyle alenileşmiş bir eser üzerindeki mali
hakları;
4. Eser sahibinin mali haklara dair hukuki muamelelerden doğan para
ala-
cakları;
Kanuni veya akdi bir rehin hakkının, cebri icranın yahut
hapis hakkının ko-
nusunu teşkil edebilir.
Birinci fıkrada sayılan
konulara dair rehin sözleşmesinin muteber olması
için yazılı şekilde
yapılması lazımdır. Sözleşmede rehin olarak verilenler ayrı
ayrı
gösterilmelidir.
Güzel sanat eserlerine ait kalıplar ve sair çoğaltma
vasıtaları, birinci
fıkranın üçüncü bendinde yazılı mali haklar üzerinde
cebri icra tatbikı için
lüzumlu görüldüğü nispette zilyed olan kimselerden
geçici olarak alınabilir.
Mimarlık eserleri hariç olmak üzere güzel sanat
eserlerinin asılları ve eser
sahibine yahut mirasçılarına ait musiki, ilim ve
edebiyat eserlerinin müsvedde-
leri, birinci fıkranın üçüncü bendinde yazılı
mali haklar üzerinde cebri icra
tatbikı için lüzumlu görüldüğü nispette
zilyed olan kimselerden geçici olarak
alınabilir.
241O
Ç) Miras:
I - Genel olarak:
Madde 63 - Bu Kanunun tanıdığı mali haklar miras yolu ile
intikal eder.
Mali haklar üzerinde ölüme bağlı tasarruflar yapılması
caizdir.
II - Müşterek eser sahiplerinden birinin ölümü:
Madde 64 - Eseri birlikte vücuda getirenlerden biri, eserin
tamamlanmasın-
dan yahut alenileşmesinden önce ölürse hissesi, diğerleri
arasında taksime
uğrar. Bunlar, ölenin mirasçılarına münasip bir bedel
ödemekle mükelleftirler.
Miktar üzerinde uzlaşamazlarsa bunu mahkeme tayin
eder.
Eseri birlikte vücuda getirenlerden biri eserin alenileşmesinden sonra
ölür-
se diğerleri, ölenin mirasçılariyle birliği devam ettirip ettirmemekte
serbest-
tirler.
Devama karar vermeleri halinde, sağ kalan eser
sahipleri mirasçılardan bir-
liğe karşı haklarının kullanılması hususunda
bir temsilci tayinini talep edebi-
lirler.
Devama karar verilmediği
takdirde birinci fıkra hükümleri uygulanır.
III - Mirasçıların birden fazla
oluşu:
Madde 65 - Eser sahibinin terekesinde bu kanunun tanıdığı
mali haklar mevcut
olupta Medeni Kanunun 581 inci maddesi uyarınca bir
temsilci tayin edilmişse,
temsilci, bu haklar üzerinde yapacağı muameleler
için mirasçıların kararını
almaya mecburdur.
BEŞiNCi BÖLÜM
Hukuk
ve Ceza Davaları
A) Hukuk davaları:
I - Tecavüzün ref'i davası:
1. Genel olarak:
Madde 66 - Manevi ve mali hakları tecavüze uğrıyan kimse
tecavüz edene karşı
tecavüzün ref'ini dava edebilir.
Tecavüz,
hizmetlerini ifa ettikleri sırada bir işletmenin temsilcisi veya
müstahdemleri tarafından yapılmışsa işletme sahibi hakkında da dava
açılabilir.
Tecavüz edenin veya ikinci fıkrada yazılı kimselerin kusuru şart
değildir.
Mahkeme, eser sahibinin manevi ve mali haklarını, tecavüzün
şümulünu, kusu-
run olup olmadığını, varsa ağırlığını ve tecavüzün ref'i
halinde tecavüz edenin
düçar olması muhtemel zararları takdir ederek halin
icabına göre tecavüzün ref'i
için lüzumlu göreceği tedbirlerin tatbikına
karar verir.
(Ek: 7/6/1995 - 4110/19 md.) Eser sahibi, ikamet ettiği yerde
de tecavüzün
ref'i ve men davası açabilir.
2. Manevi haklara tecavüz
halinde:
Madde 67 - Henüz alenileşmemiş bir eser, sahibinin rızası
olmaksızın veya
arzusuna aykırı olarak umuma arzedildiği takdirde tecavüzün
ref'i davası, ancak
umuma arz keyfiyetinin çoğaltılmış nüshaların
yayımlanması suretiyle vakı olması
halinde açılabilir. Aynı hüküm, esere,
sahibinin arzusuna aykırı olarak adının
konulduğu hallerde de caridir.
Eser üzerinde sahibinin adı hiç konulmamış veya yanlış konulmuş yahut konu-
lan ad iltibasa meydan verecek mahiyette olupta eser sahibi 15 inci maddede
zikredilen tesbit davasından başka tecavüzün ref'ini talep etmişse, tecavüz
eden
gerek aslına, gerek tedavülde bulunan çoğaltılmış nüshalar üzerine eser
sahibi-
nin adını derç etmeye mecburdur. Masrafı tecavüz edene ait olmak
üzere, hükmün
en fazla 3 gazetede ilanı talep edilebilir.
32, 33, 34,
35, 36, 39 ve 40 ıncı maddelerde sayılan hallerde yanlış veya
kifayetsiz
kaynak tasrih edilmiş veyahut hiç kaynak gösterilmemişse ikinci fıkra
hükmü
uygulanır.
Eser haksız olarak değiştirilmiş ise hak sahibi aşağıdaki
taleplerde bulu-
nabilir:
1. Eser sahibi, eserin
değiştirilmiş şekilde çoğaltılmasının, yayım ve
temsilinin, radyo ile
yayımının menedilmesini ve tecavüz edenin, tedavülde bu-
lunan çoğaltılmış
nüshalardaki değişiklikleri düzeltmesini veya bunların eski
haline
getirilmesini talep edebilir. Değişiklik, eserin, gazete, dergi veya
radyo
ile yayımı sırasında yapılmışsa eser sahibi, masrafı tecavüz edene ait
olmak
üzere, eseri değiştirilmiş şekilde yayımlamış olan bütün gazete, dergi
ve
radyo idarelerinden değişikliğin ilan yolu ile düzeltilmesini talep
edebilir;
2. (Değişik: 7/6/1995 - 4110/20 md.) Güzel sanat eserlerinde eser
sahibi
asıldaki değişikliğin kendisi tarafından yapılmadığını veya eserdeki
adının
kaldırılmasını yahut değiştirilmesini talep edebilir. Eski halin
iadesi mümkün
ise değişikliğin izalesi ammenin veya malikin menfaatlerini
esaslı surette
haleldar etmiyorsa eser sahibi eseri eski hale getirebilir.
3. Mali haklara tecavüz halinde:
Madde 68 - (Değişik: 7/6/1995 - 4110/21 md.)
Eser, hak
sahibinin izni olmadan çevrilmiş, sözleşme dışı veya sözleşmede
belirtilen
sayıdan fazla basılmış, diğer bir biçimde işlenmiş ya da radyo ve
televizyon
ile yayınlanmış, temsil edilmişse; izni alınmamış eser sahibi, rayiç
bedel
itibarıyla, uğradığı zararın en çok üç katını isteyebilir.
Bir eserden
izinsiz çoğaltma yolu ile yarar sağlanıyorsa ve çoğaltılan
kopyaları satışa
çıkarılmamışsa, eser sahibi; çoğaltılmış kopyaların, çoğaltmaya
yarayan film,
kalıp ve benzeri araçların imhasını veya maliyet fiyatını aşmamak
üzere
çoğaltılmış kopyaların ve çoğaltmaya yarayan film, kalıp ve benzeri
gereçlerin uygun bir bedel karşılığında kendisine verilmesini ya da sözleşme
olması durumunda isteyebileceği miktarın üç kat fazlasını talep edebilir. Bu
husus, izinsiz çoğaltma yoluna giden kişinin yasal sorumluluğunu ortadan
kaldırmaz.
Bir eserin izinsiz çoğaltılan kopyaları satışa çıkarılmışsa
veya satış
haksız bir tecavüz oluşturuyorsa, eser sahibi tecavüz edenin
elinde bulunan
nüshalar hakkında ikinci fıkrada yazılı şıklardan birini
seçebilir.
Bedel talebinde bulunan kişi, tecavüz edene karşı onunla bir
sözleşme yapmış
olması halinde haiz olabileceği bütün hak ve yetkileri ileri
sürebilir.
II - Tecavüzün men'i davası:
Madde 69 - Mali veya manevi haklarında tecavüz tehlikesine
maruz kalan eser
sahibi muhtemel tecavüzün önlenmesini dava edebilir. Vakı
olan tecavüzün devam
veya tekrarı muhtemel görülen hallerde de aynı hüküm
caridir.
66 ncı maddenin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarının hükümleri
burada
da uygulanır.
III - Tazminat davası:
Madde 70 - (Değişik birinci fıkra: 7/6/1995 - 4110/22 md.)
Manevi hakları
haleldar edilen kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi
tazminat ödenmesi
için dava açabilir. Mahkeme, bu para yerine veya bunlara
ek olarak başka bir
manevi tazminat şekline de hükmedebilir.
Mali
hakları haleldar edilen kimse, tecavüz edenin kusuru varsa haksız
fiillere
mütaallik hükümler dairesinde tazminat talep edebilir.
Birinci ve ikinci
fıkralardaki hallerde, tecavüze uğrıyan kimse tazminattan
başka temin edilen
karın kendisine verilmesini de istiyebilir. Bu halde 68 inci
madde uyarınca
talep edilen bedel indirilir.
B) Ceza davaları:
I - Suçlar:
1.
Manevi haklara tecavüz:
Madde 71 - (Değişik: 1/11/1983-2936/11 md.)
Bu Kanunun
hükümlerine aykırı olarak kasten:
1. Alenileşmiş olsun veya olmasın, eser
sahibi veya halefinin yazılı izni
olmadan bir eseri umuma arz eden veya
yayımlayan,
2. Sahip veya halefinin yazılı izni olmadan, bir esere veya
çoğaltılmış
nüshalarına ad koyan,
3. Başkasının eserini kendi eseri veya
kendisinin eserini başkasının eseri
olarak gösteren veya 15 inci maddenin
ikinci fıkrası hükmüne aykırı hareket
eden,
4. 32, 33, 34, 35, 36, 37,
39 ve 40 ıncı maddelerdeki hallerde kaynak gös-
termeyen veya yanlış yahut
kifayetsiz veya aldatıcı kaynak gösteren,
(Değişik: 7/6/1995 - 4110/23 md.)
Kişiler hakkında üç aydan bir yıla kadar
hapis ve 300 milyon liradan 600
milyon liraya kadar ağır para cezasına hükmo-
lunur.
2. Mali
haklara tecavüz:
Madde 72 - (Değişik: 1/11/1983-2936/12 md.)
Hak
sahibinin yazılı izni olmaksızın, bu Kanuna aykırı olarak kasten:
1. Bir
eseri herhangi bir şekilde işleyen,
2. Bir eseri herhangi bir şekilde
çoğaltan,
3. Bir eser veya işlenmelerinin kendi tarafından çoğaltılmış
nüshalarını
satan veya satışa veyahut tedavüle arz eden,
4. Bir eseri
veya işlenmelerini temsil veya teşhir eden yahut umumi yerler-
de gösteren
veya radyo yahut buna benzer vasıtalar ile yayan,
5. (Ek: 7/6/1995 - 4110/24
md.) Bir eseri veya işlenmelerini kiralayan,
6. (Ek: 7/6/1995 - 4110/24 md.)
Eser sahibinin izni olmadan yapılan nüsha-
ları ithal eden,
(Değişik:
7/6/1995 - 4110/24 md.) Kişiler hakkında üç aydan bir yıla kadar
hapis ve
300 milyon liradan 600 milyon liraya kadar ağır para cezasına hükmo-
lunur.
3. Diğer suçlar:
Madde 73 - (Değişik: 1/11/1983-2936/13 md.)
Kasten:
1. Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak çoğaltıldığını bildiği veya bilmesi
icabettiği bir eserin nüshalarını satışa çıkaran veya bunlardan umumi
yerlerde
temsil veya radyo ile yayım maksadı ile yahut kar temini için diğer
herhangi bir
suretle faydalanan;
2. Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak
satışa çıkarıldığını bildiğini veya
bilmesi icap ettiği bir eserin
nüshalarını başkalarına satan veya bunlardan
umumi yerlerde temsil veya
radyo ile yayım maksadıyla veya kar temini için her-
hangi bir surette
faydalanan;
3. Mevcut olmadığını veya üzerinde tasarruf salahiyeti
bulunmadığını bil-
diği veya bilmesi icabettiği mali hakkı veya ruhsatı
başkasına devreden veya
veren yahut rehin eden veyahut herhangi bir
tasarrufun konusunu yapan;
4. Kendisine sözleşme veya Kanunla müsaade edilen
miktardan fazla nüsha
çoğaltan veya çoğalttıran;
5. (Ek: 7/6/1995 -
4110/25 md.) Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak çoğal-
tıldığını bildiği
veya bilmesi icap ettiği bir eserin nüshalarını ticari amaçla
elinde
bulunduran,
(Ek: 7/6/1995 - 4110/25 md.) Yegane amacı bir
bilgisayar programını korumak
için uygulanan bir teknik aygıtın geçersiz
kılınmasına veya izinsiz ortadan
kaldırılmasına yarayan herhangi bir teknik
aracı ticari amaç için elinde
bulunduran veya dağıtan,
(Değişik:
7/6/1995 - 4110/25 md.) Kişiler hakkında üç aydan üç yıla kadar
hapis ve 300
milyon liradan 600 milyon liraya kadar ağır para cezasına hükmo-
lunur.
II - Fail:
Madde 74 - 71, 72 ve 73 üncü maddelerde sayılan suçlar,
hizmetlerini ifa
ettikleri sırada bir işletmenin temsilcisi veya
müstahdemleri tarafından işlen-
miş ise, suçun işlenmesine mani olmıyan
işletme sahibi veya müdürü yahut her
hangi bir nam ve sıfatla olursa olsun
işletmeyi fiilen idare eden kimse de fail
gibi cezalandırılır. Cezayi mucip
fiil işletme sahibi veya müdürü yahut işlet-
meyi fiilen idare eden kimse
tarafından emredilmiş ise bunlar fail gibi; temsil-
ci veya müstahdem ise,
yardımcı gibi cezalandırılır.
Temsil edilmesinin kanuna aykırılığını bildiği
bir eserin umuma gösterilmesi
için karşılıklı veya karşılıksız olarak bir
mahalli tahsis eden veya böyle bir
eserin temsilinde vazife veya rol alan
kimse, yardımcı olarak cezalandırılır.
Bir tüzelkişinin işleri çevrilirken
71, 72 ve 73 üncü maddelerde sayılan
suçlardan biri işlenirse; masraf ve
para cezasından tüzelkişi diğer suçlularla
birlikte müteselsilen mesuldür.
Ceza Kanununun 64, 65, 66 ve 67 nci maddelerinin hükümleri mahfuzdur.
III - Kovuşturma:
Madde 75 - 71, 72 ve 73 üncü maddelerde sayılan suçlardan
dolayı kovuşturma
şikayete bağlıdır.
(Değişik: 1/11/1983-2936/14 md.)
Tecavüze maruz kalan kimseden başka şika-
yete salahiyetli olanlar
şunlardır:
1. 71 inci maddenin dört numaralı bendinde belirtilen hallerde 35
inci
madde gereğince kaynak gösterme mükellefiyetine aykırı fiiller söz
konusu ise,
Milli Eğitim ve Kültür ve Turizm Bakanlıkları veya tecavüz eden
yahut tecavüze
maruz kalan kimsenin mensup olduğu meslek birliği,
2. 71
inci maddenin dört numaralı bendinde belirtilen hallerde 36 ncı
madde
gereğince kaynak gösterme mükellefiyetine aykırı fiiller söz konusu ise,
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Basın - Yayın Genel Müdürlüğü ve Türk
basınını
temsil eden kurumlar.
Ceza davasının, fiilin icrasından
itibaren bir yıl içinde açılması gerekir.
Bu Kanunun şümulüne giren suçlara
mütaallik işler Ceza Muhakemeleri Usulü
Kanununun 423 üncü maddesine giren
acele işlerdendir.
C) Çeşitli hükümler:
I - Görev:
Madde 76 - Bu Kanunun tanzim ettiği hukuki münasebetlerden
doğan davalarda,
dava olunan şeyin miktarına ve kanunda gösterilen cezanın
derecesine bakılmak-
sızın görevli merci asliye mahkemesidir.
Şahsi dava
açılmışsa Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 358 inci maddesi
uygulanır. Ceza
davasiyle birlikte şahsi hak da talep edilmişse beraet halinde,
bu
cihetlerin halli için evrak hukuk mahkemesine re'sen havale olunur.
II -
İhtiyati tedbirler:
Madde 77 - Esaslı bir zararın veya ani bir tehlikenin yahut
emrivakilerin
önlenmesi için yahut diğer her hangi bir sebepten dolayı
zaruri ve bu hususta
ileri sürülen iddialar da kuvvetle muhtemel görülürse,
mahkeme, bu kanunla ta-
nınmış olan hakları ihlal veya tehdide maruz kalan
kimsenin talebi üzerine, da-
vanın açılmasından önce veya sonra diğer tarafa
bir işin yapılmasını veya yapıl-
mamasını emredebileceği gibi bir eserin
çoğaltılmış nüshalarının veya hasven onu
imale yarıyan kalıp ve buna benzer
sair çoğaltma vasıtalarının ihtiyati tedbir
yolu ile geçici olarak zaptına
karar verebilir. Kararda emre muhalefetin İcra ve
İflas Kanununun 343 üncü
maddesindeki cezai neticeleri doğuracağı tasrih edilir.
III - Hükmün
ilanı:
Madde 78 - 67 nci maddenin ikinci fıkrasında yazılı halden
maada, haklı
olan taraf, muhik bir sebep veya menfaati varsa, masrafı diğer
tarafa ait olmak
üzere, kesinleşmiş olan kararın gazete veya buna benzer
vasıtalarla tamamen veya
hulasa olarak ilan edilmesini talep etmek hakkını
haizdir.
İlanın şekil ve muhtevası kararda tesbit edilir.
İlan hakkı,
hükmün kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde kullanılmazsa
düşer.
IV - Zabıt, müsadere ve imha:
Madde 79 - Bu Kanun hükümlerine göre imali veya yayımı
cezayi mucip olan
çoğaltılmış nüshalarla bunları çoğaltmaya yarıyan kalıp ve
buna benzer vasıta-
ların zabıt, müsadere ve imhasında Ceza Kanununun 36 ncı
maddesi hükümleriyle
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 392, 393 ve 394 üncü
maddeleri uygulanır.
ALTINCI BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
A) Komşu
Haklar ve Tecavüzün Önlenmesi: (1)
I - Eser sahibinin haklarına komşu
haklar:
Madde 80 - (Değişik: 7/6/1995 - 4110/26 md.)
Eser
sahibinin maddi-manevi haklarına halel getirmemek şartıyla, fikir
ve sanat
eserlerini özgün bir biçimde icra eden, yorumlayan, icracı sanatçılarla
bir
icrayı ya da sesleri
---------------------
(1) Bu bölüm alt başlığı ile
madde başlığı 7/6/1995 tarih ve 4110 sayılı Kanunun
26 ncı maddesi ile
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
ilk defa tespit eden ses
taşıyıcısı yapımcıları ve radyo-televizyon kuru-
luşlarının, eser sahibinin
haklarına komşu hakları vardır.
Bir icracı sanatçının icrasını tespit etme,
bu tespiti çoğaltma, kiralama,
icranın telli-telsiz her türlü araçla
yayınlanması ya da temsili suretiyle fay-
dalanma hakkı münhasıran icracı
sanatçıya aittir ve icracı sanatçının yazılı iz-
ni gereklidir.İcracı
sanatçılar bu haklarını uygun bir bedel karşılığında söz-
leşmeyle yapımcıya
devredebilirler.
Temsil, bir orkestra, koro veya tiyatro grubu tarafından
icra edilirse,
yalnız şefin izni yeterlidir.
Sanatkar veya grup; okuma,
icra veya temsil için bir müteşebbis tarafından
tutulmuş ise, müteşebbisin
de izninin alınması gereklidir.
Bir kaydın doğrudan doğruya ya da dolaylı
olarak çoğaltılması, kiralanması,
telli-telsiz her türlü araçla yayınlanması
ya da kamuya açık yerlerde temsili
suretiyle o kayıttan faydalanma hakkı
münhasıran yapımcıya aittir ve yapımcının
yazılı izni gereklidir.
Radyo-televizyon kuruluşlarının yazılı izni olmaksızın, hiçbir kişi veya
kuruluş, yapılan yayınların bütününü veya bir kısmını çoğaltamaz,
telli-telsiz
her türlü araçla tekrar yayınlayamaz, girişi ücrete tabi
yerlerde gösteremez.
Aşağıda belirtilen hallerde komşu hak sabininin yazılı
izni gerekli değil-
dir.
1. Fikir ve sanat eserlerinin kamu düzeni,
eğitim-öğretim, bilimsel araş-
tırma veya röpartaj amacıyla ve kazanç amacı
güdülmeksizin icra edilmesi ve
kamuya arzı,
2. Fikir ve sanat
eserleriyle radyo-televizyon programlarının yayınlanma
ve kar amacı
güdülmeksizin şahsen kullanmaya mahsus çoğaltılması,
3.Radyo-televizyon
kuruluşlarının kendi olanaklarıyla kendi yayınları için
yaptıkları geçici
tespitler,
4. Bu Kanunun 30
uncu, 32 nci, 34 üncü, 35 inci, 43 üncü, 46 ncı ve
47 nci maddelerinde
belirtilen haller.
Ancak bu uygulama, hak sahibinin meşru menfaatlerine
haklı bir sebep ol-
madan zarar veremez yada eserden normal yararlanmaya
aykırı olamaz.
Sanatçılar, koro ve orkestralarda şef ve solistler, tiyatro
gruplarında
şeflik eden veya başrol alan aktörler işaret, resim ve ses
nakline yarayan
vasıtalarda adlarının belirtilmesini isteyebilirler.
Komşu hak sahipleri de eser sahipleri gibi, tecavüzün ref'i, tecavüzün
men'i ve tazminat davası haklarından faydalanabilirler.
Bu maddede
belirtilen yazılı izni almadan birkomşu hak sahibinin hakları-
na tecavüz
edenler hakkında üç aydan bir yıla kadar hapis, 300 milyon liradan
600
milyon liraya kadar ağır para cezasına hükmolunur.
II - Fikri haklara
tecavüzün önlenmesi: (1)
Madde 81 - (Değişik: 7/6/1995 - 4110/27 md.)
Bir eserin
çoğaltılabilmesi için basımevi, yapımevi veya dolum tesisine,
eser sahibi
veya hak sahibi olunduğunun noter tasdikli ve 52 nci maddeye uygun
sözleşme
veya yetki belgesi ile kanıtlanması gerekir. Eseri çoğaltanlar Maliye
Bakanlığından, tasdikli sipariş fişi ve irsaliyesi doldurmak ve bunları
fatura
ile göstermek zorundadırlar.
Süreli olmayan yayınlara, Kültür
Bakanlığından alınacak bandrolün yapıştı-
rılması zorunludur. Bandrol
alabilmek için birinci fıkrada sayılan belgelerin
ibrazı gerekir. Bu ibraz
üzerine, başka bir işleme gerek olmaksızın onbeş gün
içinde bondrol verilir.
Belge alınmasıyla ilgili esas ve usuller, Kültür Bakan-
lığınca hazırlanacak
yönetmelikle belirlenir.
--------------------------
(1) Bu madde başlığı
7/6/1995 tarih ve 4110 sayılı Kanunun 27 nci maddesi ile
değiştirilmiş ve
metne işlenmiştir.
Fikir ve
sanat eserleri sahiplerinin ve hak sahiplerinin mali veya kom-
şu haklarının
hak sahibi dışındaki kişiler tarafından izinsiz olarak kulla-
nılması
halinde, eser ve mali hak sahiplerinin ya da yetkili Meslek Birliği-
nin
başvurması üzerine, tecavüzün gerçekleştiği veya sonuçlarının meydana
geldiği yerin Cumhuriyet Başsavcılığı; yetkili yargıçtan, usulsüz çoğaltıl-
mış ya da temsil edilmiş eser nüshalarının toplatılmasını ve bu konuda kul-
lanılan teknik araçların mühürlenmesini talep edebilir.
Gecikmesinde
sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Başsavcısı, üç gün için-
de yetkili
yargıcın onayına sunulmak üzere toplatma ve mühürleme kararını re-
sen
verebilir.
Hak sahipleri haklarını kanıtlayan belgelerle birlikte, suçun
dava zaman-
aşımı süresi içinde kalmak koşulu ile tecavüzü ve faili
öğrendikleri tarihten
itibaren altı ay içinde Cumhuriyet Başsavcılığına
başvuruda bulunabilirler.
Bu suçla ilgili olarak 3005 sayılı Meşhud Suçların
Muhakeme Usulu Kanunu hü-
kümleri uygulanır.
Bu maddede belirtilen
yazılı izinleri ve bandrolü almadan işaret, resim
ve ses tekrarına yarayan
alet veya yöntemlerle eserleri çoğaltan veya yayan-
lar hakkında, üç aydan
bir yıla kadar hapis ve 300 milyon liradan 600 milyon
liraya kadar ağır para
cezasına hükmolunur.
III. Komşu hakların kapsamı ve süreleri: (1)
Madde 82 - (Değişik: 7/6/1995 - 4110/28 md.)
Bu Kanunun
icracı sanatçılarla ilgili hükümleri;
1. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan,
2. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmamakla birlikte; İcraları, Türkiye
Cumhuriyeti sınırları içinde gerçekleştirilen, bu Kanun hükümlerinin
uygulan-
dığı ses taşıyıcılarına dahil edilen ve bir ses taşıyıcısına tespit
edilmemiş
ancak bu Kanun hükümlerinin uygulandığı radyo-televizyon
yayınlarıyla yayın-
lanan,
-----------------------
(1) Bu madde
başlığı 7/6/1995 tarih ve 4110 sayılı Kanunun 28 inci maddesi
ile
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
2418 - 1
İcracı sanatçılara uygulanır.
Bu Kanunun ses taşıyıcıları ile ilgili
hükümleri;
1. Yapımcıları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan,
2. Türkiye
Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan,
Ses taşıyıcılarına uygulanır.
Bu
Kanunun radyo-televizyon yayınlarıyla ilgili hükümleri;
1. Merkezleri
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde olan,
2. Türkiye Cumhuriyeti sınırları
içindeki yansıtıcı ile yayınlanan,
Radyo-televizyon programlarına uygulanır.
Bu Kanunun komşu haklarla ilgili hükümleri, Türkiye Cumhuriyetinin taraf
olduğu bir uluslararası andlaşma hükümlerine göre korunan icracı
sanatçılara,
yapımcılara ve radyo-televizyon kuruluşlarına da uygulanır.
İcracı sanatçıların hakları, icranın tesbitinin ilk yayınlandığı tarihten
başlayarak, 70 yıl devam eder. İcra yayınlanmamışsa bu süre, icranın ilk
ale-
niyet kazanmasıyla başlar.
Yapımcıların hakları, ses
taşıyıcılarının ilk yayınlandığı tarihten başla-
yarak 70 yıl devam eder.
Radyo-televizyon kuruluşlarının hakları, programın ilk yayınlandığı tarih-
ten başlayarak 70 yıl devam eder.
B) Haksız rekabet:
I - Ad ve
alametler:
Madde 83 - Bir eserin ad ve alametleri ile çoğaltılmış
nüshaların şekilleri,
iltibasa meydan verebilecek surette diğer bir eserde
veya çoğaltılmış nüshala-
rında kullanılamaz.
1 inci fıkra hükmü umumen
kullanılan ve ayırt edici bir vasfı bulunmıyan
ad, alamet ve dış şekiller
hakkında uygulanmaz.
Bu maddenin uygulanması kanunun 1 inci, 2 nci ve 3 üncü
bölümlerindeki şart-
ların tahakkukuna bağlı değildir.
Basın Kanununun 14
üncü maddesinin mevkute adları hakkındaki hükmü mahfuz-
dur.
Tecavüz
eden tacir olmasa bile, birinci fıkra hükmüne aykırı hareket edenler
hakkında
haksız rekabete mütaallik hükümler uygulanır.
2418 -
2
II - İşaret, resim ve ses:
Madde 84 - Bir işareti, resim veya sesi, bunları nakle
yarıyan bir alet üze-
rine tesbit eden veya ticari maksatlarla haklı olarak
çoğaltan yahut yayan kim-
se, aynı işaretin, resmin veya sesin 3 üncü bir
kişi tarafından aynı vasıtadan
faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya
yayımlanmasını menedebilir.
Tevacüz eden tacir olmasa bile birinci fıkra
hükmüne aykırı hareket edenler
hakkında haksız rekabete mütaallik hükümler
uygulanır.
Eser mahiyetinde olmıyan her nevi fotoğraflar, benzer usullerle
tesbit edi-
len resimler ve sinema mahsulleri hakkında da bu madde hükmü
uygulanır.
C) Mektuplar:
Madde 85 - Eser mahiyetinde olmasa bile, mektup, hatıra ve
buna benzer ya-
zılar yazanların ve bunlar ölmüş ise 19 uncu maddenin
birinci fıkrasında yazılı
kimselerin muvafakati olmadan yayınlanamaz. Meğer
ki, yazanın ölümünden itibaren
on yıl geçmiş bulunsun.
Mektuplar birinci
fıkradaki şartlardan başka muhatap veya muhatap ölmüş
ise 19 uncu maddenin
birinci fıkrasında yazılı kimselerin muvafakati olmadan
yayımlanamaz; meğer
ki, muhatabın ölümünden itibaren 10 yıl geçmiş bulunsun.
Yukardaki hükümlere
aykırı hareket edenler hakkında Borçlar Kanununun
49 uncu maddesi ve Ceza
Kanununun 197 ve 199 uncu maddeleri hükümleri uygulanır.
Birinci ve ikinci
fıkra hükümlerine göre yayımın caiz olduğu hallerde de
Medeni Kanunun 24
üncü maddesi hükmü mahfuzdur.
D) Resim ve portreler:
I - Genel
olarak:
Madde 86 - Eser mahiyetinde olmasalar bile, resim ve
portreler tasvir edi-
lenin, tasvir edilen ölmüşse 19 uncu maddenin birinci
fıkrasında sayılanların
muvafakati olmadan tasvir edilenin ölümünden 10 yıl
geçmedikçe, teşhir veya
diğer suretlerle umuma arzedilemez.
Birinci
fıkradaki muvafakatin alınması:
1. Memleketin siyasi ve içtimai hayatında
rol oynıyan kimselerin resimleri;
2. Tasvir edilen kimselerin iştirak ettiği
geçit resmi veya resmi tören
yahut genel toplantıları gösteren resimler;
3. Günlük hadiselere mütaallik resimlerle radyo ve filim haberleri; için
şart değildir.
Birinci fıkra hükmüne aykırı hareket edenler hakkında
Borçlar Kanununun
49 uncu maddesi ile Türk Ceza Kanununun 197 ve 199 uncu
maddeleri hükümleri
uygulanır.
Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre
yayımın caiz olduğu hallerde de
Medeni Kanunun 24 üncü maddesinin hükmü
mahfuzdur.
II- İstisnalar:
Madde 87 - Aksi kararlaştırılmamış ise, bir kimsenin
sipariş üzerine yapı-
lan resim veya portresinden, sipariş veren veya tasvir
edilen ve yahut bunların
mirasçıları fotoğraf aldırtabilir.
Bu hüküm
baskı usulü ile yapılan portre ve resimler hakkında cari değildir.
Şu kadar
ki, bu suretle vücuda getirilen resim ve portrelerin birinci fıkrada
sayılanlar için tedariki mümkün olmaz veya nispeten büyük güçlüğu mucip
olursa
bunların da fotoğrafları aldırılabilir.
2418 - 3
E) Kanunlar ihtilafı:
Madde 88 - Bu Kanun hükümleri:
1. Eser sahibinin
vatandaşlığı gözetilmeksizin Türkiye'de ilk defa umuma
arzedilen ve
Türkiye'de bulunupta henüz umuma arzedilmemiş olan bütün eserlerle
Türkiye'de bulunan bütün mektup ve resimlere;
2. Türk vatandaşlarının
henüz umuma arzedilmemiş yahut ilk defa Türkiye
dışında umuma arzedilmiş
bütün eserlerine;
3. Türkiye Cumhuriyetinin bağlı bulunduğu milletlerarası
bir andlaşmada
uygun hükümler bulunmak şartiyle yabancıların henüz umuma
arzedilmemiş veya ilk
defa Türkiye dışında umuma arzedilmiş bütün
eserlerine;
uygulanır.
Eser sahibinin mensup bulunduğu devletin; Türk
eser sahiplerinin haklarını
kafi derecede koruması veya milletlerarası bir
andlaşmanın yabancı eser sahiple-
rine taallük eden hususlarda istisna ve
tahditlere cevaz vermesi hallerinde
Bakanlar Kurulunca bu maddenin birinci
ve üçüncü bentleri hükümlerinden istisna-
lar yapılması kararlaştırılabilir.
Ek Madde 1 - (1/11/1983 - 2936 sayılı Kanunun 18 inci
maddesi hükmü olup
ek maddeye çevrilerek teselsül için
numaralandırılmıştır.)
Bu Kanuna göre çıkarılacak tüzük ve yönetmelikler 6
ay içinde hazırlanır
ve Resmi Gazetede yayımlanır.
Ek Madde 2 - (Ek: 7/6/1995 - 4110/29 md.)
Bu Kanundaki
koruma süreleri komşu haklar, sinema eserleri, bilgisayar
programları ve
veri tabanları bakımından, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
sonra
alenileşen eserlere, işlenmelere ve mahsullere uygulanır. Bu Kanunun
sinema
eseri sahipliği ile ilgili hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden
sonra
yapımına başlanan sinema eserlerine uygulanır.
Ek Madde 3 - (Ek: 7/6/1995 - 4110/30 md.)
Komşu Haklara
ilişkin uygulamalar hakkındaki esaslar, Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten
itibaren 6 ay içerisinde çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
F) Geçici
hükümler:
I - İntikal hükümleri:
1. Genel olarak:
Geçici Madde 1 - Aşağıdaki maddelerde aksi tayin edilmemiş
ise bu kanun
hükümleri, yürürlükten önce ilk defa memleket içinde umuma arz
yahut sicile
kayıt edilmiş eserlere de uygulanır. Eser veya mahsulün 8 Mayıs
1326 tarihli
Hakkı Telif Kanunu hükümlerine dahil olup olmaması durumu
değiştirmez.
2418
- 4
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce alenileşmiş eserlere mütaallik
koruma
süreleri bu kanuna göre hesap edilir.
Mevzuat ve sözleşmelerde
kullanılan hakkı telif, telif hakları, edebi mülki-
yet, güzel sanatlar
mülkiyeti ve buna benzer tabirlerden bu kanunun benzer hal-
lerde tanıdığı
hak ve salahiyetler anlaşılır.
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce eser
üzerindeki haklar veya bunların
kullanılışı tamamen veya kısmen başka birine
bırakılmışsa bu kanunla eser sahi-
bine tanınan yeni ve daha geniş hak ve
salahiyetler de devredilmiş sayılmaz.
Aynı hüküm koruma süresinin eskisine
nispetle daha uzun olması haline veya eski
kanunun korunmadığı eser ve
mahsullere de uygulanır.
2. Müktesep hakların korunması:
Geçici Madde 2 - Eski kanundaki süreler daha uzunsa bu
kanunun yayımlanma-
sından önce yayımlanan eserler hakkında o süreler
cereyan eder.
Bu Kanunun yayımlanmasından önce bir eserin haklı olarak
yapılan bir tercüme
veya işlenmesi yayımlanmış ise tercüme eden veya
işliyenin eski kanun hükümle-
rine göre iktisap ettiği hak ve salahiyetlere
halel gelmez.
Eski kanun hükümlerine göre caiz olupta bu kanunla menedilen
bir tercümenin
yayımlanmasına, bu kanunun yürürlüğe girmesi tarihinden evvel
başlanılmış bulu-
nursa, yayımlanma tamamlanabilir. Şu kadar ki, bu
yayımlanma müddeti bir seneyi
geçemez. Aynı hüküm umumi mahallerde temsil
edilmek üzere bu nevi temsil müesse-
selerine teslim edilen tercüme eserler
hakkında da tatbik edilir.
Eski kanun hükümlerine göre caiz olupta bu
kanunla menedilen bir çoğaltmaya,
bu kanunun yayımlanması tarihinde
başlanılmış bulunursa çoğaltılma tamamlanabi-
lir ve çoğaltılmış nüshalar
yayımlanabilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girmesi zamanında mevcut olupta eski
kanun hükümlerine
göre çoğaltılması caiz olan nüshaların yayımlanmasına
devam edilebilir. Aynı
hüküm, işaret, resim ve ses nakline yarıyan aletlerle
güzel sanat eserlerinin
çoğaltılmasına yarıyan kalıp ve buna benzer
vasıtalar hakkında da uygulanır.
Yukarki fıkranın tanıdığı salahiyeti
kullanmak istiyen kimse kanunun yürür-
lüğe girmesinden itibaren 6 ay içinde
bu nüsha ve aletleri salahiyetli makama
bildirerek mühürletmeye mecburdur.
Gerekirse teferruat bir yönetmelikle tayin
olunabilir.
Geçici Madde 3 - (Ek: 1/11/1983-2936/17 md.)
Meslek
birliklerinin ve federasyonunun, ilk genel kurul toplantılarını yap-
maları
için tüzükte öngörülen üye sayısını tamamlayıp, seçimleri yapılıncaya
kadar
mecburi organların başkan ve üyeleri Kültür ve Turizm Bakanlığının
önerisi
üzerine, Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenir.
Geçici Madde 4 - (Ek: 1/11/1983 - 2936/17 md.)
5846
sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 43 üncü maddesine göre çıka-
rılmış
olan 15/3/1980 tarih ve 8/423 sayılı Bakanlar Kurulu kararnamesi ve bu
kararnameye göre çıkarılacak ücret tarifesi, 15/3/1980 tarihinden geçerli
olmak
üzere 31/12/1985 tarihine kadar uygulanır.
Bakanlar Kurulu
Kararnamesine göre çıkarılacak ücret tarifesi gereğince,
yetki belgesiyle
meslek birliğine devredilen eserler için ödemeler, hak sahip-
lerine
dağıtılmak üzere ilgili meslek birliğine; diğer hallerde doğrudan mali
hak
sahiplerine yapılır. Bu ödemeler Türkiye Radyo - Televizyon Kurumunca en
geç
31/12/1985 tarihine kadar yerine getirilir.
Meslek birliği, Türkiye
Radyo - Televizyon Kurumu tarafından verilen bordro
üzerinden kendi
hissesini mahsup ederek, bakiyesini kendisine yapılan ödemeyi
takip eden iki
yıl içinde üyesi olan hak sahiplerine öder.
İki yıl içinde üyelerce talep
olunmayan ücretler, 44 üncü maddeye göre Kül-
tür ve Turizm Bakanlığı adına
bir milli bankada açılacak özel hesaba yatırılır.
2418 - 5
Geçici Madde 5 - (Ek:7/6/1995 - 4110/31 md.)
Bu Kanunun
yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş olan meslek birlikleri,
tip statülerin
yayımından itibaren bir yıl içinde Kültür Bakanlığının gözeti-
minde,
Kanunun ilgili hükümleri ve tip statü ilkeleri doğrultusunda yeni mes-
lek
birliklerine dönüştürülürler ve bu süre içinde yapacakları genel kurul top-
lantısı ile yeni organlarını oluştururlar.
Birinci fıkra hükümlerine
uymayan meslek birlikleri, birinci yılın sonunda
kendiliğinden dağılmış
sayılır.
II - Kaldırılan hükümler:
Madde 89 - 8 Mayıs 1326 tarihli Hakkı Telif Kanuniyle diğer
kanunların bu
kanuna aykırı hükümleri kaldırılmıştır.
G) Son hükümler:
I - Kanunun yürürlüğe girmesi:
Madde 90 - Bu Kanunun 42 ve 43 üncü maddeleri hükümleri
kanunun yayımı tari-
hinden itibaren, diğer hükümleri 1 Ocak 1952 tarihinde
yürürlüğe girer.
II - Kanunun yürütülmesine memur makam:
Madde 91 - Bu Kanunun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
5846 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN
YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE
Kanun Yürürlüğe
No.
Farklı tarihte yürürlüğe giren maddeler giriş tarihi
---------
------------------------------------------------ -------------
2936 --
5/11/1983
4110 -- 12/6/1995
4630 Nisan 2001