TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI
Kanun Numarası : 2709
Kabul Tarihi : 18/10/1982
Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 9/11/1982 Sayı:17863 (Mükerrer)
Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5 Cilt: 22 Sayfa: 3
B A Ş L A N G I Ç
Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez
bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz
önder ve eşsiz kahraman Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun
inkılap ve ilkeleri doğrultusunda;
Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak,
Türkiye Cumhuriyetinin ebedi varlığı, refahı, maddi ve manevi mutluluğu ile
çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;
Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk
Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir
kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icap-
larıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;
Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına
gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla
sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa
ve
kanunlarda bulunduğu;
Hiçbir düşünce ve mülahazanın Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının,
Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerle-
rinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşı-
sında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duy-
gularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;
--------------
(1) Bu Anayasa Kurucu Meclis tarafından kabul olunmuş ve 24/9/1982 tarihli,
2707 sayılı Kanuna göre 9 Kasım 1982 tarihinde halkoyuna sunularak kabul
edilmiştir.
(2) Anayasa'nın Başlangıç metni 23/7/1995 tarih ve 4121 sayılı Kanun'un
1 inci maddesi ile değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik
ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk
düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu
yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;
Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve
kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve
millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürri-
yetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve
"Yurtta sulh, cihanda sulh" arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine
hakları bulunduğu;
FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve
mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere.
TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet
sevgisine emanet ve tevdi olunur.
BİRİNCİ KISIM
GENEL ESASLAR
I. Devletin şekli
Madde 1 - Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
II. Cumhuriyetin nitelikleri
Madde 2 - Türkiye Cumhuriyeti, toplumun
huzuru, milli dayanışma ve adalet
anlayışı içinde, insan haklarına saygılı,
Atatürk milliyetçiliğine bağlı, baş-
langıçta belirtilen temel ilkelere
dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk
Devletidir.
III. Devletin
bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti
Madde 3 - Türkiye Devleti, ülkesi ve
milletiyle bölünmez bir bütündür.Dili
Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanunda
belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Milli marşı "İstiklal Marşı"dır.
Başkenti Ankara'dır.
IV. Değiştirilemeyecek hükümler
Madde 4 - Anayasanın 1 inci maddesindeki
Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu
hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki
Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü mad-
desi hükümleri değiştirilemez ve
değiştirilmesi teklif edilemez.
V. Devletin temel amaç ve görevleri
Madde 5 - Devletin temel amaç ve görevleri,
Türk milletinin bağımsızlığını
ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini,
Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, ki-
şilerin ve toplumun refah, huzur ve
mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve
hürriyetlerini, sosyal hukuk
devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette
sınırlayan siyasal,
ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve
manevi varlığının
gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.
VI. Egemenlik
Madde 6 - Egemenlik, kayıtsız şartsız
Milletindir.
Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre,
yetkili organ-
ları eliyle kullanır.
Egemenliğin kullanılması, hiçbir
surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa
bırakılamaz. Hiçbir kimse veya
organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet
yetkisi kullanamaz.
VII. Yasama yetkisi
Madde 7- Yasama yetkisi Türk Milleti adına
Türkiye Büyük Millet Meclisinin-
dir. Bu yetki devredilemez.
VIII.
Yürütme yetkisi ve görevi
Madde 8- Yürütme yetkisi ve görevi,
Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tara-
fından, Anayasaya ve kanunlara uygun
olarak kullanılır ve yerine getirilir.
IX. Yargı yetkisi
Madde 9- Yargı yetkisi, Türk Milleti adına
bağımsız mahkemelerce
kullanılır.
X. Kanun önünde eşitlik
Madde 10 - Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet,
siyasi düşünce, felsefi inanç,
din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım
gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya
sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün
işlemlerinde kanun önünde eşitlik
ilkesine uygun olarak hareket etmek
zorundadırlar.
XI. Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü
Madde 11 - Anayasa hükümleri, yasama, yürütme
ve yargı organlarını, idare
makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri
bağlayan temel hukuk kurallarıdır.
Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.
İKİNCİ KISIM
TEMEL HAKLAR VE ÖDEVLER
BİRİNCİ BÖLÜM
GENEL HÜKÜMLER
I. Temel hak ve hÜrriyetlerin niteliği
Madde 12 - Herkes, kişiliğine bağlı,
dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez
temel hak ve hürriyetlere sahiptir.
Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere
karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.
II. Temel hak ve
hürriyetlerin sınırlanması
Madde 13 - Temel hak ve hürriyetler, Devletin
ülkesi ve milletiyle bölünmez
bütünlüğünün, milli egemenliğin, Cumhuriyetin,
milli güvenliğin, kamu düzeni
nin, genel asayişin, kamu yararının, genel
ahlakın ve genel sağlığın korunması
amacı ile ve ayrıca Anayasanın ilgili
maddelerinde öngörülen özel sebeplerle,
Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun
olarak kanunla sınırlanabilir.
Temel hak ve hürriyetlerle ilgili genel ve
özel sınırlamalar demokratik
toplum düzeninin gereklerine aykırı olamaz ve
öngörüldükleri amaç dışında
kullanılamaz.
Bu maddede yer alan genel
sınırlama sebepleri temel hak ve hürriyetlerin
tümü için geçerlidir.
III. Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması
Madde 14 - Anayasada yer alan hak ve
hürriyetlerden hiçbiri, Devletin
ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü
bozmak, Türk Devletinin ve
Cumhuriyetin
varlığını
tehlikeye düşürmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin
bir kişi
veya zümre tarafından yönetilmesini veya sosyal bir sınıfın diğer
sosyal
sınıflar üzerinde egemenliğini sağlamak veya dil, ırk, din ve mezhep
ayırımı
yaratmak veya sair herhangi bir yoldan bu kavram ve görüşlere dayanan
bir
devlet düzenini kurmak amacıyla kullanılamazlar.
Bu yasaklara aykırı hareket
eden veya başkalarını bu yolda teşvik veya
tahrik edenler hakkında
uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir.
Anayasanın hiçbir
hükmü,Anayasada yer alan hak ve hürriyetleri yok
etmeye yönelik bir
faaliyette bulunma hakkını verir şekilde yorumlanamaz.
IV. Temel hak ve
hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması
Madde 15 - Savaş, seferberlik, sıkıyönetim
veya olağanüstü hallerde,
milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal
edilmemek kaydıyla,
durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin
kullanılması kısmen
veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada
öngörülen güvencelere
aykırı tedbirler alınabilir.
Birinci fıkrada
belirlenen durumlarda da, savaş hukuna uygun fiiller
sonucu meydana gelen
ölümler ile, ölüm cezalarının infazı dışında, kişinin
yaşama hakkına, maddi
ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse
din, vicdan, düşünce ve
kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı
suçlanamaz;suç ve
cezalar geçmişe yürütülemez;suçluluğu mahkeme kararı ile
saptanıncaya kadar
kimse suçlu sayılamaz.
V. Yabancıların durumu
Madde 16 - Temel hak ve hürriyetler,
yabancılar için, milletlerarası
hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir.
İKİNCİ BÖLÜM
KİŞİNİN HAKLARI VE ÖDEVLERİ
I. Kişinin
dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı
Madde 17 - Herkes, yaşama, maddi ve manevi
varlığını koruma ve geliştirme
hakkına sahiptir.
Tıbbi zorunluluklar
ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütün-
lüğüne
dokunulamaz;rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz.
Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşma-
yan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.
Mahkemelerce verilen ölüm
cezalarının yerine getirilmesi hali ile meşru
müdafaa hali, yakalama ve
tutuklama kararlarının yerine getirilmesi, bir tutuk-
lu veya hükümlünün
kaçmasının önlenmesi,bir ayaklanma veya isyanın bastırılma-
sı, sıkıyönetim
veya olağanüstü hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin
uygulanması
sırasında silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği zorunlu
durumlarda
meydana gelen öldürme fiilleri, birinci fıkra hükmü dışındadır.
II.Zorla
çalıştırma yasağı
Madde 18 - Hiç kimse zorla çalıştırılamaz.
Angarya yasaktır.
Şekil ve şartları kanunda düzenlenmek üzere hükümlülük
veya tutukluluk
süreleri içindeki çalıştırmalar; olağanüstü hallerde
vatandaşlardan istenecek
hizmetler; ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı
alanlarda öngörülen vatandaş-
lık ödevi niteliğindeki beden ve fikir
çalışmaları, zorla çalıştırma sayılmaz.
III.
Kişi hürriyeti ve güvenliği
Madde 19 - Herkes, kişi hürriyeti ve
güvenliğine sahiptir.
Şekil ve şartları kanunda gösterilen:
Mahkemelerce
verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirle-
rinin yerine
getirilmesi; bir mahkeme kararının veya kanunda öngörülen bir yü-
kümlülüğün
gereği olarak ilgilinin yakalanması veya tutuklanması; bir küçüğün
gözetim
altında ıslahı veya yetkili merci önüne çıkarılması için verilen bir
ka-
rarın yerine getirilmesi; toplum için tehlike teşkil eden bir akıl
hastası,
uyuşturucu madde veya alkol tutkunu, bir serseri veya hastalık
yayabilecek bir
kişinin bir müessesede tedavi, eğitim veya ıslahı için
kanunda belirtilen esas-
lara uygun olarak alınan tedbirin yerine
getirilmesi; usulüne aykırı şekilde
ülkeye girmek isteyen veya giren, ya da
hakkında sınır dışı etme yahut geri ver-
me kararı verilen bir kişinin
yakalanması veya tutuklanması; halleri dışında
kimse hürriyetinden yoksun
bırakılamaz.
Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak
kaçmalarını, de-
lillerin yokedilmesini veya değiştirilmesini önlemek
maksadıyla veya bunlar gibi
tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen
diğer hallerde hakim kararıyla
tutuklanabilir. Hakim kararı olmadan
yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecik-
mesinde sakınca bulunan hallerde
yapılabilir; bunun şartlarını kanun gösterir.
Yakalanan veya tutuklanan
kişilere, yakalama veya tutuklama sebepleri ve
haklarındaki iddialar
herhalde yazılı ve bunun hemen mümkün olmaması halinde
sözlü olarak derhal,
toplu suçlarda en geç hakim huzuruna çıkarılıncaya kadar
bildirilir.
Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderil-
mesi için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak işlenen
suç-
larda en çok onbeş gün içinde hakim önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler
geçtikten
sonra hakim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu
süreler ola-
ğanüstü hal, sıkıyönetim ve savaş hallerinde uzatılabilir.
Yakalanan veya tutuklanan kişinin durumu, soruşturmanın kapsam ve konusunun
açığa çıkmasının sakıncalarının gerektirdiği kesin zorunluluk dışında,
yakınla-
rına derhal bildirilir.
Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde
yargılanmayı ve soruşturma veya ko-
vuşturma sırasında serbest bırakılmayı
isteme hakları vardır. Serbest bırakılma
ilgilinin yargılama süresince
duruşmada hazır bulunmasını veya hükmün yerine ge-
tirilmesini sağlamak için
bir güvenceye bağlanabilir.
Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti
kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu
hakkında karar verilmesini ve bu
kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen
serbest bırakılmasını sağlamak
amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hak-
kına sahiptir.
Bu
esaslar dışında bir işleme tabi tutulan kişilerin uğradıkları zarar, ka-
nuna göre, Devletçe ödenir.
IV. Özel hayatın gizliliği ve korunması
A. Özel hayatın gizliliği
Madde 20 - Herkes, özel hayatına ve aile
hayatına saygı gösterilmesini iste-
me hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile
hayatının gizliliğine dokunulamaz.
Adli soruşturma ve kovuşturmanın
gerektirdiği istisnalar saklıdır.
Kanunun açıkça gösterdiği hallerde,
usulüne göre verilmiş hakim kararı olma-
dıkça; gecikmesinde sakınca bulunan
hallerde de kanunla yetkili kılınan merciin
emri
bulunmadıkça, kimsenin üstü, özel kağıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara
el
konulamaz.
B. Konut dokunulmazlığı
Madde 21 - Kimsenin konutuna dokunulamaz.
Kanunun açıkça gösterdiği haller-
de, usulüne göre verilmiş hakim kararı
olmadıkça; gecikmesinde sakınca bulunan
hallerde de kanunla yetkili kılınan
merciin emri bulunmadıkça, kimsenin konutuna
girilemez, arama yapılamaz ve
buradaki eşyaya el konulamaz.
C. Haberleşme hürriyeti
Madde 22 - Herkes, haberleşme hürriyetine
sahiptir.
Haberleşmenin gizliliği esastır.
Kanunun açıkça gösterdiği
hallerde, usulüne göre verilmiş hakim kararı olma-
dıkça; gecikmesinde
sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınan merciin
emri
bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz.
İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları kanunda belirtilir.
V. Yerleşme ve seyahat hürriyeti
Madde 23 - Herkes, yerleşme ve seyahat
hürriyetine sahiptir.
Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve
ekonomik gelişmeyi
sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek
ve kamu mallarını ko-
rumak;
Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve
kovuşturması sebebiyle ve suç işlenme-
sini önlemek;
Amaçlarıyla kanunla
sınırlanabilir.
Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ülkenin ekonomik
durumu, vatandaşlık
ödevi ya da ceza soruşturması veya kovuşturması sebebiyle
sınırlanabilir.
Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun
bırakılamaz.
VI. Din ve vicdan hürriyeti
Madde 24 - Herkes, vicdan, dini inanç ve
kanaat hürriyetine sahiptir.
14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak
şartıyla ibadet, dini ayin ve tö-
renler serbesttir.
Kimse, ibadete,
dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini
açıklamaya
zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlana-
maz.
Din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapı-
lır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan
zo-
runlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi
ancak,
kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine
bağlıdır.
Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel
düzenini kısmen
de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel
çıkar yahut nüfuz
sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun dini veya din
duygularını yahut
dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye
kullanamaz.
VII. Düşünce ve kanaat hürriyeti
Madde 25 - Herkes, düşünce ve kanaat
hürriyetine sahiptir.
Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve
kanaatlerini açıklama-
ya zorlanamaz; düşünce kanaatleri sebebiyle kınanamaz
ve suçlanamaz.
VIII. Düşünceyi açıklama ve yayma
hürriyeti
Madde 26 - Herkes, düşünce ve kanaatlerini
söz, yazı, resim veya başka yol-
larla tek başına veya toplu olarak açıklama
ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürri-
yet resmi makamların müdahalesi
olmaksızın haber veya fikir almak yada vermek
serbestliğinide kapsar. Bu
fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri
yollarla yapılan
yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.
Bu hürriyetlerin
kullanılması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırıl-
ması, Devlet
sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başka-
larının
şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngör-
düğü
meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak
yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.
Düşüncelerin açıklanması
ve yayılmasında kanunla yasaklanmış olan herhangi
bir dil kullanılamaz. Bu
yasağa aykırı yazılı veya basılı kağıtlar, plaklar,ses
ve görüntü bandları
ile diğer anlatım araç ve gereçleri usulüne göre verilmiş
hakim kararı
üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunla yetkili
kılınan
merciin emriyle toplattırılır. Toplatma kararını veren merci bu kararı-
nı,
yirmidört saat içinde yetkili hakime bildirir. Hakim bu uygulamayı üç gün
içinde karara bağlar.
Haber ve düşünceleri yayma araçlarının
kullanılmasına ilişkin düzenleyici
hükümler,bunların yayımını engellememek
kaydıyla,düşünceyi açıklama ve yayma
hürriyetinin sınırlanması sayılmaz.
IX. Bilim ve sanat hürriyeti
Madde 27- Herkes, bilim ve sanatı serbestçe
öğrenme ve öğretme, açıklama,
yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma
hakkına sahiptir.
Yayma hakkı,Anayasanın 1 inci, 2 nci ve 3 üncü maddeleri
hükümlerinin değiş-
tirilmesini sağlamak amacıyla kullanılamaz.
Bu madde
hükmü yabancı yayınların ülkeye girmesi ve dağıtımının kanunla dü-
zenlenmesine engel değildir.
X. Basın ve yayımla ilgili hükümler
A. Basın hürriyeti
Madde 28- Basın hürdür,sansür
edilemez.Basımevi kurmak izin alma ve mali
teminat yatırma şartına
bağlanamaz.
Kanunla yasaklanmış olan herhangi bir dilde yayım yapılamaz.
Devlet,basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.
Basın hürriyetinin sınırlanmasında, Anayasanın 26 ve 27 nci maddeleri
hüküm-
leri uygulanır.
Devletin iç ve dış güvenliğini, ülkesi ve
milletiyle bölünmez bütünlüğünü
tehdit eden veya suç işlemeye ya da
ayaklanma veya isyana teşvik eder nitelikte
olan veya Devlete ait gizli
bilgilere ilişkin bulunan her türlü haber veya yazı-
yı, yazanlar veya
bastıranlar veya aynı amaçla, basanlar, başkasına verenler,
bu suçlara ait
kanun hükümleri uyarınca sorumlu olurlar.Tedbir yolu ile dağıtım
hakim
kararıyle; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkca
yetkili
kıldığı merciin emriyle önlenebilir. Dağıtımı önleyen yetkili
merci,bu kararını
en geç yirmidört saat içinde yetkili hakime bildirir.
Yetkili hakim bu kararı en
geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, dağıtımı
önleme kararı hükümsüz sayılır.
Yargılama
görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesi için, kanunla
belirtilecek
sınırlar içinde, hakim tarafından verilen kararlar saklı kalmak
üzere,
olaylar hakkında yayım yasağı konamaz.
Süreli veya süresiz yayınlar, kanunun
gösterdiği suçların soruşturma veya
kovuşturmasına geçilmiş olması
hallerinde hakim kararıyle; Devletin ülkesi ve
milletiyle bölünmez
bütünlüğünün, milli güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahla-
kın korunması ve
suçların önlenmesi bakımından gecikmesinde sakınca bulunan
hallerde de
kanunun açıkca yetkili kıldığı merciin emriyle toplatılabilir. Top-
latma
kararı veren yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yet-
kili hakime bildirir; hakim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde
onaylamazsa,
toplatma kararı hükümsüz sayılır.
Süreli veya süresiz
yayınların suç soruşturma veya kovuşturması sebebiyle
zapt ve müsaderesinde
genel hükümler uygulanır.
Türkiye'de yayımlanan süreli yayınlar, Devletin
ülkesi ve milliyetle bölün-
mez bütünlüğüne, Cumhuriyetin temel ilkelerine,
milli güvenliğe ve genel ahlaka
aykırı yayımlardan mahkum olma halinde,
mahkeme kararıyla geçici olarak kapatı-
labilir. Kapatılan süreli yayının
açıkca devamı niteliğini taşıyan her türlü ya-
yın yasaktır; bunlar hakim
kararıyla toplatılır.
B.Süreli ve süresiz yayın hakkı
Madde 29- Süreli veya süresiz yayın önceden
izin alma ve mali teminat yatır-
ma şartına bağlanamaz.
Süreli yayın
çıkarabilmek için kanunun gösterdiği bilgi ve belgelerin, ka-
nunda
belirtilen yetkili mercie verilmesi yeterlidir. Bu bilgi ve belgelerin
kanuna aykırılığının tesbiti halinde yetkili merci, yayının durdurulması
için
mahkemeye başvurur.
Süreli yayınların çıkarılması, yayım şartları,
mali kaynakları ve gazeteci-
lik mesleği ile ilgili esaslar kanunla
düzenlenir. Kanun, haber, düşünce ve ka-
naatlerin serbestçe yayımlanmasını
engelleyici veya zorlaştırıcı siyasal, ekono-
mik, mali ve teknik şartlar
koyamaz.
Süreli yayınlar, Devletin ve diğer kamu tüzelkişilerinin veya
bunlara bağlı
kurumların araç ve imkanlarından eşitlik esasına göre
yararlanır.
C.Basın araçlarının korunması
Madde 30- Kanuna uygun şekilde basın işletmesi
olarak kurulan basımevi ve
eklentileri, Devletin ülkesi ve milliyetiyle
bölünmez bütünlüğü, Cumhuriyetin
temel ilkeleri ve milli güvenlik aleyhine
işlenmiş bir suçtan mahkum olma hali
hariç, suç aleti olduğu gerekçesiyle
zapt ve müsadere edilemez ve işletilmekten
alıkonulamaz.
D.Kamu
tüzel kişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme araçlarından
yararlanma hakkı
Madde 31- Kişiler ve siyasi partiler, kamu
tüzel kişilerinin elindeki basın
dışı kitle haberleşme ve yayım araçlarından
yararlanma hakkına sahiptir. Bu ya-
rarlanmanın şartları ve usulleri kanunla
düzenlenir.
Kanun, 13 üncü maddede yer alan genel sınırlamalar dışında bir
sebebe daya-
narak, halkın bu araçlarla haber almasını, düşünce ve
kanaatlere ulaşmasını ve
kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici
kayıtlar koyamaz.
E. Düzeltme ve cevap hakkı
Madde 32 - Düzeltme ve cevap hakkı, ancak
kişilerin haysiyet ve şerefleri-
ne dokunulması veya kendileriyle ilgili
gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hal-
lerinde tanınır ve kanunla
düzenlenir.
Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa, yayımlanmasının gerekip
gerekmediğine ha-
kim tarafından ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en
geç yedi gün içerisin-
de karar verilir.
XI. Toplantı hak ve
hürriyetleri
A. Dernek kurma hürriyeti
Madde 33 - Herkes, önceden izin almaksızın
dernek kurma hakkına sahiptir.
Dernek kurabilmek için kanunun gösterdiği
bilgi ve belgelerin, kanunda be-
lirtilen yetkili mercie verilmesi
yeterlidir. Bu bilgi ve belgelerin kanuna
aykırılığının tespiti halinde
yetkili merci, derneğin faaliyetinin durdurulması
veya kapatılması için
mahkemeye başvurur.
Hiç kimse bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya
zorlanamaz. Dernek
kurma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil,
şart ve usuller kanunda
gösterilir.
(Dördüncü ve beşinci fıkralar mülga:
23/7/1995 - 4121/2 md.)
(Değişik: 23/7/1995 - 4121/2 md.) Dernekler, kanunun
öngördüğü hallerde
hakim kararıyla kapatılabilir veya faaliyetten
alıkonulabilir. Ancak, milli gü-
venliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini
veya suçun devamını önlemenin yahut
yakalamanın gerektirdiği hallerde
gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci,
derneği faaliyetten men ile
yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört
saat içerisinde görevli
hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını kırksekiz saat
içinde açıklar; aksi
halde, bu idari karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.
(Değişik: 23/7/1995
- 4121/2 md.) Birinci fıkra hükmü, Silahlı Kuvvetler ve
kolluk kuvvetleri
mensuplarına ve görevlerinin gerektirdiği ölçüde Devlet me-
murlarına
kanunla sınırlamalar getirilmesine engel değildir.
(Değişik: 23/7/1995 -
4121/2 md.) Bu madde hükümleri vakıflarla ilgili
olarak da uygulanır.
B. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı
Madde 34 - Herkes, önceden izin almadan,
silahsız ve saldırısız toplantı ve
gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına
sahiptir.
Şehir düzeninin bozulmasını önlemek amacıyla yetkili idari merci,
gösteri
yürüyüşünün yapılacağı yer ve güzergahı tespit edebilir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulana-
cak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.
Kanunun gösterdiği
yetkili merci, kamu düzenini ciddi şekilde bozacak olay-
ların çıkması veya
milli güvenlik gereklerinin ihlal edilmesi veya Cumhuriyetin
ana
niteliklerini yoketme amacını güden fiillerin işlenmesinin kuvvetle muhte-
mel bulunması halinde belirli bir toplantı ve gösteri yürüyüşünü
yasaklayabi-
lir veya iki ayı aşmamak üzere erteleyebilir. Kanunun, aynı
sebeplere dayalı
olarak bir il'e bağlı ilçelerde bütün toplantı ve gösteri
yürüyüşlerinin yasak-
lanmasını öngördüğü hallerde bu süre üç ayı geçemez.
Dernekler, vakıflar,
sendikalar ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuru-
luşları kendi konu ve
amaçları dışında toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleye-
mezler.
XII. Mülkiyet hakkı
Madde 35 - Herkes, mülkiyet ve miras haklarına
sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.
XIII.
Hakların korunması ile ilgili hükümler
A. Hak arama hürriyeti
Madde 36 - Herkes, meşru vasıta ve yollardan
faydalanmak suretiyle yargı
mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia
ve savunma hakkına sahiptir.
Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki
davaya bakmaktan kaçınamaz.
B. Kanuni hakim güvencesi
Madde 37 - Hiç kimse kanunen tabi olduğu
mahkemeden başka bir merci önü-
ne çıkarılamaz.
Bir kimseyi kanunen tabi
olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma
sonucunu doğuran yargı
yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz.
C. Suç ve cezalara
ilişkin esaslar
Madde 38 - Kimse, işlendiği zaman yürürlükte
bulunan kanunun suç saymadığı
bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye
suçu işlediği zaman kanunda o suç
için konulmuş olan cezadan daha ağır bir
ceza verilemez.
Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkumiyetinin sonuçları
konusunda da yuka-
rıdaki fıkra uygulanır.
Ceza ve ceza yerine geçen
güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.
Suçluluğu hükmen sabit oluncaya
kadar, kimse suçlu sayılamaz.
Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen
yakınlarını suçlayan bir beyanda
bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye
zorlanamaz.
Ceza sorumluluğu şahsidir.
Genel müsadere cezası verilemez.
İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygula-
yamaz. Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar
ge-
tirilebilir.
Vatadaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye geri
verilemez.
XIV. İspat hakkı
Madde 39 - Kamu görev ve hizmetinde
bulunanlara karşı, bu görev ve hizmetin
yerine getirilmesiyle ilgili olarak
yapılan ısnatlardan dolayı açılan hakaret
davalarında, sanık, isnadın
doğruluğunu ispat hakkına sahiptir. Bunun dışındaki
hallerde ispat isteminin
kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığı-
nın anlaşılmasında
kamu yararı bulunmasına veya şikayetçinin ispata razı olma-
sına bağlıdır.
XV. Temel hak ve hürriyetlerin korunması
Madde 40 - Anayasa ile tanınmış hak ve
hürriyetleri ihlal edilen herkes,
yetkili makama geciktirilmeden başvurma
imkanının sağlanmasını isteme hakkına
sahiptir.
Kişinin, resmi
görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı
zarar da, kanuna
göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili
görevliye rücu
hakkı saklıdır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
SOSYAL VE EKONOMİK HAKLAR VE ÖDEVLER
I. Ailenin korunması
Madde 41 - Aile, Türk toplumunun temelidir.
Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korun-
ması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli
tedbirleri alır, teşkilatı kurar.
II. Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi
Madde 42- Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından
yoksun bırakılamaz. Öğrenim
hakkının kapsamı kanunla tesbit edilir ve
düzenlenir.
Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları
doğrultusunda, çağdaş
bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve
denetimi altında yapılır.
Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri
açılamaz.
Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan
kaldırmaz.
İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve
Devlet okulla-
rında parasızdır.
Özel ilk ve orta dereceli okulların
bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları
ile erişilmek istenen seviyeye uygun
olarak, kanunla düzenlenir.
Devlet, maddi imkanlardan yoksun başarılı
öğrencilerin, öğrenimlerini sür-
dürebilmeleri amacı ile burslar ve başka
yollarla gerekli yardımları yapar. Dev-
let, durumları sebebiyle özel eğitime
ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak
tedbirleri alır.
Eğitim ve
öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme
ile ilgili
faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun
en-
gellenemez.
Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim
kurumlarında Türk vatandaşla-
rına ana dilleri olarak okutulamaz ve
öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumların-
da okutulacak yabancı diller ile
yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların
tabi olacağı esaslar kanunla
düzenlenir. Milletlerarası andlaşma hükümleri sak-
lıdır.
III. Kamu
yararı
A. Kıyılardan yararlanma
Madde 43 - Kıyılar, Devletin hüküm ve
tasarrufu altındadır.
Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin
kıyılarını çevreleyen
sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı
gözetilir.
Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre
derinliği ve kişi-
lerin bu yerlerden yararlanma imkan ve şartları kanunla
düzenlenir.
B. Toprak mülkiyeti
Madde 44 - Devlet, toprağın verimli olarak
işletilmesini korumak ve geliş-
tirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve
topraksız olan veya yeter toprağı
bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye
toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbir-
leri alır. Kanun, bu amaçla,
değişik tarım bölgeleri ve çeşitlerine göre topra-
ğın ge-
*
nişliğini tesbit edebilir. Topraksız
olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçiye
toprak sağlanması, üretimin
düşürülmesi, ormanların küçülmesi ve diğer toprak ve
yeraltı servetlerinin
azalması sonucunu doğuramaz.
Bu amaçla dağıtılan topraklar bölünemez, miras
hükümleri dışında başkalarına
devredilemez ve ancak dağıtılan çiftçilerle
mirasçıları tarafından işletilebi-
lir. Bu şartların kaybı halinde,
dağıtılan toprağın Devletçe geri alınmasına
ilişkin esaslar kanunla
düzenlenir.
C. Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların
korunması
Madde 45- Devlet, tarım arazileri ile çayır ve
mer'aların amaç dışı kulla-
nılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim
planlaması ilkelerine uygun ola-
rak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak
maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla
uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin
ve diğer girdilerinin sağlanmasını
kolaylaştırır.
Devlet, bitkisel ve
hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi ve gerçek değer-
lerinin üreticinin
eline geçmesi için gereken tedbirleri alır.
D. Kamulaştırma
Madde 46 - Devlet ve kamu tüzelkişileri; kamu
yararının gerektirdiği haller-
de, karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel
mülkiyette bulunan taşınmazmalla-
rın tamamını veya bir kısmını, kanunla
gösterilen esas ve usullere göre, kamu-
laştırmaya ve bunlar üzerinde idari
irtifaklar kurmaya yetkilidir.
Kamulaştırma bedelinin hesaplanma tarz ve
usulleri kanunla belirlenir. Kanun
kamulaştırma bedelinin tespitinde vergi
beyanını, kamulaştırma tarihindeki resmi
makamlarca yapılmış kıymet
takdirlerini, taşınmaz malların birim fiyatlarını ve
yapı maliyet
hesaplarını ve diğer objektif ölçüleri dikkate alır. Bu bedel ile
vergi
beyanındaki kıymet arasındaki farkın nasıl vergilendirileceği kanunla
gös-
terilir.
Kamulaştırma bedeli, nakden ve peşin olarak ödenir.Ancak
tarım reformunun
uygulanması, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskan
projelerinin gerçekleş-
tirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların
korunması ve turizm amacıy-
la kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme
şekli kanunla gösterilir. Ka-
nunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu
hallerde, taksitlendirme süresi beş yı-
lı aşamaz; bu taktirde taksitler eşit
olarak ödenir ve peşin ödenmeyen kısım
Devlet borçları için öngörülen en
yüksek faiz haddine bağlanır.
Kamulaştırılan topraktan, o toprağı doğrudan
doğruya işleten küçük çiftçiye
ait olanlarının bedeli, her halde peşin
ödenir.
E. Devletleştirme
Madde 47 - Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel
teşebbüsler, kamu yararının
zorunlu kıldığı hallerde devletleştirilebilir.
Devletleştirme gerçek karşılığı üzerinden yapılır. Gerçek karşılığın hesap-
lanma tarzı ve usulleri kanunla düzenlenir.
IV. Çalışma ve sözleşme
hürriyeti
Madde 48 - Herkes,dilediği alanda çalışma ve
sözleşme hürriyetlerine sahip-
tir.Özel teşebbüsler kurmak serbesttir.
Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara
uygun yürümesini,güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak
tedbirleri
alır.
*
V. Çalışma ile ilgili hükümler
A. Çalışma hakkı ve ödevi
Madde 49 - Çalışma, herkesin hakkı ve
ödevidir.
Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını
geliştir-
mek için çalışanları korumak, çalışmayı desteklemek ve işsizliği
önlemeye elve-
rişli ekonomik bir ortam yaratmak için gerekli tedbirleri
alır.
Devlet, işçi - işveren ilişkilerinde çalışma barışının sağlanmasını
kolay-
laştırıcı ve koruyucu tedbirler alır.
B. Çalışma şartları ve
dinlenme hakkı
Madde 50 - Kimse, yaşına, cinsiyetine ve
gücüne uymayan işlerde çalıştırıla-
maz.
Küçükler ve kadınlar ile bedeni
ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartla-
rı bakımından özel olarak
korunurlar.
Dinlenmek çalışanların hakkıdır.
Ücretli hafta ve bayram
tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları
kanunla düzenlenir.
C. Sendika kurma hakkı
Madde 51 - İşçiler ve işverenler, üyelerinin
çalışma ilişkilerinde, ekonomik
ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve
geliştirmek için önceden izin almaksı-
zın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma
hakkına sahiptirler.
Sendikalar veya üst kuruluşlarını kurabilmek için
kanunun gösterdiği bilgi
ve belgelerin, kanunda belirtilen yetkili mercie
verilmesi yeterlidir. Bu bilgi
ve belgelerin kanuna aykırılığının tespiti
halinde yetkili merci, sendika veya
üst kuruluşun faaliyetinin durdurulması
veya kapatılması için mahkemeye başvu-
rur.
Sendikalara üye olmak ve
üyelikten ayrılmak serbesttir.
Hiç kimse sendikaya üye olmaya, üye kalmaya,
üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.
İşçiler ve işverenler aynı zamanda birden
fazla sendikaya üye olamazlar.
Herhangi bir iş yerinde çalışabilmek, işçi
sendikasına üye olmak veya olma-
mak şartına bağlanamaz.
İşçi sendika ve
üst kuruluşlarında yönetici olabilmek için, en az on yıl
bilfiil işçi olarak
çalışmış olma şartı aranır.
Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim
ve işleyişleri, Anayasa'da
belirlenen Cumhuriyetin niteliklerine ve
demokratik esaslara aykırı olamaz.
D. Sendikal faaliyet
Madde 52 - (Mülga: 23/7/1995 - 4121/3 md.)
VI. Toplu iş
sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt
A. Toplu iş sözleşmesi hakkı
Madde 53 - İşçiler ve işverenler,karşılıklı
olarak ekonomik ve sosyal durum-
larını ve çalışma şartlarını düzenlemek
amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hak-
kına sahiptirler.
Toplu iş
sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir.
(EK: 23.7.1995-4121/4
md.) 128 inci maddenin ilk fıkrası kapsamına giren
kamu görevlilerinin
kanunla kendi aralarında kurmalarına cevaz verilecek olan
ve bu maddenin
birinci ve ikinci fıkraları ile 54 üncü madde hükümlerine tabi
olmayan
sendikalar ve üst kuruluşları, üyeleri adına yargı mercilerine başvu-
rabilir ve İdareyle amaçları doğrultusunda toplu görüşme yapabilirler. Toplu
görüşme sonunda anlaşmaya varılırsa düzenlenecek mutabakat metni taraflarca
imzalanır. Bu mutabakat metni, uygun idari veya kanuni düzenlemenin
yapılabil-
mesi için Bakanlar Kurulunun takdirine sunulur. Toplu görüşme
sonunda mutabakat
metni imzalanmamışsa anlaşma ve anlaşmazlık noktaları da
taraflarca imzalanacak
bir tutanakla Bakanlar Kurulunun takdirine sunulur.
Bu fıkranın uygulanmasına
ilişkin usuller kanunla düzenlenir.
Aynı iş
yerinde, aynı dönem için, birden fazla toplu iş sözleşmesi yapılamaz
ve
uygulanamaz.
B. Grev hakkı ve lokavt
Madde 54 - Toplu iş sözleşmesinin yapılması
sırasında, uyuşmazlık çıkması
halinde işçiler grev hakkına sahiptirler. Bu
hakkın kullanılmasının ve işvere-
nin lokavta başvurmasının usul ve şartları
ile kapsam ve istisnaları kanunla dü-
zenlenir.
Grev hakkı ve lokavt
iyiniyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve
milli serveti tahrip
edecek şekilde kullanılamaz.
Grev esnasında greve katılan işçilerin ve
sendikanın kasıtlı veya kusurlu
hareketleri sonucu, grev uygulanan işyerinde
sebep oldukları maddi zarardan sen-
dika sorumludur.
Grev ve lokavtın
yasaklanabileceği veya ertelenebileceği haller ve işyerleri
kanunla
düzenlenir.
Grev ve lokavtın yasaklandığı hallerde veya ertelendiği
durumlarda erteleme-
nin sonunda, uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulunca çözülür.
Uyuşmazlığın her safha-
sında taraflar da anlaşarak Yüksek Hakem Kuruluna
başvurabilir. Yüksek Hakem Ku-
rulunun kararları kesindir ve toplu iş
sözleşmesi hükmündedir.
Yüksek hakem kurulunun kuruluş ve görevleri kanunla
düzenlenir.
Siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lokavtı, genel
grev ve lo-
kavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer
direnişler yapıla-
maz.
Greve katılmayanların işyerinde çalışmaları,
greve katılanlar tarafından
hiç bir şekilde engellenemez.
VII. Ücrette
adalet sağlanması
Madde 55 - Ücret emeğin karşılığıdır.
Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri
ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.
Asgari ücretin tespitinde ülkenin ekonomik ve sosyal durumu gözönünde bu-
lundurulur.
VIII. Sağlık, çevre ve konut
A. Sağlık hizmetleri ve
çevrenin korunması
Madde 56 - Herkes, sağlıklı ve dengeli bir
çevrede yaşama hakkına sahiptir.
Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını
korumak ve çevre kirlenmesini önlemek
Devletin ve vatandaşların ödevidir.
Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağla-
mak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini
gerçekleş-
tirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet
vermesini düzen-
ler.
Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki
sağlık ve sosyal kurumların-
dan yararlanarak, onları denetleyerek yerine
getirir.
*
Sağlık
hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla
genel
sağlık sigortası kurulabilir.
B. Konut hakkı
Madde 57 - Devlet, şehirlerin özelliklerini ve
çevre şartlarını gözeten bir
planlama çerçevesinde, konut ihtiyacını
karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca
toplu konut teşebbüslerini destekler.
IX. Gençlik ve spor
A. Gençliğin korunması
Madde 58 - Devlet, istiklal ve
Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin
müsbet ilmin ışığında, Atatürk
ilke ve inkılapları doğrultusunda ve Devletin ül-
kesi ve milletiyle bölünmez
bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşle-
re karşı yetişme ve
gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır.
Devlet, gençleri alkol
düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk,
kumar ve benzeri kötü
alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli ted-
birleri alır.
Sporun geliştirilmesi
Madde 59 - Devlet, her yaştaki Türk
vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını
geliştirecek tedbirleri alır, sporun
kitlelere yayılmasını teşvik eder.
Devlet başarılı sporcuyu korur .
X. Sosyal güvenlik hakları
A. Sosyal güvenlik hakkı
Madde 60 - Herkes, sosyal güvenlik hakkına
sahiptir.
Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve
teşkilatı kurar.
B. Sosyal güvenlik bakımından özel olarak korunması
gerekenler:
Madde 61 - Devlet harp ve vazife şehitlerinin
dul ve yetimleriyle, malül
ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır
bir hayat seviyesi sağlar.
Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum
hayatına intibaklarını sağlayıcı
tedbirleri alır.
Yaşlılar, Devletçe
korunur, Yaşlılara Devlet yardımı ve sağlanacak diğer
haklar ve kolaylıklar
kanunla düzenlenir.
Devlet, korunmaya muhtaç çocukların topluma
kazandırılması için her türlü
tedbiri alır.
Bu amaçlarla gerekli
teşkilat ve tesisleri kurar veya kurdurur.
C. Yabancı ülkelerde çalışan
Türk vatandaşları
Madde 62 - Devlet, yabancı ülkelerde çalışan
Türk vatandaşlarının aile bir-
liğinin, çocuklarının eğitiminin, kültürel
ihtiyaçlarının ve sosyal güvenlikle-
rinin sağlanması, anavatanla bağlarının
korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı
olunması için gereken tedbirleri
alır.
XI. Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması
Madde 63 - Devlet, tarih, kültür ve tabiat
varlıklarının ve değerlerinin
korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve
teşvik edici tedbirleri alır.
Bu varlıklar ve değerlerden özel mülkiyet
konusu olanlara getirilecek sınır-
lamalar ve bu nedenle hak sahiplerine
yapılacak yardımlar ve tanınacak muafiyet-
ler kanunla düzenlenir.
XII.
Sanatın ve sanatçının korunması
Madde 64 - Devlet, sanat faaliyetlerini ve
sanatçıyı korur. Sanat eserleri-
nin ve sanatçının korunması,
değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisi-
nin yayılması için
gereken tedbirleri alır.
XIII. Sosyal ve ekonomik hakların sınırı
Madde 65 - Devlet, sosyal ve ekonomik
alanlarda Anayasa ile belirlenen gö-
revlerini, ekonomik istikrarın
korunmasını gözeterek, mali kaynaklarının yeter-
liliği ölçüsünde yerine
getirir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
SİYASİ HAKLAR VE ÖDEVLER
I. Türk
vatandaşlığı
Madde 66 - Türk Devletine vatandaşlık bağı ile
bağlı olan herkes Türktür.
Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür.
Yabancı babadan ve Türk anadan
olan çocuğun vatandaşlığı kanunla düzenlenir.
Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belir-
tilen hallerde kaybedilir.
Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan
bir eylemde bulunmadıkça vatan-
daşlıktan çıkarılamaz.
Vatandaşlıktan
çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapa-
tılamaz.
II. Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakları
Madde 67 - Vatandaşlar, kanunda gösterilen
şartlara uygun olarak seçme, se-
çilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi
parti içinde siyasi faaliyette bulunma
ve halkoylamasına katılma hakkına
sahiptir.
(Değişik: 23/7/1995 - 4121/5 md.) Seçimler ve halkoylaması
serbest, eşit,
gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına
göre, yargı yö-
netim ve denetimi altında yapılır. Ancak, yurt dışında
bulunan Türk vatandaş-
larının oy hakkını kullanabilmeleri amacıyla kanun,
uygulanabilir tedbirleri
belirler.
(Değişik: 23/7/1995-4121/5 md.)
Onsekiz yaşını dolduran her Türk vatanda-
şı seçme ve halkoylamasına katılma
haklarına sahiptir.
Bu hakların kullanılması kanunla düzenlenir.
(Değişik: 23/7/1995 - 4121/5 md.) Silah altında bulunan er ve erbaşlar
ile askeri öğrenciler, ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy kulla-
namazlar. Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde bulunan tutukluların seçme
haklarını kullanmalarında, oyların sayım ve dökümünde seçim emniyeti açısın-
dan alınması gerekli tedbirler Yüksek Seçim Kurulu tarafından tespit edilir
ve görevli hakimin yerinde yönetim ve denetimi altında yapılır.
(Ek:
23/7/1995 - 4121/5 md.) Seçim kanunları, temsilde adalet ve yöne-
timde
istikrar ilkelerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir.
III. Siyasi partilerle ilgili
hükümler
A.Parti kurma, partilere girme ve partilenden ayrılma (1)
Madde 68 - (Değişik: 23/7/1995-4121/6 md.)
Vatandaşlar, siyasi parti kurma ve usulüne göre partilere girme ve parti-
lerden ayrılma hakkına sahiptir. Parti üyesi olabilmek için onsekiz yaşını
dol-
durmuş olmak gerekir.
Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın
vazgeçilmez unsurlarıdır.
Siyasi partiler önceden izin almadan kurulurlar ve
Anayasa ve kanun hüküm-
leri içerisinde faaliyetlerini sürdürürler.
Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlı-
ğına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve
hu-
kuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik
Cumhuriyet
ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya
herhangi bir tür
diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç
işlenmesini teşvik
edemez.
Hakimler ve savcılar, Sayıştay dahil yüksek
yargı organları mensupları, kamu
kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki
görevlileri, yaptıkları hizmet bakı-
mından işçi niteliği taşımayan diğer
kamu görevlileri, Silahlı Kuvvetler men-
supları ile yükseköğretim öncesi
öğrencileri siyasi partilere üye olamazlar.
Yüksek öğretim elemanlarının
siyasi partilere üye olmaları ancak kanunla
düzenlenebilir. Kanun bu
elemanlarının, siyasi partilerin merkez organları dı-
şında kalan parti
görevi almalarına cevaz veremez ve parti üyesi yüksek öğretim
elemanlarının
yüksek öğretim kurumlarında uyacakları esasları belirler.
Yüksek öğretim
öğrencilerinin siyasi partilere üye olabilmelerine ilişkin
esaslar kanunla
düzenlenir.
Siyasi partilere, Devlet, yeterli düzeyde ve hakça mali yardım
yapar. Par-
tilere yapılacak yardımın, alacakları üye aidatının ve
bağışların tabi olduğu
esaslar kanunla düzenlenir.
B. Siyasi partilerin
uyacakları esaslar
Madde 69 - (Değişik: 23/7/1995 - 4121/7 md.)
Siyasi partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları de-
mokrasi ilkelerine uygun olur. Bu ilkelerin uygulanması kanunla düzenlenir.
Siyasi partiler, ticari faaliyetlere girişemezler.
Siyasi partilerin
gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gereklidir.
Bu kuralın
uygulanması kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesince siyasi partile-
rin mal
edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun tespiti, bu
hususun
denetim yöntemleri ve aykırılık halinde uygulanacak yaptırımlar kanunda
gösterilir. Anayasa Mahkemesi, bu denetim görevini yerine getirirken
Sayıştaydan
yardım sağlar. Anayasa Mahkemesinin bu denetim sonunda vereceği
kararlar kesin-
dir.
Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısının açacağı
dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara
bağlanır.
Bir siyasi partinin tüzüğü ve programının 68 inci maddenin
dördüncü fıkrası
hükümlerine aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı
verilir.
Bir siyasi partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine
aykırı
eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki
fiillerin
işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit
edilmesi ha-
linde karar verilir.
Temelli kapatılan bir parti bir başka
ad altında kurulamaz.
Bir siyasi partinin temelli kapatılmasına beyan veya
faaliyetleriyle sebep
olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin
temelli kapatmaya ilişkin
kesin kararının Resmi Gazetede gerekçeli olarak
yayımlanmasından başlayarak beş
yıl süreyle bir başka partinin kurucusu,
üyesi, yöneticisi ve deneticisi ola-
mazlar.
Yabancı devletlerden,
uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olma-
yan gerçek ve tüzel
kişilerden maddi yardım alan siyasi partiler temelli olarak
kapatılır.
Siyasi partilerin kuruluş ve çalışmaları, denetlenme ve kapatılmaları ile
siyasi partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki
esaslar
çerçevesinde kanunla düzenlenir.
IV. Kamu hizmetlerine girme
hakkı
A.Hizmete girme
Madde 70 - Her Türk, kamu hizmetlerine girme
hakkına sahiptir.
Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka
hiçbir ayırım
gözetilemez.
B. Mal bildirimi
Madde 71 - Kamu hizmetine girenlerin mal
bildiriminde bulunmaları ve bu bil-
dirimlerin tekrarlanma süreleri kanunla
düzenlenir. Yasama ve yürütme organla-
rında görev alanlar, bundan istisna
edilemez.
----------------------
(1) Bu madde başlığı 23/7/1995 tarih ve
4121 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi ile
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
V. Vatan hizmeti
Madde 72 - Vatan hizmeti, her Türkün hakkı ve
ödevidir. Bu hizmetin Silahlı
Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde
yerine getirileceği veya getirilmiş
sayılacağı kanunla düzenlenir.
VI.
Vergi ödevi
Madde 73 - Herkes, kamu giderlerini karşılamak
üzere, mali gücüne göre, ver-
gi ödemekle yükümlüdür.
Vergi yükünün
adaletli ve dengeli dağılımı maliye politikasının sosyal ama-
cıdır.
Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değişti-
rilir veya kaldırılır.
Vergi, resim, harç ve benzeri mali
yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve
indirimleriyle oranlarına ilişkin
hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve
aşağı sınırlar içinde değişiklik
yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir.
VII. Dilekçe hakkı
Madde 74 - Vatandaşlar, kendileriyle veya kamu
ile ilgili dilek ve şikayet-
leri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye
Büyük Millet Meclisine yazı ile baş-
vurma hakkına sahiptir.
Kendileriyle
ilgili başvurmaların sonucu, dilekçe sahiplerine yazılı olarak
bildirilir.
Bu hakkın kullanılma biçimi kanunla düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
CUMHURİYETİN TEMEL ORGANLARI
BİRİNCİ BÖLÜM
YASAMA
I.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
A. Kuruluşu:
Madde 75 - (Değişik: 23/7/1995 - 4121/8 md.)
Türkiye Büyük Millet Meclisi, genel oyla seçilen beşyüzelli
milletvekilinden
oluşur.
B. Miletvekili seçilme yeterliliği
Madde 76 - Otuz yaşını dolduran her Türk
milletvekili seçilebilir.
En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar,
yükümlü olduğu askerlik hizme-
tini yapmamış olanlar, kamu hizmetinden
yasaklılar, taksirli suçlar hariç toplam
bir yıl veya daha fazla hapis ile
ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar; zim-
met, ihtilas, irtikap, rüşvet,
hırsızlık, dolandırıcılık,sahtecilik, inancı kö-
tüye kullanma, dolanlı
iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, resmi iha-
le ve alım
satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma, ideolojik
veya
anarşik eylemlere katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik
suçlarından
biriyle hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile
milletvekili seçilemez-
ler.
Hakimler ve savcılar, yüksek yargı
organları mensupları, yükseköğretim ku-
rumlarındaki öğretim elemanları,
Yükseköğretim Kurulu üyeleri, kamu kurum ve
kuruluşlarının memur
statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından
işçi niteliği
taşımayan diğer kamu görevlileri ve Silahlı Kuvvetler mensupları,
görevlerinden çekilmedikçe, aday olamazlar ve milletvekili seçilemezler.
C. Türkiye Büyük Millet
Meclisinin seçim dönemi
Madde 77 - Türkiye Büyük Millet Meclisinin
seçimleri beş yılda bir yapılır.
Meclis, bu süre dolmadan seçimin
yenilenmesine karar verebileceği gibi,
Anayasada belirtilen şartlar altında
Cumhurbaşkanınca verilecek karara göre de
seçimler yenilenir. Süresi biten
milletvekili yeniden seçilebilir.
Yenilenmesine karar verilen Meclisin
yetkileri, yeni Meclisin seçilmesine
kadar sürer.
D. Türkiye Büyük
Millet Meclisi seçimlerinin geriye bırakılması ve ara
seçimleri
Madde 78 - Savaş sebebiyle yeni seçimlerin
yapılmasına imkan görülmezse,
Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir
yıl geriye bırakılmasına karar
verebilir.
Geri bırakma sebebi ortadan
kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu
işlem tekrarlanabilir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde boşalma olması halinde, ara se-
çime gidilir. Ara seçim, her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel
seçimden
otuz ay geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak, boşalan üyeliklerin
sayısı, üye
tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde, ara seçimlerinin üç
ay içinde yapıl-
masına karar verilir.
Genel seçimlere bir yıl kala, ara
seçimi yapılamaz.
E. Seçimlerin Genel yönetim ve denetimi
Madde 79 - Seçimler, yargı organlarının genel
yönetim ve denetimi altında
yapılır.
Seçimlerin başlamasından bitimine
kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve
dürüstlüğü ile ilgili bütün
işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve se-
çimden sonra seçim
konularıyla ilgili bütün yolsuzluklar, şikayet ve itirazları
inceleme ve
kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin se-
çim
tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur. Yüksek Seçim Ku-
rulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz.
Yüksek Seçim
Kurulunun ve diğer seçim kurullarının görev ve yetkileri kanun-
la
düzenlenir.
Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur.
Üyelerin altısı
Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri
arasından üye tamsayı-
larının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu
üyeler, salt çoğunluk ve
gizli oyla aralarından bir başkan ve bir
başkanvekili seçerler.
Yüksek Seçim Kuruluna Yargıtay ve Danıştaydan
seçilmiş üyeler arasından ad
çekme ile ikişer yedek üye ayrılır. Yüksek
Seçim Kurulu Başkanı ve Başkanvekili
ad çekmeye girmezler.
Anayasa
değişikliklerine ilişkin kanunların halkoyuna sunulması işlemleri-
nin genel
yönetim ve denetimi de milletvekili seçimlerinde uygulanan hükümlere
göre
olur.
F. Üyelikle ilgili hükümler
1. Milletin temsili
Madde 80 - Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya
kendilerini seçenleri değil, bütün
Milleti temsil ederler.
2. Andiçme
Madde 81 - Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeleri göreve başlarken aşağıdaki
şekilde andiçerler:
"Devletin varlığı
ve bağımsızlığını vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü-
nü, milletin
kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun
üstünlüğüne,
demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına
bağlı kalacağı-
ma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet
anlayışı içinde herkesin
insan haklarından ve temel hürriyetlerden
yararlanması ülküsünden ve Anayasaya
sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk
milleti önünde namusum ve şerefim üzerine
andiçerim"
3. Üyelikle
bağdaşmayan işler
Madde 82 - Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeleri. Devlet ve diğer kamu tüzel-
kişilerinde ve bunlara bağlı
kuruluşlarda; Devletin veya diğer kamu tüzelkişile-
rinin doğrudan doğruya ya
da dolaylı olarak katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda;
özel gelir kaynakları
ve özel imkanları kanunla sağlanmış kamu yararına çalışan
derneklerin ve
Devletten yardım sağlayan ve vergi muafiyeti olan vakıfların, ka-
mu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar ve bunların üst kuru-
luşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim
kurul-
larında görev alamazlar, vekili olamazlar, herhangi bir taahhüt işini
doğrudan
veya dolaylı olarak kabul edemezler, temsilcilik ve hakemlik
yapamazlar.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, yürütme organının teklif,
inha, atama
veya onanmasına bağlı resmi veya özel herhangi bir işle
görevlendirilemezler.
Bir üyenin belli konuda ve altı ayı aşmamak üzere
Bakanlar Kurulunca verilecek
geçici bir görevi kabul etmesi, Meclisin
kararına bağlıdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği ile bağdaşmayan
diğer görev ve işler
kanunla düzenlenir.
4. Yasama dokunulmazlığı
Madde 83 - Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeleri, Meclis çalışmalarındaki
oy ve sözlerinden, Mecliste ileri
sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkan-
lık Divanının teklifi üzerine
Meclisce başka bir karar alınmadıkça bunları Mec-
lis dışında tekrarlamak ve
açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar.
Seçimden önce veya sonra bir suç
işlediği ileri sürülen bir milletvekili,
Meclisin kararı olmadıkça
tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargı-
lanamaz. Ağır cezayı
gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına
başlanılmış olmak
kaydıyla Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar bu hükmün
dışındadır.
Ancak, bu halde yetkili makam durumu hemen ve doğrudan doğruya
Türkiye Büyük
Millet Meclisine bildirmek zorundadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi
hakkında, seçiminden önce veya sonra
verilmiş bir ceza hükmünün yerine
getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine
bırakılır; üyelik süresince
zamanaşımı işlemez.
Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve
kovuşturma, Meclisin ye-
niden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi parti gruplarınca, yasama dokunul-
mazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz.
5.
Milletvekilliğinin düşmesi (1)
Madde 84 - (Değişik: 23/7/1995 - 4121/9 md.)
İstifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesi, istifanın geçerli
olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanınca tespit edildikten
sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca kararlaştırılır.
-------------
(1) Bu madde başlığı, 23/7/1995 tarih ve 4121 sayılı
Kanun'un 9 uncu maddesi
ile değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya kısıtlanma
halinde düşmesi,
bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurula
bildirilmesiyle olur.
82 nci maddeye göre milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir
görev veya hiz-
meti sürdürmekte ısrar eden milletvekilinin
milletvekilliğinin düşmesine,
yetkili komisyonun bu durumu tespit eden
raporu üzerine Genel Kurul gizli
oyla karar verir.
Meclis çalışmalarına
özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içerisinde top-
lam beş birleşim günü
katılmayan milletvekilinin milletvekilliğinin düşme-
sine, durumun Meclis
Başkanlık Divanınca tespit edilmesi üzerine, Genel Ku-
rulca üye
tamsayısının salt çoğunluğunun oyuyla karar verilebilir.
Partisinin temelli
kapatılmasına beyan ve eylemleriyle sebep olduğu
Anayasa Mahkemesinin
temelli kapatmaya ilişkin kesin kararında belirtilen
milletvekilinin
milletvekilliği, bu kararın Resmi Gazetede gerekçeli olarak
yayımlandığı
tarihte sona erer. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı bu
kararın
gereğini derhal yerine getirip Genel Kurula bilgi sunar.
6. İptal istemi
Madde 85- (Değişik: 23/7/1995 - 4121/10 md.)
Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine
84 üncü maddenin birinci, üçüncü veya dördüncü fıkralarına göre karar
verilmiş
olması hallerinde, Meclis Genel Kurulu kararının alındığı tarihten
başlayarak
yedi gün içerisinde ilgili milletvekili veya bir diğer
milletvekili, kararın,
Anayasaya, kanuna veya İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla
iptali için Anayasa
Mahkemesine başvurabilir. Anayasa Mahkemesi, iptal
istemini onbeş gün içeri-
sinde kesin karara bağlar.
7. Ödenek ve
yolluklar
Madde 86 - Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyelerinin ödenek ve yollukları ka-
nunla düzenlenir. Ödeneğin aylık tutarı
en yüksek Devlet memurunun almakta oldu-
ğu miktarı, yolluk da ödenek
miktarının yarısını aşamaz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerine ödenecek
ödenek ve yolluklar, kendi-
lerine sosyal güvenlik kuruluşları tarafından
bağlanan emekli aylığı ve benzeri
ödemelerin kesilmesini gerektirmez.
Ödenek ve yollukların en çok üç aylığı önceden ödenebilir.
II.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri
A. Genel olarak
Madde 87 - Türkiye Büyük Millet Meclisinin
gÖrev ve yetkileri, kanun koymak,
değiştirmek ve kaldırmak; Bakanlar Kurulunu
ve bakanları denetlemek; Bakanlar
Kuruluna belli konularda kanun hükmünde
kararname çıkarma yetkisi vermek; bütçe
ve kesinhesap kanun tasarılarını
görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve
savaş ilanına karar vermek;
milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun
bulmak, Anayasanın 14 üncü
maddesindeki fiillerden dolayı hüküm giyenler hariç
olmak üzere, genel ve
özel af ilanına, mahkemelerce verilip kesinleşen ölüm ce-
zalarının yerine
getirilmesine karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde ön-
görülen
yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir.
B. Kanunların
teklif edilmesi ve görüşülmesi
Madde 88 - Kanun teklif etmeye Bakanlar Kurulu
ve milletvekilleri yetkili-
dir.
Kanun tasarı ve tekliflerinin Türkiye
Büyük Millet Meclisinde görüşülme usul
ve esasları içtüzükle düzenlenir.
C. Kanunların Cumhurbaşkanınca yayımlanması
Madde 89 - Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet
Meclisince Kabul edilen ka-
nunları onbeş gün içinde yayımlar.
*
Yayımlanmasını
uygun bulmadığı kanunları, bir daha görüşülmek üzere, bu
hususta gösterdiği
gerekçe ile birlikte aynı süre içinde, Türkiye Büyük Millet
Meclisine geri
gönderir. Bütçe kanunları bu hükme tabi değildir.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi, geri gönderilen kanunu aynen kabul ederse,
kanun Cumhurbaşkanınca
yayımlanır; Meclis, geri gönderilen kanunda yeni bir de-
ğişiklik yaparsa,
Cumhurbaşkanı değiştirilen kanunu tekrar Meclise geri göndere-
bilir.
Anayasa değişikliklerine ilişkin hükümler saklıdır.
D.
Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma
Madde 90 - TÜrkiye Cumhuriyeti adına yabancı
devletlerle ve milletlerarası
kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların
onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisi-
nin onaylamayı bir kanunla uygun
bulmasına bağlıdır.
Ekonomik, ticari veya teknik ilişkileri düzenleyen ve
süresi bir yılı aşma-
yan andlaşmalar, Devlet Maliyesi bakımından bir
yüklenme getirmemek, kişi hal-
lerine ve Türklerin yabancı memleketlerdeki
mülkiyet haklarına dokunmamak şar-
tıyla, yayımlanma ile yürürlüğe
konabilir. Bu takdirde bu andlaşmalar, yayımla-
rından başlayarak iki ay
içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgisine sunu-
lur.
Milletlerarası bir andlaşmaya dayanan uygulama andlaşmaları ile kanunun
ver-
diği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik, ticari, teknik veya idari
andlaşma-
ların Türkiye Büyük Millet Meclisince uygun bulunması zorunluğu
yoktur; ancak,
bu fıkraya göre yapılan ekonomik, ticari veya özel kişilerin
haklarını ilgilen-
diren andlaşmalar, yayımlanmadan yürürlüğe konulamaz.
Türk kanunlarına değişiklik getiren her türlü andlaşmaların yapılmasında
birinci fıkra hükmü uygulanır.
Usulüne göre yürürlüğe konulmuş
Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmünde-
dir. Bunlar hakkında Anayasaya
aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvu-
rulamaz.
E. Kanun
hükmünde kararname çıkarma yetkisi verme
Madde 91 - Türkiye Büyük Millet Meclisi,
Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde
kararname çıkarma yetkisi verebilir. Ancak
sıkıyönetim ve olağanüstü haller sak-
lı kalmak üzere, Anayasanın ikinci
kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer
alan temel haklar, kişi hakları
ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan si-
yasi haklar ve ödevler kanun
hükmünde kararnamelerle düzenlenemez.
Yetki kanunu, çıkarılacak kanun
hükmünde kararnamenin, amacını, kapsamını,
ilkelerini, kullanma süresini ve
süresi içinde birden fazla kararname çıkarılıp
çıkarılamayacağını gösterir.
Bakanlar Kurulunun istifası, düşürülmesi veya yasama döneminin bitmesi
belli
süre için verilmiş olan yetkinin sona ermesine sebep olmaz.
Kanun
hükmünde kararnamenin, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından süre
bitiminden önce onaylanması sırasında, yetkinin son bulduğu veya süre
bitimine
kadar devam ettiği de belirtilir.
Sıkıyönetim ve olağanüstü
hallerde Cumhurbaşkanının Başkanlığında toplanan
Bakanlar Kurulunun kanun
hükmünde kararname çıkarmasına ilişkin hükümler saklı-
dır.
Kanun
hükmünde kararnameler, Resmi Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe
girerler. Ancak, kararnamede yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir tarih
de
gösterilebilir.
*
Kararnameler, Resmi
Gazetede yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet
Meclisine sunulur.
Yetki kanunları ve bunlara dayanan kanun hükmünde karamameler, Türkiye
Büyük Millet Meclisi komisyonları ve Genel Kurulunda öncelikle ve ivedilikle
görüşülür.
Yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmayan
kararnameler
bu tarihte, Türkiye Büyük Millet Meclisince reddedilen
kararnameler bu kararın
Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten
kalkar. Değiştirilerek kabul
edilen kararnamelerin değiştirilmiş hükümleri,
bu değişikliklerin Resmi Gazetede
yayımlandığı gün yürürlüğe girer.
F.
Savaş hali ilanı ve silahlı kuvvet kullanılmasına izin verme
Madde 92 - Milletlerarası hukukun meşru
saydığı hallerde savaş hali ilanına
ve Türkiye'nin taraf olduğu
milletlerarası andlaşmaların veya milletlerarası ne-
zaket kurallarının
gerektirdiği haller dışında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ya-
bancı ülkelere
gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulun-
masına izin
verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi tatilde veya ara vermede iken ülkenin ani bir
silahlı saldırıya
uğraması ve bu sebeple silahlı kuvvet kullanılmasına derhal
karar
verilmesinin kaçınılmaz olması halinde Cumhurbaşkanı da, Türk Silahlı
Kuv-
vetlerinin kullanılmasına karar verebilir.
III. Türkiye Büyük
Millet Meclisinin faaliyetleri ile ilgili hükümler
A. Toplanma ve tatil
Madde 93 - (Değişik birinci fıkra: 23/7/1995 -
4121/11 md.) Türkiye Büyük
Millet Meclisi,her yıl Ekim ayının ilk günü
kendiliğinden toplanır.
Meclis, bir yasama yılında en çok üç ay tatil
yapabilir; ara verme veya ta-
til sırasında, doğrudan doğruya veya Bakanlar
Kurulunun istemi üzerine, Cumhur-
başkanınca toplantıya çağrılır.
Meclis
Başkanı da doğrudan doğruya veya üyelerin beşte birinin yazılı
istemi
üzerine, Meclisi toplantıya çağırır.
Ara verme veya tatil
sırasında toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisinde, ön-
celikle bu toplantıyı
gerektiren konu görüşülmeden ara verme veya tatile devam
edilemez.
B.
Başkanlık Divanı
Madde 94 - Türkiye Büyük Millet Meclisinin
Başkanlık Divanı, Meclis üyeleri
arasından seçilen Meclis Başkanı,
Başkanvekilleri, Katip üyeler ve İdare Amirle-
rinden oluşur.
Başkanlık
Divanı, Meclisteki siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında
Divana
katılmalarını sağlayacak şekilde kurulur. Siyasi parti grupları
Başkanlık
için aday gösteremezler.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık
Divanı için, bir yasama döneminde iki
seçim yapılır. İlk seçilenlerin görev
süresi iki, ikinci devre için seçilenlerin
görev süresi üç yıldır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan adayları, Meclis üyeleri içinden,
Mecli-
sin toplandığı günden itibaren on gün içinde, Başkanlık Divanına
bildirilir,
Başkan seçimi gizli oyla yapılır. İlk iki oylamada üye
tamsayısının üçte iki ve
üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu
aranır. Üçüncü oylamada salt ço-
ğunluk sağ-
lanamazsa, bu oylamada en çok oy
alan iki aday için dördüncü oylama yapılır;
dördüncü oylamada en fazla oy
alan üye, Başkan seçilmiş olur. Başkan seçimi,
aday gösterme süresinin
bitiminden İtibaren, on gün içinde tamamlanır.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanvekillerinin Katip Üyelerinin ve idare
Amirlerinin adedi,
seçim nisabı, oylama sayısı ve usulleri, Meclis İçtüzüğünde
belirlenir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları
siyasi partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki
faaliyetleri-
ne; görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis
tartışmalarına katılamaz-
lar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy
kullanamazlar.
C. İçtüzük siyasi parti grupları ve kolluk işleri
Madde 95 - Türkiye Büyük Millet Meclisi
çalışmalarını, kendi yaptığı içtü-
zük hükümlerine göre yürütür.
İçtüzük
hükümleri, siyasi parti gruplarının, Meclisin bütün faaliyetlerine
üye
sayısı oranıda katılmalarını sağlayacak yolda düzenlenir. Siyasi parti
grup-
ları, en az yirmi üyeden meydana gelir.
Türkiye Büyük Millet
Meclisinin bütün bina, tesis, eklenti ve arazisinde
kolluk ve yönetim
hizmetleri Meclis Başkanlığı eliyle düzenlenir ve yürütülür.
Emniyet ve
diğer kolluk hizmetleri için yeteri kadar kuvvet ilgili makamlarca
Meclis
Başkanlığına tahsis edilir.
D. Toplantı ve karar yeter sayısı
Madde 96 - Anayasada, başkaca bir hüküm yoksa,
Türkiye Büyük Millet Meclisi
üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır
ve toplantıya katılanların salt
çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter
sayısı hiçbir şekilde üye tamsa-
yısının dörtte birinin bir fazlasından az
olamaz.
Bakanlar Kurulu üyeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
katılamadıkları
oturumlarında, kendileri yerine oy kullanmak üzere bir
bakana yetki verebilir-
ler. Ancak bir bakan kendi oyu ile birlikte en çok
iki oy kullanabilir.
E. Görüşmelerin açıklığı ve yayımlanması:
Madde 97 - Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel
Kurulundaki görüşmeler açıktır
ve tutanak dergisinde tam olarak yayımlanır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzük hükümlerine göre kapalı oturumlar
yapa-
bilir, bu oturumlardaki görüşmelerin yayımı Türkiye Büyük Millet
Meclisi kararı-
na bağlıdır.
Meclisteki açık görüşmelerin, o oturumdaki
Başkanlık Divanının teklifi üze-
rine Meclisce başkaca bir karar
alınmadıkça, her türlü vasıta ile yayımı ser-
besttir.
IV. Türkiye
Büyük Millet Meclisinin bilgi edinme ve denetim yolları
A. Genel olarak
Madde 98 - Türkiye Büyük Millet Meclisi soru,
Meclis araştırması, genel gö-
rüşme, gensoru ve Meclis soruşturması
yollarıyla denetleme yetkisini kullanır.
Soru, Bakanlar Kurulu adına, sözlü
veya yazılı olarak cevaplandırılmak üzere
Başbakan veya bakanlardan bilgi
istemekten ibarettir.
Meclis araştırması, belli bir konuda bilgi edinilmek
için yapılan inceleme-
den ibarettir.
Genel görüşme, toplumu ve Devlet
faaliyetlerini ilgilendiren belli bir
konunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurulunda görüşülmesidir.
Soru Meclis araştırması ve genel görüşme ile
ilgili önergelerin verilme
şekli, içeriği ve kapsamı ile cevaplandırılma,
görüşme ve araştırma yöntemleri
Meclis İçtüzüğü ile düzenlenir.
B.
Gensoru
Madde 99 - Gensoru önergesi, bir siyasi parti
grubu adına veya enaz yirmi
milletvekilinin imzasıyla verilir.
Gensoru
önergesi, verilişinden sonraki üç gün içinde bastırılarak üyelere
dağıtılır;
dağıtılmasından itibaren on gün içinde gündeme alınıp alınmayacağı
görüşülür. Bu görüşmede, ancak önerge sahiplerinden biri, siyasi parti
grupları
adına birer milletvekili, Bakanlar Kurulu adına Başbakan veya bir
bakan konuşa-
bilir.
Gündeme alma kararıyla. birlikte, gensorunun
görüşülme günü de belli edilir;
ancak gensorunun görüşülmesi, gündeme alma
kararının verildiği tarihten başlaya-
rak iki gün geçmedikçe yapılamaz ve
yedi günden sonraya bırakılamaz.
Gensoru görüşmeleri sırasında üyelerin veya
grupların verecekleri gerekçeli
güvensizlik önergeleri veya Bakanlar
Kurulunun güven isteği, bir tam gün geçtik-
ten sonra oylanır.
Bakanlar
Kurulunun veya bir bakanın düşürülebilmesi, üye tamsayısının salt
çoğunluğuyla olur; oylamada yalnız güvensizlik oyları sayılır.
Meclis
çalışmalarının dengeli olarak yürütülmesi amacına ve yukarıdaki ilke-
lere
uygun olmak kaydıyla gensoru ile ilgili diğer hususlar içtüzükle belirle-
nir.
C. Meclis soruşturması
Madde 100 - Başbakan veya bakanlar hakkında,
Türkiye Büyük Millet Meclisi
üye tamsayısının en az onda birinin vereceği
önerge ile, soruşturma açılması
istenebilir. Meclis, bu istemi en geç bir ay
içinde görüşür ve karara bağlar.
Soruşturma açılmasına karar verilmesi
halinde, Meclisteki siyasi partilerin
güçleri oranında komisyona
verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak göstere-
cekleri adaylar
arasından her parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak
onbeş
kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma
sonucunu belirtilen raporunu iki ay içinde Meclise sunar. Soruşturmanın bu
süre-
de bitirilememesi halinde, komisyona iki aylık yeni ve kesin bir süre
verilir.
Meclis, raporu öncelikle görüşür ve gerek gördüğü takdirde
ilgilinin Yüce
Divana sevkine karar verir. Yüce Divana sevk kararı ancak üye
tamsayısının salt
çoğunluğu ile alınır.
Meclisteki siyasi parti
gruplarında, Meclis soruşturması ile ilgili görüşme
yapılamaz ve karar
alınamaz.
İKİNCİ BÖLÜM
YÜRÜTME
1. Cumhurbaşkanı
A.
Nitelikleri ve tarafsızlığı
Madde 101 - Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük
Millet Meclisince kırk yaşını dol-
durmuş ve yükseköğrenim yapmış kendi
üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili
seçilme yeterliğine sahip Türk
vatandaşları arasından yedi yıllık bir süre için
seçilir.
Cumhurbaşkanlığına Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyeleri dışından aday göste-
rilebilmesi, Meclis üye tamsayısının en
az beşte birinin yazılı önerisiyle müm-
kündür.
Bir kimse, iki defa
Cumhurbaşkanı seçilemez.
Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği
kesilir ve TÜrkiye BÜyük
Millet Meclisi Üyeliği sona erer.
B. Seçimi
Madde 102 - Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük
Millet Meclisi üye tamsayısının
üçte iki çoğunluğu ile ve gizli oyla
seçilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi top-
lantı halinde değilse hemen
toplantıya çağrılır.
Cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından otuz gün
önce veya Cumhurbaş-
kanlığı makamının boşalmasından on gün sonra
Cumhurbaşkanlığı seçimine başlanır
ve seçime başlama tarihinden itibaren
otuz gün içinde sonuçlandırılır.Bu sürenin
ilk on günü içinde adayların
Meclis Başkanlık Divanına bildirilmesi ve kalan
yirmi gün içinde de seçimin
tamamlanması gerekir.
En az üçer gün ara ile yapılacak oylamaların ilk
ikisinde üye tamsayısının
üçte iki çoğunluk oyu sağlanamazsa üçüncü oylamaya
geçilir, üçüncü oylamada üye
tamsayısının salt çoğunluğunu sağlayan aday
Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. Bu oy-
lamada üye tamsayısının salt çoğunluğu
sağlanamadığı takdirde üçüncü oylamada en
çok oy almış bulunan iki aday
arasında dördüncü oylama yapılır, bu oylamada da
üye tamsayısının salt
çoğunluğu ile Cumhurbaşkanı seçilemediği takdirde derhal
Türkiye Büyük
Millet Meclisi seçimleri yenilenir.
Seçilen yeni Cumhurbaşkanı göreve
başlayıncaya kadar görev süresi dolan
Cumhurbaşkanının görevi devam eder.
C. Andiçmesi
Madde 103 - Cumhurbaşkanı, görevine başlarken
Türkiye Büyük Millet Meclisi
önünde aşağıdaki şekilde andiçer:
"Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve
milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini
koruya-
cağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve
inkılapla-
rına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur
ve refahı,
milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan
haklarından ve temel
hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden
ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin
şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve
üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yeri-
ne getirmek için bütün gücümle
çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurun-
da, namusum ve şerefim
üzerine andiçerim."
D. Görev ve yetkileri
Madde 104 - Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu
sıfatla Türkiye Cumhuriyetini
ve Türk Milletinin birliğini temsil eder;
Anayasanın uygulanmasını, Devlet or-
ganlarının düzenli ve uyumlu
çalışmasını gözetir.
Bu amaçlarla Anayasanın ilgili maddelerinde gösterilen
şartlara uyarak yapa-
cağı görev ve kullanacağı yetkiler şunlardır:
a)
Yasama ile ilgili olanlar:
Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü
Türkiye Büyük Millet Mec-
lisinde açılış konuşmasını yapmak,
Türkiye
Büyük Millet Meclisini gerektiğinde toplantıya çağırmak,
Kanunları
yayımlamak,
Kanunları tekrar görüşülmek
üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gön-
dermek,
Anayasa
değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halk
oyuna
sunmak,
Kanunların, kanun hükmündeki kararnamelerin, Türkiye Büyük Millet
Meclisi
İçtüzüğünün, tümünün veya belirli hükümlerinin Anayasaya şekil veya
esas bakı-
mından aykırı oldukları gerekçesi ile Anayasa Mahkemesinde iptal
davası açmak,
Türkiye BüyÜk Millet Meclisi seçimlerinin yenilenmesine karar
vermek,
b) Yürütme alanına ilişkin olanlar:
Başbakanı atamak ve
istifasını kabul etmek,
Başbakanın teklifi üzerine bakanları atamak ve
görevlerine son vermek,
Gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kuruluna başkanlık
etmek veya Bakanlar
Kurulunu başkanlığı altında toplantıya çağırmak,
Yabancı devletlere Türk Devletinin temsilcilerini göndermek, Türkiye
Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul etmek,
Milletlerarası andlaşmaları onaylamak ve yayımlamak,
Türkiye Büyük
Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutan-
lığını temsil
etmek,
Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar vermek,
Genelkurmay Başkanını atamak,
Milli Güvenlik Kurulunu toplantıya
çağırmak,
Milli Güvenlik Kuruluna Başkanlık etmek,
Başkanlığında
toplanan Bakanlar Kurulu kararıyla sıkıyönetim veya olağanüs-
tü hal ilan
etmek ve kanun hükmünde kararname çıkarmak,
Kararnameleri imzalamak,
Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile belirli kişilerin cezaları-
nı hafifletmek veya kaldırmak,
Devlet Denetleme Kurulunun üyelerini ve
Başkanını atamak,
Devlet Denetleme Kuruluna inceleme, araştırma ve denetleme
yaptırtmak,
Yükseköğretim Kurulu üyelerini seçmek,
Üniversite
rektörlerini seçmek,
c) Yargı ile ilgili olanlar:
Anayasa Mahkemesi
üyelerini, Danıştay üyelerinin dörtte birini, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı
ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Askeri Yargıtay
üyelerini, Askeri
Yüksek İdare Mahkemesi üyelerini, Hakimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu
üyelerini seçmek.
Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen
seçme ve atama görev-
leri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri
kullanır.
E. Sorumluluk ve sorumsuzluk hali
Madde 105 - Cumhurbaşkanının, Anayasa ve diğer
kanunlarda Başbakan ve ilgi-
li bakanın imzalarına gerek olmaksızın tek
başına yapabileceği belirtilen iş-
lemleri dışındaki bütün kararları,
Başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanır; bu
kararlardan Başbakan ve ilgili
bakan sorumludur.
Cumhurbaşkanının resen imzaladığı kararlar ve emirler
aleyhine Anayasa
Mahkemesi dahil, yargı mercilerine başvurulamaz.
Cumhurbaşkanı, vatana
ihanetten dolayı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye
tamsayısının en az üçte
birinin teklifi üzerine, üye tamsayısının en az dörtte
üçünün vereceği
kararla suçlandırılır.
F. Cumhurbaşkanına vekillik etme
Madde 106 - Cumhurbaşkanının hastalık ve yurt
dışına çıkma gibi sebeplerle
geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde,
görevine dönmesine kadar; ölüm,
çekilme veya başka bir sebeple
Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması halinde de
yenisi seçilinceye kadar,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cumhurbaşkan-
lığına vekillik eder ve
Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır.
G. Cumhurbaşkanı Genel
Sekreterliği
Madde 107 - Cumhurbaşkanlığı Genel
Sekreterliğinin kuruluşu, teşkilat ve ça-
lışma esasları,personel atama
işlemleri Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzen-
lenir.
H. Devlet
Denetleme Kurulu
Madde 108 - İdarenin hukuka uygunluğunun,
düzenli ve verimli şekilde yürü-
tülmesinin ve geliştirilmesinin sağlanması
amacıyla, Cumhurbaşkanlığına bağlı
olarak kurulan Devlet Denetleme Kurulu,
Cumhurbaşkanının isteği üzerine tüm kamu
kurum ve kuruluşlarında ve
sermayesinin yarısından fazlasına bu kurum ve kuru-
luşların katıldığı her
türlü kuruluşta, kamu kurumu niteliğinde olan meslek ku-
ruluşlarında, her
düzeydeki işçi ve işveren meslek kuruluşlarında, kamuya yarar-
lı derneklerle
vakıflarda, her türlü inceleme, araştırma ve denetlemeleri yapar.
Silahlı
Kuvvetler ve yargı organları, Devlet Denetleme Kurulunun görev ala-
nı
dışındadır.
Devlet Denetleme Kurulunun üyeleri ve üyeleri içinden Başkanı,
kanunda be-
lirlenen nitelikteki kişiler arasından, Cumhurbaşkanınca atanır.
Devlet Denetleme Kurulunun işleyişi, üyelerinin görev süresi ve diğer özlük
işleri, kanunla düzenlenir.
II Bakanlar Kurulu
A. Kuruluş
Madde 109 - Bakanlar Kurulu, Başbakan ve
bakanlardan kurulur.
Başbakan, Cumhurbaşkanınca, Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyeleri arasından
atanır.
Bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeleri veya milletvekili seçilme
yeterliğine sahip olanlar arasından
Başbakanca seçilir ve Cumhurbaşkanınca
atanır; gerektiğinde Başbakanın
önerisi üzerine Cumhurbaşkanınca görevlerine
son verilir.
B. Göreve
başlama ve güvenoyu
Madde 110 - Bakanlar Kurulunun listesi tam
olarak Türkiye Büyük Millet Mec-
lisine sunulur. Türkiye Büyük Millet
Meclisi tatilde ise toplantıya çağrılır.
Bakanlar Kurulunun programı,
kuruluşundan en geç bir hafta içinde Başbakan
veya bir bakan tarafından
Türkiye Büyük Millet Meclisinde okunur ve güvenoyuna
başvurulur. Güvenoyu
için görüşmeler, programın okunmasından iki tam gün geçtik-
ten sonra başlar
ve görüşmelerin bitiminden bir tam gün geçtikten sonra oylama
yapılır.
C. Görev sırasında güvenoyu
Madde 111 - Başbakan, gerekli görürse,
Bakanlar Kurulunda görüştükten sonra,
Türkiye Büyük Millet Meclisinden güven
isteyebilir.
Güven istemi, Türkiye Büyük
Millet Meclisine bildirilmesinden bir tam gün
geçmedikçe görüşülemez ve
görüşmelerin bitiminden bir tam gün geçmedikçe oya
konulamaz.
Güven
istemi, ancak üye tamsayısının salt çoğunluğuyla reddedilebilir.
D. Görev ve
siyası sorumluluk
Madde 112 - Başbakan, Bakanlar Kurulunun
başkanı olarak, Bakanlıklar arasın-
da işbirliğini sağlar ve hükümetin genel
siyasetinin yürütülmesini gözetir. Ba-
kanlar Kurulu, bu siyasetin
yürütülmesinden birlikte sorumludur.
Her bakan, Başbakana karşı sorumlu olup
ayrıca kendi yetkisi içindeki işler-
den ve emri altındakilerin eylem ve
işlemlerinden de sorumludur.
Başbakan, bakanların görevlerinin Anayasa ve
kanunlara uygun olarak yerine
getirilmesini gözetmek ve düzeltici önlemleri
almakla yükümlüdür.
Bakanlar Kurulu üyelerinden milletvekili olmayanlar; 81
inci maddede yazılı
şekilde Millet Meclisi önünde andiçerler ve bakan
sıfatını taşıdıkları sürece
milletvekillerinin tabi oldukları kayıt ve
şartlara uyarlar ve yasama dokunul-
mazlığına sahip bulunurlar. Bunlar
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri gibi
ödenek ve yolluk alırlar.
E.
Bakanlıkların kurulması ve bakanlar
Madde 113 - Bakanlıkların kurulması,
kaldırılması, görevleri, yetkileri ve
teşkilatı kanunla düzenlenir.
Açık
olan bakanlıklarla izinli veya özürlü olan bir bakana, diğer bir bakan
geçici olarak vekillik eder. Ancak, bir bakan birden fazlasına vekillik
edemez.
Türkiye Büyük Millet Meclisi kararı ile Yüce Divana verilen bir
bakan bakan-
lıktan düşer. Başbakanın Yüce Divana sevki halinde hükümet
istifa etmiş sayılır.
Herhangi bir sebeple boşalan bakanlığa en geç onbeş gün
içinde atama yapı-
lır.
F. Seçimlerde geçici Bakanlar Kurulu
Madde 114 - Türkiye Büyük Millet Meclisi genel
seçimlerinden önce, Adalet,
İçişleri ve Ulaştırma bakanları çekilir. Seçimin
başlangıç tarihinden üç gün ön-
ce; seçim dönemi bitmeden seçimin
yenilenmesine karar verilmesi halinde ise, bu
karardan başlayarak beş gün
içinde, bu bakanlıklara Türkiye Büyük Millet Meclisi
içinden veya dışarıdan
bağımsızlar Başbakanca atanır.
116 ncı madde gereğince seçimlerin
yenilenmesine karar verildiğinde Bakanlar
Kurulu çekilir ve Cumhurbaşkanı
geçici Bakanlar Kurulunu kurmak üzere bir Başba-
kan atar.
Geçici
Bakanlar Kuruluna, Adalet, İçişleri ve Ulaştırma bakanları Türkiye
Büyük
Millet Meclisindeki veya Meclis dışındaki bağımsızlardan olmak üzere,
siyasi
parti gruplarından, oranlarına göre üye alınır.
Siyasi parti gruplarından
alınacak üye sayısını Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı tespit ederek
Başbakana bildirir. Teklif edilen bakanlığı kabul etmeyen
veya sonradan
çekilen partililer yerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi içinden
veya
dışarıdan bağımsızlar atanır.
Geçici Bakanlar Kurulu, yenilenme kararının
Resmi Gazete'de ilanından itiba-
ren beş gün içinde kurulur.
Geçici
Bakanlar Kurulu için güvenoyuna başvurulmaz.
Geçici Bakanlar Kurulu seçim
süresince ve yeni Meclis toplanıncaya kadar
vazife görür.
G. TüzÜkler
Madde 115 - Bakanlar Kurulu, kanunun
uygulanmasını göstermek veya emrettiği
işleri belirtmek üzere, kanunlara
aykırı olmamak ve Danıştayın incelenmesinden
geçirilmek şartıyla tüzükler
çıkarabilir.
Tüzükler, Cumhurbaşkanınca imzalanır ve kanunlar gibi
yayımlanır.
H. Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin Cumhurbaşkanınca
yenilenmesi
Madde 116 - Bakanlar Kurulunun, 110 uncu
maddede belirtilen güvenoyunu ala-
maması ve 99 uncu veya 111 inci maddeler
uyarınca güvensizlik oyuyla düşürül-
mesi hallerinde; kırkbeş gün içinde
yeni Bakanlar Kurulu kurulamadığı veya ku-
rulduğu halde güvenoyu alamadığı
takdirde Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanına danışarak,
seçimlerin yenilenmesine karar verebilir.
Başbakanın güvensizlik oyu ile
düşürülmeden istifa etmesi üzerine kırkbeş
gün içinde veya yeni seçilen
Türkiye Büyük Millet Meclisinde Başkanlık Divanı
seçiminden sonra yine
kırkbeş gün içinde Bakanlar Kurulunun kurulamaması hal-
lerinde de
Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanına danışarak seçim-
lerin
yenilenmesine karar verebilir.
Yenilenme kararı Resmi Gazetede yayımlanır ve
seçime gidilir.
İ. Milli Savunma
1. Başkomutanlık ve Genelkurmay
Başkanlığı
Madde 117 - Başkomutanlık, Türkiye Büyük
Millet Meclisinin manevi varlığın-
dan ayrılamaz ve Cumhurbaşkanı tarafından
temsil olunur.
Milli güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin yurt
savunmasına
hazırlanmasından, Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı, Bakanlar
Kurulu sorumlu-
dur.
Genelkurmay Başkanı; Silahlı Kuvvetlerin komutanı
olup, savaşta Başkomutan-
lık görevlerini Cumhurbaşkanlığı namına yerine
getirir.
Genelkurmay Başkanı, Bakanlar Kurulunun teklifi üzerine,
Cumhurbaşkanınca
atanır; görev ve yetkileri kanunla düzenlenir. Genelkurmay
Başkanı, bu görev ve
yetkilerinden dolayı Başbakana karşı sorumludur.
Milli Savunma Bakanlığının, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıkları
ile görev ilişkileri ve yetki alanı kanunla düzenlenir.
2. Milli
Güvenlik Kurulu
Madde 118 - Milli Güvenlik Kurulu,
Cumhurbaşkanının başkanlığında Başbakan,
Genelkurmay Başkanı, Milli Savunma,
İçişleri, Dışişleri Bakanları, Kara, Deniz
ve Hava Kuvvetleri Komutanları ve
Jandarma Genel Komutanından kurulur.
Gündemin özelliğine göre Kurul
toplantılarına ilgili bakan ve kişiler ça-
ğırılıp görüşleri alınabilir.
Milli Güvenlik Kurulu; Devletin milli güvenlik siyasetinin tayini, tespiti
ve uygulanması ile ilgili kararların alınması ve gerekli koordinasyonun
sağlan-
ması konusundaki görüşlerini Bakanlar Kuruluna bildirir. Kurulun,
Devletin var-
lığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği,
toplumun huzur ve gü-
venliğinin korunması hususunda alınmasını zorunlu
gördüğü tedbirlere ait ka-
rarlar Bakanlar Kurulunca öncelikle dikkate
alınır.
Milli Güvenlik Kurulunun gündemi; Başbakan ve Genelkurmay Başkanının
öneri-
leri dikkate alınarak Cumhurbaşkanınca düzenlenir..
Cumhurbaşkanı
katılamadığı zamanlar Milli Güvenlik Kurulu Başbakanın başkan-
lığında
toplanır.
Milli Güvenlik Kurulu
Genel Sekreterliğinin teşkilatı ve görevleri kanunla
düzenlenir.
III. Olağanüstü yönetim usulleri
A. Olağanüstü haller
1.
Tabii afet ve ağır ekonomik bunalım sebebiyle olağanüstü hal ilanı
Madde 119 - Tabii afet, tehlikeli salgın
hastalıklar veya ağır ekonomik bu-
nalım hallerinde, Cumhurbaşkanı
başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, yurdun
bir veya birden fazla
bölgesinde veya bütününde süresi altı ayı geçmemek üzere
olağanüstü hal ilan
edebilir.
2. Şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddi
şekilde bozul-
ması sebepleriyle olağanüstü hal ilanı
Madde 120 - Anayasa ile kurulan hür demokrasi
düzenini veya temel hak ve
hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın
şiddet hareketlerine ait ciddi
belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet
olayları sebebiyle kamu düzeninin cid-
di şekilde bozulması hallerinde,
Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar
Kurulu, Milli Güvenlik
Kurulunun da görüşünü aldıktan sonra yurdun bir veya
birden fazla bölgesinde
veya bütününde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağan-
üstü hal ilan
edebilir.
3. Olağanüstü hallerle ilgili düzenleme
Madde 121 - Anayasanın 119 ve 120 nci
maddeleri uyarınca olağanüstü hal
ilanına karar verilmesi durumunda, bu
karar Resmi Gazetede yayımlanır ve hemen
Türkiye Büyük Millet Meclisinin
onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi
tatilde ise derhal toplantıya
çağırılır. Meclis, olağanüstü hal süresini değiş-
tirebilir, Bakanlar
Kurulunun istemi üzerine, her defasında dört ayı geçmemek
üzere, süreyi
uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir.
119 uncu madde uyarınca ilan
edilen olağanüstü hallerde vatandaşlar için
getirilecek para, mal ve çalışma
yükümlülükleri ile olağanüstü hallerin her
türü için ayrı ayrı geçerli olmak
üzere, Anayasanın 15 inci maddesindeki ilkeler
doğrultusunda temel hak ve
hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya nasıl durdu-
rulacağı, halin
gerektirdiği tedbirlerin nasıl ve ne suretle alınacağı, kamu
hizmeti
görevlilerine ne gibi yetkiler verileceği, görevlilerin durumlarında ne
gibi
değişiklikler yapılacağı ve olağanüstü yönetim usulleri, Olağanüstü Hal
Ka-
nununda düzenlenir.
Olağanüstü hal süresince, Cumnhurbaşkanının
başkanlığında toplanan Bakanlar
Kurulu, olağanüstü halin gerekli kıldığı
konularda, kanun hükmünde kararnameler
çıkarabilir. Bu kararnameler, Resmi
Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye
Büyük Millet Meclisinin onayına
sunulur; bunların Meclisce onaylanmasına iliş-
kin süre ve usul, İçtüzükte
belirlenir.
B. Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hali
Madde 122 - Anayasanın tanıdığı hür demokrasi
düzenini veya temel hak ve
hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelen ve
olağanüstü hal ilanını gerektiren
hallerden daha vahim şiddet hareketlerinin
yaygınlaşması veya savaş hali, sa-
vaşı gerektirecek bir durumun
başgöstermesi, ayaklanma olması veya vatan veya
Cumhuriyete karşı kuvvetli
ve eylemli bir kalkışmanın veya ülkenin ve milletin
bölünmezliğini içten
veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yay-
gınlaşması
sebepleriyle, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu,
Milli
Güvenlik Kurulunun da görüşünü aldıktan sonra, süresi altı ayı aşmamak
üzere
yur-
*
dun bir veya birden fazla bölgesinde veya
bütününde sıkıyönetim ilan edebilir.
Bu karar, derhal Resmi Gazetede
yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet
Meclisinin onayına sunulur.
Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantı halinde de-
ğilse hemen toplantıya
çağırılır. Türkiye Büyük Millet Meclisi gerekli gördüğü
takdirde sıkıyönetim
süresini kısaltabilir, uzatabilir veya sıkıyönetimi kaldı-
rabilir.
Sıkıyönetim süresinde, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar
Kurulu sıkıyönetim halinin gerekli kıldığı konularda kanun hükmünde
kararname
çıkarabilir.
Bu kararnamameler Resmi Gazetede yayımlanır ve
aynı gün Türkiye Büyük Millet
Meclisinin onayına sunulur. Bunların Meclisce
onaylanmasına ilişkin süre ve usul
içtüzükte belirlenir.
Sıkıyönetimin
her defasında dört ayı aşmamak üzere uzatılması, Türkiye Büyük
Millet
Meclisinin kararına bağlıdır. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aran-
maz.
Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hallerinde hangi hükümlerin uygulanacağı
ve işlemlerin nasıl yürütüleceği, idare ile olan ilişkileri, hürriyetlerin
nasıl
kısıtlanacağı veya durdurulacağı ve savaş veya savaşı gerektirecek bir
durumun
başgöstermesi halinde vatandaşlar için getirilecek yükümlülükler
kanunla düzen-
lenir.
SıkıyÖnetim komutanları Genelkurmay Başkanlığına
bağlı olarak görev yapar-
lar.
IV. İdare
A.İdarenin esasları
1. İdarenin bütünlüğü ve kamu tüzelkişiliği
Madde 123 - İdare, kuruluş ve görevleriyle bir
bütündür ve kanunla düzenle-
nir.
İdarenin kuruluş ve görevleri,
merkezden yönetim ve yerinden yönetim esas-
larına dayanır.
Kamu
tüzelkişiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkca verdiği yetkiye daya-
nılarak kurulur.
2. Yönetmelikler
Madde 124 - Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu
tüzelkişileri, kendi görev
alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin
uygulanmasını sağlamak üzere
ve bunlara aykırı olmamak şartıyla,
yönetmelikler çıkarabilirler.
Hangi yönetmeliklerin Resmi Gezetede
yayımlanacağı kanunda belirtilir.
B. Yargı yolu
Madde 125 - İdarenin her türlü eylem ve
işlemlerine karşı yargı yolu açık-
tır.
Cumhurbaşkanının tek başına
yapacağı işlemler ile Yüksek Askeri Şuranın
kararları yargı denetimi
dışındadır.
İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim
tarihinden
başlar.
Yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka
uygunluğunun denetimi ile
sınırlıdır. Yürütme görevinin kanunlarda
gösterilen şekil ve esaslara uygun
olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak,
idari eylem ve işlem niteliğinde veya
takdir yetkisini kaldıracak biçimde
yargı kararı verilemez.
İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya
imkansız zararların
doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması
şartlarının birlikte
gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin
durdurulmasına karar
verilebilir.
*
Kanun,
olağanüstü hallerde, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş halinde ayrıca
milli
güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması
kararı verilmesini sınırlayabilir.
İdare, kendi eylem ve işlemlerinden
doğan zararı ödemekle yükümlüdür.
C. İdarenin kuruluşu
1. Merkezi idare
Madde 126 - Türkiye, merkezi idare kuruluşu
bakımından, coğrafya durumuna,
ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin
gereklerine göre, illere; iller de
diğer kademeli bölümlere ayırılır.
İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır.
Kamu hizmetlerinin
görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla, birden
çok ili içine alan
merkezi idare teşkilatı kurulabilir. Bu teşkilatın görev ve
yetkileri
kanunla düzenlenir.
2. Mahalli idareler
Madde 127 - Mahalli idareler; il, belediye
veya köy halkının mahalli müşte-
rek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş
esasları kanunla belirtilen ve karar
organları, gene kanunda gösterilen,
seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan
kamu tüzelkişileridir.
Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim il-
kesine uygun olarak kanunla düzenlenir.
(Değişik: 23/7/1995 - 4121/12
md.) Mahalli idarelerin seçimleri, 67 nci
maddedeki esaslara göre beş yılda
bir yapılır. Ancak, milletvekili genel veya
ara seçiminden önceki veya
sonraki bir yıl içinde yapılması gereken mahalli
idareler organlarına veya
bu organların üyelerine ilişkin genel veya ara seçim-
ler milletvekili genel
veya ara seçimleriyle birlikte yapılır. Kanun, büyük
yerleşim merkezleri
için özel yönetim biçimleri getirebilir.
Mahalli idarelerin seçilmiş
organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına
ilişkin itirazların çözümü ve
kaybetmeleri, konusundaki denetim yargı yolu ile
olur.Ancak, görevleri ile
ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya
kovuşturma açılan mahalli
idare organları veya bu organların üyelerini, İçişleri
Bakanı, geçici bir
tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir.
Merkezi idare, mahalli
idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin bü-
tünlüğü ilkesine uygun
şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanma-
sı, toplum
yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması
amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet
yetkisine
sahiptir.
Mahalli idarelerin belirli kamu hizmetlerinin
görülmesi amacı ile, kendi
aralarında Bakanlar Kurulunun izni ile birlik
kurmaları, görevleri, yetkileri,
maliye ve kolluk işleri ve merkezi idare
ile karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla
düzenlenir. Bu idarelere, görevleri
ile orantılı gelir kaynakları sağlanır.
D. Kamu hizmeti görevlileriyle
ilgili hükümler
1. Genel ilkeler
Madde 128 - Devletin, kamu iktisadi
teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişile-
rinin genel idare esaslarına göre
yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetleri-
nin gerektirdiği asli ve
sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri
eliyle görülür.
Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve
yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük
işleri
kanunla düzenlenir.
Üst kademe
yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak
düzenlenir.
2. Görev ve sorumlulukları, disiplin kovuşturulmasında
güvence
Madde 129 - Memurlar ve diğer kamu görevlileri
Anayasa ve kanunlara sadık
kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler.
Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı
tanınmadık-
ça disiplin cezası verilemez.
Uyarma ve kınama cezalarıyla
ilgili olanlar hariç, disiplin kararları yargı
denetimi dışında bırakılamaz.
Silahlı Kuvvetler mensupları ile hakimler ve savcılar hakkındaki hükümler
saklıdır.
Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken
işledikleri
kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek
kaydıyla ve kanu-
nun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare
aleyhine açılabilir.
Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri
iddia edilen suçlar-
dan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla belirlenen
istisnalar dışında, ka-
nunun gösterdiği idari merciin iznine bağlıdır.
E. Yükseköğretim kurumları ve üst kuruluşları
1. Yükseköğretim
kurumları
Madde 130 - Çağdaş eğitim-öğretim esaslarına
dayanan bir düzen içinde mille-
tin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü
yetiştirmek amacı ile; ortaöğreti-
me dayalı çeşitli düzeylerde
eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danış-
manlık yapmak, ülkeye ve
insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan
kamu tüzelkişiliğine
ve bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler Devlet tarafından
kanunla kurulur.
Kanunda gösterilen usul ve esaslara göre, kazanç amacına yönelik olmamak
şartı ile vakıflar tarafından, Devletin gözetim ve denetimine tabi
yükseköğretim
kurumları kurulabilir.
Kanun, üniversitelerin ülke sathına
dengeli bir biçimde yayılmasını gözetir.
Üniversiteler ile öğretim üyeleri ve
yardımcıları serbestçe her türlü bilim-
sel araştırma ve yayında
bulunabilirler. Ancak, bu yetki, Devletin varlığı ve
bağımsızlığı ve
milletin ve ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği aleyhinde faali-
yette bulunma
serbestliği vermez.
Üniversiteler ve bunlara bağlı birimler, Devletin
gözetimi ve denetimi al-
tında olup, güvenlik hizmetleri Devletçe sağlanır.
Kanunun belirlediği usul ve esaslara göre; rektörler Cumhurbaşkanınca, de-
kanlar ise Yükseköğretim Kurulunca seçilir ve atanır.
Üniversite yönetim
ve denetim organları ile öğretim elemanları; Yükseköğre-
tim Kurulunun veya
üniversitelerin yetkili organlarının dışında kalan makamlarca
her ne suretle
olursa olsun görevlerinden uzaklaştırılamazlar.
Üniversitelerin hazırladığı
bütçeler; Yükseköğretim Kurulunca tetkik ve
onaylandıktan sonra Milli Eğitim
Bakanlığına sunulur ve genel ve katma bütçele-
rin bağlı olduğu esaslara
uygun olarak işleme tabi tutularak yürürlüğe konulur
ve denetlenir.
Yükseköğretim kurumlarının kuruluş ve organları ile işleyişleri ve bunların
seçimleri, görev, yetki ve sorumlulukları üniversiteler üzerinde Devletin
göze-
tim ve
denetim hakkını kullanma
usulleri, öğretim elemanlarının görevleri, unvanları,
atama, yükselme ve
emeklilikleri, öğretim elemanı yetiştirme, üniversitelerin ve
öğretim
elemanlarının kamu kuruluşları ve diğer kurumlar ile ilişkileri, öğre-
tim
düzeyleri ve süreleri, yükseköğretime giriş, devam ve alınacak harçlar,
Dev-
letin yapacağı yardımlar ile ilgili ilkeler, disiplin ve ceza işleri,
mali iş-
ler, özlük hakları, öğretim elemanlarının uyacakları koşullar,
üniversite-
lerarası ihtiyaçlara göre öğretim elemanlarının
görevlendirilmesi, öğrenimin ve
öğretimin hürriyet ve teminat içinde ve
çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine
göre yürütülmesi, Yükseköğretim
kuruluna ve üniversitelere Devletin sağladığı
mali kaynakların kullanılması
kanunla düzenlenir.
Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları,
mali ve idari konuları
dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının
sağlanması ve güvenlik
yönlerinden, Devlet eliyle kurulan yükseköğretim
kurumları için Anayasada belir-
tilen hükümlere tabidir.
2.
Yükseköğretim üst kuruluşları
Madde 131 - Yükseköğretim kurumlarının
öğretimini planlamak, düzenlemek,
yönetmek, denetlemek, yükseköğretim
kurumlarındaki eğitim - öğretim ve bilimsel
araştırma faaliyetlerini
yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve
ilkeler doğrultusunda
kurulmasını, geliştirmesini ve üniversitelere tahsis edi-
len kaynakların
etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanla-
rının
yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu
kuru-
lur.
Yükseköğretim kurulu, üniversiteler, Bakanlar Kurulu ve
Genelkurmay Başkan-
lığınca seçilen ve sayıları, nitelikleri ve seçilme
usulleri kanunla belirlenen
adaylar arasından rektörlük ve öğretim
üyeliğinde başarılı hizmet yapmış pro-
fesörlere öncelik vermek sureti ile
Cumhurbaşkanınca atanan üyeler ve Cumhurbaş-
kanınca doğrudan doğruya seçilen
üyelerden kurulur.
Kurulun teşkilatı, görev, yetki, sorumluluğu ve
çalışma esasları kanunla
düzenlenir.
3. Yükseköğretim kurumlarından
özel hükümlere tabi olanlar
Madde 132 - Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet
teşkilatına bağlı yükseköğre-
tim kurumları özel kanunlarının hükümlerine
tabidir.
F - Radyo ve televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber
ajansları
Madde 133 - (Değişik:8/7/1993 - 3913/1md.)
Radyo ve televizyon istasyonları kurmak ve işletmek kanunla düzenlenecek
şartlar çerçevesinde serbesttir.
Devletçe kamu tüzelkişiliği olarak
kurulan tek radyo ve televizyon kurumu
ile kamu tüzelkişilerinden yardım
gören haber ajanslarının özerkliği ve yayınla-
rının tarafsızlığı esastır.
G.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu
Madde 134 - Atatürkçü düşünceyi, Atatürk ilke
ve inkılaplarını, Türk kültü-
rünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel
yoldan araştırmak, tanıtmak ve yay-
mak ve yayınlar yapmak amacıyla;
Atatürk'ün manevi himayelerinde, Cumnurbaşkanı-
nın gözetim ve desteğinde,
Başbakanlığa bağlı; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk
Dil Kurumu, Türk Tarih
Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan, kamu tüzel-
kişiliğine sahip
"Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu" kurulur.
Türk Dil Kurumu ile
Türk Tarih Kurumu için Atatürk'ün vasiyetnamesinde be-
lirtilen mali
menfaatler saklı olup kendilerine tahsis edilir.
Atatürk Kültür, Dil ve
Tarih Yüksek Kurumunun; kuruluşu, organları, çalışma
usulleri ve özlük
işleri ile kuruluşuna dahil kurumlar üzerindeki yetkileri ka-
nunla
düzenlenir.
H. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları
Madde 135 - Kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları ve üst kuruluşları;
belli bir mesleğe mensup olanların müşterek
ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki
faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin
genel menfaatlere uygun olarak gelişme-
sini sağlamak, meslek mensuplarının
birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerin-
de dürüstlüğü ve güveni hakim
kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak
maksadı ile kanunla
kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda göste-
rilen usullere
göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişi-
likleridir.
Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli
görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz.
(Değişik: 23/7/1995 - 4121/13 md.) Bu meslek kuruluşları, kuruluş amaçları
dışında faaliyette bulunamazlar.
(Değişik: 23/7/1995 - 4121/13 md.) Bu
meslek kuruluşları ve üst kuruluş-
ları organlarının seçimlerinde siyasi
partiler aday gösteremezler.
(Değişik: 23/7/1995 - 4121/13 md.) Bu meslek
kuruluşları üzerinde Devle-
tin idari ve mali denetimine ilişkin kurallar
kanunla düzenlenir.
(Değişik: 23/7/1995 - 4121/13 md.) Amaçları dışında
faaliyet gösteren mes-
lek kuruluşlarının sorumlu organlarının görevine,
kanunun belirlediği merciin
veya Cumhuriyet savcısının istemi üzerine
mahkeme kararıyla son verilir ve
yerlerine yenileri seçtirilir.
(Değişik: 23/7/1995 - 4121/13 md.) Ancak, milli güvenliğin, kamu düzeninin,
suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği
hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci, meslek kuruluşlarını
veya
üst kuruluşlarını faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin
kararı,
yirmidört saat içerisinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim,
kararını
kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu idari karar
kendiliğinden yürür-
lükten kalkar.
İ. Diyanet İşleri Başkanlığı
Madde 136 - Genel idare içinde yer alan
Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik
ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş
ve düşünüşlerin dışında kalarak ve
milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç
edinerek, özel kanununda gösterilen gö-
revleri yerine getirir.
J.
Kanunsuz emir
Madde 137 - Kamu hizmetlerinde herhangi bir
sıfat ve suretle çalışmakta
olan kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik,
tüzük, kanun veya Anayasa hüküm
lerine aykırı görürse,
yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir.
Ancak, üstü emrinde
ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine ge-
tirilir; bu
halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz.
Konusu suç teşkil eden emir,
hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine geti-
ren kimse sorumluluktan
kurtulamaz.
Askeri hizmetlerin görülmesi ve acele hallerde kamu düzeni ve
kamu güvenli-
ğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Yargı
I. Genel hükümler
A. Mahkemelerin
bağımsızlığı
Madde 138 - Hakimler, görevlerinde
bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hu-
kuka uygun olarak vicdanı
kanaatlerine göre hüküm verirler.
Hiçbir organ, makam, merci veya kişi,
yargı yetkisinin kullanılmasında mah-
kemelere ve hakimlere emir ve talimat
veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve
telkinde bulunamaz.
Görülmekte
olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kulla-
nılması ile
ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda
bulunulamaz.
Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına
uymak zorunda-
dır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle
değiştiremez ve
bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
B.
Hakimlik ve savcılık teminatı
Madde 139 - Hakimler ve savcılar azlolunamaz,
kendileri istemedikçe Anayasa-
da gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaz;
bir mahkemenin veya kadronun kal-
dırılması sebebiyle de olsa, aylık, ödenek
ve diğer özlük haklarından yoksun kı-
lınamaz.
Meslekten çıkarılmayı
gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymiş olanlar, gö-
revini sağlık
bakımından yerine getiremeyeceği kesin olarak anlaşılanlar veya
meslekte
kalmalarının uygun olmadığına karar verilenler hakkında kanundaki is-
tisnalar saklıdır.
C. Hakimlik ve savcılık mesleği
Madde 140 - Hakimler ve savcılar adli ve idari
yargı hakim ve savcıları ola-
rak görev yaparlar. Bu görevler meslekten hakim
ve savcılar eliyle yürütülür.
Hakimler, mahkemelerin bağımsızlığı ve
hakimlik teminatı esaslarına göre gö-
rev ifa ederler.
Hakim ve
savcıların nitelikleri, atanmaları, hakları ve ödevleri, aylık ve
ödenekleri, meslekte ilerlemeleri, görevlerinin ve görev yerlerinin geçici
veya
sürekli olarak değiştirilmesi, haklarında disiplin kovuşturması
açılması ve di-
siplin cezası verilmesi, görevleriyle ilgili veya görevleri
sırasında işledikle-
ri suçlarından dolayı soruşturma yapılması ve
yargılanmalarına karar verilmesi,
meslekten çıkarmayı gerektiren suçluluk
veya yetersizlik halleri ve meslek içi
eğitimleri ile diğer özlük işleri
mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı
esaslarına göre kanunla
düzenlenir.
*
Hakimler ve savcılar
altmışbeş yaşını bitirinceye kadar hizmet görürler;
askeri hakimlerin yaş
haddi, yükselme ve emeklilikleri kanunda gösterilir.
Hakimler ve savcılar,
kanunda belirtilenlerden başka, resmi ve özel hiçbir
görev alamazlar.
Hakimler ve savcılar idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığına bağlıdır-
lar.
Hakim ve savcı olup da adalet hizmetindeki idari görevlerde
çalışanlar, ha-
kimler ve savcılar hakkındaki hükümlere tabidirler. Bunlar,
hakimler ve savcıla-
ra ait esaslar dairesinde sınıflandırılır ve
derecelendirilirler, hakimlere ve
savcılara tanınan her türlü haklardan
yararlanırlar.
D. Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması
Madde 141 - Mahkemelerde duruşmalar herkese
açıktır. Duruşmaların bir kısmı-
nın veya tamamının kapalı yapılmasına ancak
genel ahlakın veya kamu güvenliği-
nin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde
karar verilebilir.
Küçüklerin yargılanması hakkında kanunla özel hükümler
konulur.
Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.
Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının
görevidir.
E. Mahkemelerin kuruluşu
Madde 142 - Mahkemelerin kuruluşu, görev ve
yetkileri, işleyişi ve yargılama
usulleri kanunla düzenlenir.
F.
Devlet Güvenlik Mahkemeleri
Madde 143 - Devletin ülkesi ve milletiyle
bölünmez bütünlüğü, hür demokratik
düzen ve nitelikleri Anayasada belirtilen
Cumhuriyet aleyhine işlenen ve doğru-
dan doğruya Devletin iç ve dış
güvenliğini ilgilendiren suçlara bakmakla görevli
Devlet Güvenlik Mahkemeleri
kurulur.
Devlet Güvenlik Mahkemesinde bir Başkan, iki asıl ve iki yedek üye
ile bir
savcı ve yeteri kadar savcı yardımcısı bulunur.
Başkan, bir asıl
ve bir yedek üye ile savcı, birinci sınıfa ayrılmış hakim
ve Cumhuriyet
savcıları arasından; bir asıl ve bir yedek üye, birinci sınıf
askeri
hakimler arasından; savcı yardımcıları ise Cumhuriyet savcıları ve
askeri
hakimler arasından özel kanunlarında gösterilen usule göre atanır.
Devlet Güvenlik Mahkemesi Başkan, üye ve yedek üyeleri ile savcı ve savcı
yardımcıları dört yıl için atanırlar, süresi bitenler yeniden atanabilirler.
Devlet Güvenlik Mahkemeleri kararlarının temyiz mercii Yargıtaydır.
Devlet Güvenlik Mahkemelerinin işleyişi, görev ve yetkileri ve yargılama
usulleri ile ilgili diğer hükümler, kanunda gösterilir.
Devlet Güvenlik
Mahkemesinin yargı çevresine giren bölgelerde sıkıyönetim
ilan edilmesi
halinde, bu bölgelerle sınırlı olmak üzere kanunla belirlenen
esaslara göre
Devlet Güvenlik Mahkemesi, Sıkıyönetim Askeri Mahkemesine dönüştü-
rülebilir.
G. Hakim ve savcıların denetimi
Madde 144 - Hakim ve savcıların görevlerini;
kanun, tüzük, yönetmeliklere
ve genelgelere (Hakimler için idari nitelikteki
genelgelere) uygun olarak yapıp
yapmadıklarını denetleme; görevlerinden
dolayı veya görevleri sırasında suç iş-
leyip işlemediklerini, hal ve
eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup
uymadığını araştırma ve
gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma, Adalet
Bakanlığının izni ile
adalet müfettişleri tarafından yapılır. Adalet Bakanı
soruşturma ve inceleme
işlemlerini, hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak
olandan daha kıdemli
hakim veya savcı eliyle de yaptırabilir.
*
H.
Askeri yargı
Madde 145 - Askeri yargı, askeri mahkemeler ve
disiplin mahkemeleri tarafın-
dan yürütülür. Bu mahkemeler, asker kişilerin;
askeri olan suçları ile bunların
asker kişiler aleyhine veya askeri
mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri
ile ilgili olarak işledikleri
suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler.
Askeri mahkemeler, asker
olmayan kişilerin özel kanunda belirtilen askeri
suçları ile kanunda
gösterilen görevlerini ifa ettikleri sırada veya kanunda
gösterilen askeri
mahallerde askerlere karşı işledikleri suçlara da bakmakla
görevlidirler.
Askeri mahkemelerin savaş veya sıkıyönetim hallerinde hangi suçlar ve hangi
kişiler bakımından yetkili oldukları; kuruluşları ve gerektiğinde bu
mahkemeler-
de adli yargı hakim ve savcılarının görevlendirilmeleri kanunla
düzenlenir.
Askeri yargı organlarının kuruluşu, işleyişi, askeri hakimlerin
özlük işleri
askeri savcılık görevlerini yapan askeri hakimlerin mahkemesinde
görevli bulun-
dukları komutanlık ile ilişkileri, mahkemelerin bağımsızlığı,
hakimlik teminatı,
askerlik hizmetinin gereklerine göre kanunla düzenlenir.
Kanun, ayrıca askeri
hakimlerin yargı hizmeti dışındaki askeri hizmetler
yönünden askeri hizmetlerin
gereklerine göre teşkilatında görevli
bulundukları komutanlık ile olan ilişki-
lerini de gösterir.
II.
Yüksek mahkemeler
A. Anayasa Mahkemesi
1. Kuruluşu
Madde 146 - Anayasa Mahkemesi onbir asıl ve
dört yedek üyeden kurulur.
Cumhurbaşkanı, iki asıl ve iki yedek üyeyi
Yargıtay, iki asıl ve bir yedek
üyeyi Danıştay, birer asıl üyeyi Askeri
Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi
ve Sayıştay genel kurullarınca kendi
Başkan ve üyeleri arasından üye tamsayıla-
rının salt çoğunluğu ile her boş
yer için gösterecekleri üçer aday içinden; bir
asıl üyeyi ise Yükseköğretim
Kurulunun kendi üyesi olmayan Yükseköğretim kurum-
ları öğretim üyeleri
içinde göstereceği üç aday arasından; üç asıl ve bir yedek
üyeyi üst kademe
yöneticileri ile avukatlar arasından seçer.
Yükseköğretim kurumları öğretim
üyeleri ile üst kademe yöneticileri ve avu-
katların Anayasa Mahkemesine
asıl ve yedek üye seçilebilmeleri için, kırk yaşını
doldurmuş, yükseköğrenim
görmüş veya öğrenim kurumlarında en az onbeş yıl öğre-
tim üyeliği veya kamu
hizmetinde en az onbeş yıl fiilen çalışmış veya en az on-
beş yıl avukatlık
yapmış olmak şarttır.
Anayasa Mahkemesi, asıl üyeleri arasından gizli oyla
ve üye tamsayısının
salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve bir
Başkanvekili seçer. Süresi
bitenler yeniden seçilebilirler.
Anayasa
Mahkemesi üyeleri, asli görevleri dışında resmi veya özel hiçbir
görev
alamazlar.
2. Üyeliğin sona ermesi
Madde 147 - Anayasa Mahkemesi üyeleri
altmışbeş yaşını doldurunca emekliye
ayrılırlar.
Anayasa Mahkemesi
üyeliği, bir üyenin hakimlik mesleğinden çıkarılmayı ge-
rektiren bir suçtan
dolayı hüküm giymesi halinde kendiliğinden; görevini sağlık
bakımından
yerine getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde de,
Anayasa
Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile sona erer.
*
3. Görev ve yetkileri
Madde 148 - Anayasa Mahkemesi, kanunların,
kanun hükmünde kararnamelerin ve
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün
Anayasaya şekil ve esas bakımlarından
uygunluğunu denetler. Anayasa
değişikliklerini ise sadece şekil bakımından ince-
ler ve denetler. Ancak,
olağanüstü hallerde, sıkıyönetim ve savaş hallerinde çı-
karılan kanun
hükmünde kararnamelerin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırı-
lığı
iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz.
Kanunların şekil bakımından
denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğun-
lukla yapılıp yapılmadığı;
Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama ço-
ğunluğuna ve ivedilikle
görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile
sınırlıdır. Şekil
bakımından denetleme, Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Mil-
let Meclisi
üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Kanunun yayımlandığı
tarihten
itibaren on gün geçtikten sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası
açılamaz; def'i yoluyla da ileri sürülemez.
Anayasa Mahkemesi
Cumhurbaşkanını,Bakanlar Kurulu üyelerini, Anayasa Mahke-
mesi, Yargıtay,
Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkan
ve
üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hakimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan
do-
layı Yüce Divan sıfatıyla yargılar.
Yüce Divanda, savcılık görevini
Cumhuriyet Başsavcısı veya Cumhuriyet Baş-
savcıvekili yapar.
Yüce Divan
kararları kesindir.
Anayasa Mahkemesi, Anayasa ile verilen diğer görevleri
de yerine getirir.
4. Çalışma ve yargılama usulü
Madde 149 - Anayasa Mahkemesi, Başkan ve on
üye ile toplanır, salt çoğunluk
ile karar verir. Anayasa değişikliklerinde
iptale karar verebilmesi için üçte
iki oy çokluğu şarttır.
Şekil
bozukluğuna dayalı iptal davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle ince-
lenip
karara bağlanır.
Anayasa Mahkemesinin kuruluşu ve yargılama usulleri
kanunla; mahkemenin ça-
lışma esasları ve üyeleri arasındaki işbölümü kendi
yapacağı içtüzükle düzenle-
nir.
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla
baktığı davalar dışında kalan işleri
dosya üzerinde inceler. Ancak, gerekli
gördüğü hallerde sözlü açıklamalarını
dinlemek üzere ilgilileri ve konu
üzerinde bilgisi olanları çağırabilir.
(Ek cümle: 23/7/1995 - 4121/14 md.)
ve siyasi partilerin temelli kapatılması
veya kapatılmasına ilişkin
davalarda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından sonra
kapatılması istenen
siyasi partinin genel başkanlığının veya tayin edeceği bir
vekilin
savunmasını dinler.
5. İptal davası
Madde 150 - Kanunların, kanun hükmündeki
kararnamelerin, Türkiye Büyük Mil-
let Meclisi İçtüzüğünün veya bunların
belirli madde ve hükümlerinin şekil ve
esas bakımından Anayasaya aykırılığı
iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde doğrudan
doğruya iptal davası açabilme
hakkı, Cumhurbaşkanına, iktidar ve anamuhalefet
partisi Meclis grupları ile
Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az
beşte biri tutarındaki
üyelere aittir. İktidarda birden fazla siyasi partinin
bulunması halinde,
iktidar partilerinin dava açma hakkını en fazla üyeye sahip
olan parti
kullanır.
6. Dava açma süresi
Madde 151 - Anayasa Mahkemesinde doğrudan
doğruya iptal davası açma hakkı,
iptali istenen kanun, kanun hükmünde
kararname veya içtüzüğün Resmi Gazetede
yayımlanmasından başlayarak altmış
gün sonra düşer.
*
7. Anayasaya aykırılığın diğer
mahkemelerde ileri sürülmesi
Madde 152 - Bir davaya bakmakta olan mahkeme,
uygulanacak bir kanun veya
kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasaya
aykırı görürse veya
taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının
ciddi olduğu kanısına
varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği
karara kadar davayı geri
bırakır.
Mahkeme, Anayasaya aykırılık iddiasını
ciddi görmezse bu iddia temyiz
merciince esas hükümle birlikte karara
bağlanır.
Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay
içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse mahkeme
davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır. Ancak, Anayasa
Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse,
mahkeme buna uymak zorundadır.
Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek
verdiği red kararının Resmi
Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl
geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya
aykırılığı iddiasıyla tekrar
başvuruda bulunulamaz.
8. Anayasa Mahkemesinin kararları
Madde 153 - Anayasa Mahkemesinin kararları
kesindir. İptal kararları
gerekçesi yazılmadan açıklanamaz.
Anayasa
Mahkemesi bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tamamını veya
bir
hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya
yol
açacak biçimde hüküm tesis edemez.
Kanun, kanun hükmünde kararname veya
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü
ya da bunların hükümleri, iptal
kararlarının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte
yürürlükten kalkar. Gereken
hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe
gireceği tarihi ayrıca
kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmi Gazetede
yayımlandığı günden
başlayarak bir yılı geçemez.
İptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği
durumlarda, Türkiye Büyük
Millet Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı
hukuki boşluğu dolduracak kanun
tasarı veya teklifini öncelikle görüşüp
karara bağlar.
İptal kararları geriye yürümez.
Anayasa Mahkemesi
kararları Resmi Gazetede hemen yayımlanır ve yasama,
yürütme ve yargı
organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar.
B.
Yargıtay
Madde 154 - Yargıtay,adliye mahkemelerince
verilen ve kanunun başka bir
adli yargı merciine bırakmadığı karar ve
hükümlerin son inceleme merciidir.
Kanunla gösterilen belli davalara da ilk
ve son derece mahkemesi olarak bakar.
Yargıtay üyeleri, birinci sınıfa
ayrılmış adli yargı hakim ve Cumhuriyet
savcıları ile bu meslekten
sayılanlar arasından Hakimler ve Savcılar Yüksek
Kurulunca üye tamsayısının
salt çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir.
Yargıtay Birinci Başkanı, birinci
başkanvekilleri ve daire başkanları kendi
üyeleri arasından Yargıtay Genel
Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ve
gizli oyla dört yıl için
seçilirler; süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekili, Yargıtay Genel
Kurulunun kendi
üyeleri arasından gizli oyla belirleyeceği beşer aday arasından
Cumhurbaşkanı tarafından dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden
seçilebilirler.
*
Yargıtayın
kuruluşu, işleyişi, Başkan, başkanvekilleri, daire başkanları
ve üyeleri ile
Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekilinin nitelikleri
ve seçim
usulleri, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına
göre
kanunla düzenlenir.
C. Danıştay
Madde 155 - Danıştay, idari mahkemelerce
verilen ve kanunun başka bir
idari yargı merciine bırakmadığı karar ve
hükümlerin son inceleme merciidir.
Kanunla gösterilen belli davalara da ilk
ve son derece mahkemesi olarak bakar.
Danıştay, davaları görmek, Başbakan ve
Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun
tasarıları hakkında düşüncesini
bildirmek, tüzük tasarılarını ve imtiyaz
şartlaşma ve sözleşmelerini
incelemek, idari uyuşmazlıkları çözümlemek ve kanun-
la gösterilen diğer
işleri yapmakla görevlidir.
Danıştay üyelerinin dörtte üçü, birinci sınıf
idari yargı hakim ve
savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından
Hakimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu; dörtte biri, nitelikleri kanunda
belirtilen görevliler arasından
Cumhurbaşkanı; tarafından seçilir.
Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri ve daire başkanları, kendi
üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu
ve gizli oyla dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden
seçilebilirler.
Danıştayın, kuruluşu, işleyişi, Başkan, Başsavcı,
başkanvekilleri, daire
başkanları ile üyelerinin nitelikleri ve seçim
usulleri, idari yargının özelli-
ği, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik
teminatı esaslarına göre kanunla
düzenlenir.
D. Askeri Yargıtay
Madde 156 - Askeri Yargıtay, askeri
mahkemelerden verilen karar ve
hükümlerin son inceleme merciidir. Ayrıca,
asker kişilerin kanunla gösterilen
belli davalarına ilk ve son derece
mahkemesi olarak bakar.
Askeri Yargıtay üyeleri birinci sınıf askeri
hakimler arasından Askeri
Yargıtay Genel Kurulunun üye tamsayısının salt
çoğunluğu ve gizli oyla her
boş yer için göstereceği üçer aday içinden
Cumhurbaşkanınca seçilir.
Askeri Yargıtay Başkanı, Başsavcısı, İkinci
Başkanı ve daire başkanları
Askeri Yargıtay üyeleri arasından rütbe ve kıdem
sırasına göre atanırlar.
Askeri Yargıtayın kuruluşu, işleyişi, mensuplarının
disiplin ve özlük
işleri, mahkemelerin bağımsızlığı, hakimlik teminatı ve
askerlik hizmetlerinin
gereklerine göre kanunla düzenlenir.
E. Askeri
Yüksek İdare Mahkemesi
Madde 157 - Askeri Yüksek İdare Mahkemesi,
askeri olmayan makamlarca tesis
edilmiş olsa bile, asker kişileri
ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari
işlem ve eylemlerden doğan
uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son
derece mahkemesidir.
Ancak, askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda
ilgilinin asker kişi
olması şartı aranmaz.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin askeri hakim
sınıfından olan üyeleri,
mahkemenin bu sınıftan olan başkan ve üyeleri
tamsayısının salt çoğunluğu ve
gizli oy ile birinci sınıf askeri hakimler
arasından her boş yer için
gösterilecek üç aday içinden; hakim sınıfından
olmayan üyeleri, rütbe ve
nitelikleri kanunda gösterilen subaylar arasından,
Genelkurmay Başkanlığınca her
boş yer için gösterilecek üç aday içinden
Cumhurbaşkanınca seçilir.
Askeri hakim sınıfından olmayan üyelerin görev
süresi en fazla dört yıldır.
*
Mahkemenin Başkanı, Başsavcı ve daire
başkanları hakim sınıfından olanlar
arasından rütbe ve kıdem sırasına göre
atanırlar.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin kuruluşu, işleyişi, yargılama
usulleri,
mensuplarının disiplin ve özlük işleri, mahkemelerin bağımsızlığı,
hakimlik
teminatı ve askerlik hizmetlerinin gereklerine göre kanunla
düzenlenir.
F. Uyuşmazlık Mahkemesi
Madde 158 - Uyuşmazlık Mahkemesi adli, idari
ve askeri yargı mercileri
arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin
olarak çözümlemeye yetkilidir.
Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluşu,
üyelerinin nitelikleri ve seçimleri ile
işleyişi kanunla düzenlenir. Bu
mahkemenin Başkanlığını Anayasa Mahkemesince,
kendi üyeleri arasından
görevlendirilen üye yapar.
Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki
görev uyuşmazlıklarında,
Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır.
III. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
Madde 159 - Hakimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı
ve hakimlik teminatı esaslarına göre
kurulur ve görev yapar.
Kurulun Başkanı, Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı
Müsteşarı Kurulun tabii
üyesidir. Kurulun üç asil ve üç yedek üyesi Yargıtay
Genel Kurulunun, iki asıl
ve iki yedek üyesi Danıştay Genel Kurulunun kendi
üyeleri arasından, her
üyelik için gösterecekleri üçer aday içinden
Cumhurbaşkanınca, dört yıl için
seçilir.Süresi biten üyeler yeniden
seçilebilirler. Kurul, seçimle gelen asıl
üyeleri arasından bir başkanvekili
seçer.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; adli ve idari yargı hakim ve
savcıları-
nı mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme,
yükselme ve bi-
rinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun
görülmeyenler
hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden
uzaklaştırma işlemlerini
yapar. Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin veya bir
hakimin veya savcının
kadrosunun kaldırılması veya bir mahkemenin yargı
çevresinin değiştirilmesi
konusundaki tekliflerini karara bağlar. Ayrıca
Anayasa ve kanunlarla verilen
diğer görevleri yerine getirir.
Kurul
kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz.
Kurulun görevlerini yerine
getirmesi, seçim ve çalışma usulleriyle itiraz-
ların Kurul bünyesinde
incelenmesi esasları kanunla düzenlenir.
Adalet Bakanlığının merkez
kuruluşunda geçici veya sürekli olarak çalış-
tırılacak hakim ve savcıların
muvafakatlarını alarak atama yetkisi Adalet
Bakanına aittir.
Adalet
Bakanı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun ilk toplantısında onaya
sunulmak üzere gecikmesinde sakınca bulunan hallerde hizmetin aksamaması
için
hakim ve savcıları geçici yetki ile görevlendirebilir.
IV.
Sayıştay
Madde 160 - Sayıştay, genel ve katma bütçeli
dairelerin bütün gelir ve
giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet
Meclisi adına denetlemek ve
sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme
bağlamak ve kanunlarla verilen
inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini
yapmakla görevlidir. Sayıştayın
kesin hükümleri hakkında ilgililer yazılı
bildirim tarihinden itibaren onbeş
gün içinde bir kereye mahsus olmak üzere
karar düzeltilmesi isteminde
bulunabilirler. Bu kararlar dolayısıyla idari
yargı yoluna başvurulamaz.
Vergi,
benzeri mali yükümlülükler ve ödevler hakkında Danıştay ile Sayıştay
kararları arasındaki uyuşmazlıklarda Danıştay kararları esas alınır.
Sayıştayın kuruluşu, işleyişi, denetim usulleri, mensuplarının nitelikleri,
atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri ve diğer özlük
işleri,
Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla düzenlenir.
Silahlı
Kuvvetler elinde bulunan Devlet mallarının Türkiye Büyük Millet
Meclisi
adına denetlenmesi usulleri, Milli Savunma hizmetlerinin gerektirdiği
gizlilik esaslarına uygun olarak kanunla düzenlenir.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Mali ve Ekonomik Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Mali Hükümler
I.
Bütçe
A. Bütçenin hazırlanması ve uygulanması
Madde 161 - Devletin ve kamu iktisadi
teşebbüsleri dışındaki kamu
tüzel kişilerinin harcamaları, yıllık bütçelerle
yapılır.
Mali yıl başangıcı ile genel ve katma bütçelerin nasıl
hazırlanacağı ve
uygulanacağı kanunla belirlenir.
Kanun, kalkınma
planları ile ilgili yatırımlar veya bir yıldan fazla
sürecek iş ve hizmetler
için özel süre ve usuller koyabilir.
Bütçe kanununa, bütçe ile ilgili
hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz
B.Bütçenin görüşülmesi
Madde 162 - Bakanlar Kurulu, genel ve katma
bütçe tasarıları ile milli
bütçe tahminlerini gösteren raporu, mali yıl
başından en az yetmişbeş gün önce,
Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar.
Bütçe tasarıları ve rapor, kırk üyeden kurulu Bütçe Komisyonunda
incelenir. Bu komisyonun kuruluşunda, iktidar grubuna veya gruplarına en az
yirmibeş üye verilmek şartı ile, siyasi parti gruplarının ve bağımsızların
oranlarına göre temsili gözönünde tutulur.
Bütçe komisyonunun ellibeş
gün içinde kabul edeceği metin, Türkiye Büyük
Millet Meclisinde görüşülür ve
mali yıl başına kadar karara bağlanır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri,
Genel Kurulda, bakanlık ve daire
bütçeleriyle katma bütçeler hakkında
düşüncelerini, her bütçenin tümü
üzerindeki görüşmeler sırasında açıklarlar;
bölümler ve değişiklik
önergeleri, üzerinde ayrıca görüşme yapılmaksızın
okunur ve oya konur.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, bütçe kanunu
tasarılarının Genel
Kurulda görüşülmesi sırasında, gider artırıcı veya
gelirleri azaltıcı önerilerde
bulunamazlar.
C. Bütçelerde değişiklik
yapılabilme esasları
Madde 163 - Genel ve katma bütçelerle verilen
ödenek, harcanabilecek
miktarın sınırını gösterir. Harcanabilecek miktar
sınırının Bakanlar Kurulu
kararıyla aşılabileceğine dair bütçelere hüküm
konulamaz. Bakanlar Kuruluna
kanun hükmünde kararname ile bütçede değişiklik
yapmak yetkisi verilemez. Cari
yıl bütçesindeki ödenek artışını öngören
değişiklik tasarılarında ve cari ve
ileriki yıl bütçelerine mali yük
getirecek nitelikteki kanun tasarı ve teklif-
lerinde, belirtilen giderleri
karşılayabilecek mali kaynak gösterilmesi zorun-
ludur.
D. Kesinhesap
Madde 164 - Kesinhesap kanunu tasarıları,
kanunda daha kısa bir süre kabul
edilmemiş ise, ilgili oldukları mali yılın
sonundan başlayarak, en geç yedi ay
sonra Bakanlar Kurulunca Türkiye Büyük
Millet Meclisine sunulur. Sayıştay, genel
uygunluk bildirimini, ilişkin
olduğu kesinhesap kanunu tasarısının verilmesin-
den başlayarak en geç
yetmişbeş gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar.
Kesinhesap kanunu
tasarısı, yeni yıl bütçe kanunu tasarısıyla birlikte
Bütçe Komisyonu
gündemine alınır. Bütçe Komisyonu, bütçe kanunu tasarısıyla
kesinhesap
kanunu tasarısını Genel Kurula birlikte sunar, Genel Kurul,
kesinhesap
kanunu tasarısını, yeni yıl bütçe kanunu tasarısıyla beraber
görüşerek
karara bağlar.
Kesinhesap kanunu tasarısı ve genel uygunluk bildiriminin
Türkiye Büyük
Millet Meclisine verilmiş olması, ilgili yıla ait Sayıştayca
sonuçlandırılama-
mış denetim ve hesap yargılamasını önlemez ve bunların
karara bağlandığı anla-
mına gelmez.
E. Kamu iktisadi teşebbüslerinin
denetimi
Madde 165 - Sermayesinin yarısından fazlası
doğrudan doğruya veya
dolaylı olarak Devlete ait olan kamu kuruluş ve
ortaklıklarının Türkiye Büyük
Millet Meclisince denetlenmesi esasları
kanunla düzenlenir.
İKİNCİ BÖLÜM
Ekonomik Hükümler
I.
Planlama
Madde 166 - Ekonomik, sosyal ve kültürel
kalkınmayı, özellikle sanayiin
ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu
biçimde hızla gelişmesini, ülke
kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini
yaparak verimli şekilde kullanıl-
masını planlamak, bu amaçla gerekli
teşkilatı kurmak Devletin görevidir.
Planda milli tasarrufu ve üretimi
artırıcı, fiyatlarda istikrar ve dış
ödemelerde dengeyi sağlayıcı, yatırım
ve istihdamı geliştirici tedbirler
öngörülür; yatırımlarda toplum yararları
ve gerekleri gözetilir; kaynakların
verimli şekilde kullanılması hedef
alınır. Kalkınma girişimleri, bu plana göre
gerçekleştirilir.
Kalkınma
planlarının hazırlanmasına, Türkiye Büyük Millet Meclisince
onaylanmasına,
uygulanmasına, değiştirilmesine ve bütünlüğünü bozacak
değişikliklerin
önlenmesine ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
II. Piyasaların
denetimi ve dış ticaretin düzenlenmesi
Madde 167 - Devlet, para, kredi, sermaye, mal
ve hizmet piyasalarının
sağlıklı ve düzenli işlemlerini sağlayıcı ve
geliştirici tedbirleri alır;
piyasalarda fiilli veya anlaşma sonucu doğacak
tekelleşme ve kartelleşmeyi
önler.
Dış ticaretin ülke ekonomisinin
yararına olmak üzere düzenlenmesi amacıyla
ithalat, ihracat ve diğer dış
ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri
yükümlülükler dışında ek mali
yükümlülükler koymaya ve bunları kaldırmaya
kanunla Bakanlar Kuruluna yetki
verilebilir.
III. Tabii servetlerin ve kaynakların aranması ve
işletilmesi
Madde 168 - Tabii servetler ve kaynaklar
Devletin hüküm ve tasarrufu
altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi
hakkı Devlete aittir. Devlet bu
hakkını belli bir süre için, gerçek ve
tüzelkişilere devredebilir. Hangi tabii
servet ve kaynağın arama ve
işletmesinin, Devletin gerçek ve tüzelkişilerle
ortak olarak veya doğrudan
gerçek ve tüzelkişiler eliyle yapılması, kanunun
açık iznine bağlıdır.Bu durum-
da gerçek ve tüzelkişilerin uyması gereken
şartlar ve Devletçe yapılacak göze-
tim, denetim usul ve esasları ve
müeyyideler kanunda gösterilir.
IV. Ormanlar ve orman köylüsü
A.
Ormanların korunması ve geliştirilmesi
Madde 169 - Devlet, ormanların korunması ve
sahalarının genişletilmesi
için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır.
Yanan ormanların yerinde yeni
orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit
tarım ve hayvancılık yapılamaz.
Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir.
Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna
göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk
edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.
Ormanlara
zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez.
Ormanların
tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran
orman
suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok
etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına
alınamaz.
Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir
yarar
görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar
olduğu tespit
edilen yerler ile 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen
bakımından orman
niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik,
zeytinlik gibi
çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında
yarar olduğu tespit
edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu
olarak bulunduğu yerler
dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz.
B. Orman köylüsünün korunması
Madde 170 - Ormanlar içinde veya bitişiğindeki
köyler halkının kalkındı-
rılması, ormanların ve bütünlüğünün korunması
bakımlarından, ormanın göze-
tilmesi ve işletilmesinde Devletle bu halkın
işbirliğini sağlayıcı tedbirler-
le, 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen
bakımından orman niteliğini
tamamen kaybetmiş yerlerin değerlendirilmesi;
bilim ve fen bakımından orman
olarak muhafazasında yarar görülmeyen yerlerin
tespiti ve orman sınırları dışına
çıkartılması; orman içindeki köyler
halkının kısmen veya tamamen bu yerlere
yerleştirilmesi için Devlet eliyle
anılan yerlerin ihya edilerek bu halkın
yararlanmasına tahsisi kanunla
düzenlenir.
Devlet, bu halkın işletme araç ve gereçleriyle diğer
girdilerinin
sağlanmasını kolaylaştırıcı tedbirleri alır.
Orman içinden
nakledilen köyler halkına ait araziler, Devlet ormanı
olarak derhal
ağaçlandırılır.
V. Kooperatifçiliğin geliştirilmesi
Madde 171 - Devlet, milli ekonominin
yararlarını dikkate alarak,
öncelikle üretimin artırılmasını ve tüketicinin
korunmasını amaçlayan
kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri
alır.
(Son fıkra mülga: 23/7/1995 - 4121/15 md.)
VI. Tüketiciler
ile esnaf ve sanatkarların korunması
A. Tüketicilerin korunması
Madde 172 - Devlet, tüketicileri koruyucu ve
aydınlatıcı tedbirler alır,
tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini
teşvik eder.
B. Esnaf ve sanatkarların
korunması
Madde 173 - Devlet, esnaf ve sanatkarı
koruyucu ve destekleyici tedbirleri
alır.
BEŞİNCİ KISIM
Çeşitli
Hükümler
I. İnkılap kanunlarının korunması
Madde 174 - Anayasanın hiçbir hükmü, Türk
toplumunu çağdaş uygarlık
seviyesinin üstüne çıkarma ve Türkiye
Cumhuriyetinin laiklik niteliğini
koruma amacını güden, aşağıda gösterilen
inkılap kanunlarının, Anayasanın
halkoyu ile kabul edildiği tarihte
yürürlükte bulunan hükümlerinin, Anayasaya
aykırı olduğu şeklinde
anlaşılamaz ve yorumlanamaz:
1. 3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi
Tedrisat Kanunu;
2. 25 Teşrinisani 1341 tarihli ve 671 sayılı Şapka İktisası
Hakkında
Kanun;
3. 30 Teşrinisani 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve
Zaviyelerle
Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların
Men ve İlgasına
Dair Kanun;
4. 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk
Kanunu Medenisiyle kabul
edilen, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde
yapılacağına dair medeni nikah
esası ile aynı kanunun 110 uncu maddesi
hükmü;
5. 20 Mayıs 1928 tarihli ve 1288 sayılı Beynelmilel Erkamın Kabulü
Hakkında Kanun;
6. 1 Teşrinisani 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk
Harflerinin Kabul ve
Tatbiki hakkında Kanun;
7. 26 Teşrinisani 1934
tarihli ve 2590 sayılı Efendi, Bey, Paşa gibi
Lakap ve Unvanların
Kaldırıldığına dair Kanun;
8. 3 Kanunuevvel 1934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı
Kisvelerin
Giyilemeyeceğine Dair Kanun.
ALTINCI KISIM
Geçici
Hükümler
Geçİci Madde 1 - Anayasanın halkoylaması
sonucu, Türkiye Cumhuriyeti
Anayasası olarak kabul edildiğinin usulünce
ilanı ile birlikte, halkoylaması
tarihindeki Milli Güvenlik Konseyi Başkanı
ve Devlet Başkanı, Cumhurbaşkanı
sıfatını kazanarak, yedi yıllık bir dönem
için, Anayasa ile Cumhurbaşkanına
tanınan görevleri yerine getirir ve
yetkileri kullanır. 18 Eylül 1980 tarihinde
Devlet Başkanı olarak içtiği and
yürürlükte kalır. Yedi yıllık sürenin sonunda
Cumhurbaşkanlığı seçimi
Anayasada öngörülen hükümlere göre yapılır.
Cumhurbaşkanı, ilk genel
seçimler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi
toplanıp; Başkanlık Divanı
oluşuncaya kadar, 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı
Kanunla teşekkül etmiş
olan Milli Güvenlik Konseyinin Başkanlığını da yürütür.
İlk milletvekili
genel seçimleri sonunda Türkiye Büyük Millet Meclisi
toplanıp göreve
başlayıncaya kadar geçecek süre içinde, Cumhurbaşkanlığının
herhangi bir
surette boşalması halinde, Milli Güvenlik Konseyinin en kıdemli
üyesi,
Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp Anayasaya göre yeni
Cumhurbaşkanını
seçinceye kadar, Cumhurbaşkanına vekalet eder ve O'nun
Anayasadaki bütün
görevlerini yerine getirir ve yetkilerini kullanır.
Geçici Madde 2 - 12 Aralık 1980 gün ve 2356
sayılı Kanunla kuruluşu
gösterilen Milli Güvenlik Konseyi, Anayasaya dayalı
olarak hazırlanacak Siyasi
Partiler Kanunu ile Seçim Kanununa göre yapılacak
ilk genel seçimler sonucu
Türkiye Bü-
*
yük
Millet Meclisi toplanıp Başkanlık Divanını oluşturuncaya kadar 2324 sayılı
Anayasa Düzeni Hakkında Kanun ve 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında
Kanunlara
göre görevlerini devam ettirir.
Anayasanın kabulünden sonra
2356 sayılı Kanunun 3 üncü maddesindeki Milli
Güvenlik Konseyi
Üyeliklerinden birisinin herhangi bir nedenle boşalması
halinde doldurulması
usulüne ilişkin hüküm uygulanmaz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp
göreve başladıktan sonra, Milli
Güvenlik Konseyi, altı yıllık bir süre için
Cumhurbaşkanlığı Konseyi haline
dönüşür ve Milli Güvenlik Konseyi Üyeleri,
Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyesi
sıfatını alırlar. Milli Güvenlik Konseyi
üyesi olarak 18 Eylül 1980 tarihinde
içtikleri and yürürlükte kalır.
Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyeleri, Anayasada
Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyelerinin haiz bulundukları özlük hakları ile
dokunulmazlığına sahip
olurlar. Altı yıllık süre sonunda Cumhurbaşkanlığı
Konseyinin hukuki varlığı
sona erer.
Cumhurbaşkanlığı Konseyinin görevleri şunlardır:
a) Türkiye
Büyük Millet Meclisince kabul edilerek Cumhurbaşkanlığına
gönderilen,
Anayasada yazılı temel hak ve hürriyetlere ve ödevlere, laiklik
ilkesine,
Atatürk inkılaplarının, milli güvenliğin ve kamu düzeninin
korunmasına,
Türkiye Radyo - Televizyon Kurumuna, Milletlerarası andlaşmalara,
dış
ülkelere silahlı kuvvet gönderilmesine ve yabancı kuvvetlerin Türkiyeye
kabulüne, olağanüstü yönetime, sıkıyönetim ve savaş haline dair kanunlar ile
Cumhurbaşkanınca gerekli görülen diğer kanunları Cumhurbaşkanına tanınan
onbeş
günlük sürenin ilk on günü içinde incelemek;
b) Cumhurbaşkanının
istemi ve tespit edeceği süre içinde:
Milletvekili genel seçimlerinin
yenilenmesine, olağanüstü yönetim
yetkisinin kullanılmasına ve alınacak
tedbirlere, Türkiye Radyo - Televizyon
Kurumunun yönetim ve gözetimine,
gençliğin yetiştirilmesine ve Diyanet İşlerinin
düzenlenmesine ilişkin
konuları incelemek ve görüş bildirmek;
c) Cumhurbaşkanının istemine göre, iç
ve dış güvenlik ile gerekli görülen
diğer konularda inceleme ve araştırma
yapmak ve sonuçlarını Cumhurbaşkanına
sunmak.
Geçici Madde 3 - Anayasaya göre yapılacak ilk
milletvekili genel seçimi
sonucunda Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp,
Başkanlık Divanını
oluşturması ile birlikte:
a) 27 Ekim 1980 gün ve 2324
sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun,
b) 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı
Milli Güvenlik Konseyi Hakkında
Kanun,
c) 29 Haziran 1981 gün ve 2485
sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanun,
Yürürlükten kalkar ve Milli Güvenlik
Konseyi ile Danışma Meclisinin hukuki
varlıkları sona erer.
Geçici Madde 4 - (Mülga: 17/5/1987 - 3361/4 md.)
Geçici Madde 5 - Yapılacak ilk milletvekili
genel seçimi sonucunun Yüksek
Seçim Kurulunca ilanını takip eden onuncu gün,
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Ankara'da, Türkiye Büyük Millet Meclisi
binasında, saat 15.00 de kendiliğinden
toplanır. Bu toplantıya en yaşlı
Milletvekili Başkanlık eder. Bu toplantıda
milletvekilleri andiçerler.
*
Geçici Madde 6 - Anayasaya göre kurulan
Türkiye Büyük Millet Meclisinin
toplantı ve çalışmaları için kendi
içtüzükleri yapılıncaya kadar, Millet
Meclisinin 12 Eylül 1980 tarihinden
önce yürürlükte olan İçtüzüğünün, Anayasaya
aykırı olmayan hükümleri
uygulanır.
Geçici Madde 7 - İlk milletvekili genel seçimi
sonunda, Türkiye Büyük
Millet Meclisi toplanıp, yeni Bakanlar Kurulu
kuruluncaya kadar, iş başında olan
Bakanlar Kurulunun görevi devam eder.
Geçici Madde 8 - Anayasa ile kabul edilmiş
olan yeni organ, kurum ve
kurulların kuruluş, görev, yetki ve işleyişleri
ile ilgili kanunlarla,
Anayasada konulması veya değiştirilmesi öngörülen
diğer kanunlar, Anayasanın
kabulünden başlayarak Kurucu Meclisin görev
süresi içerisinde, bu süre
içerisinde yetiştirilemeyenler, seçimle gelen
Türkiye Büyük Millet Meclisinin
ilk toplantısını izleyen bir yıl sonuna
kadar çıkartılır.
Geçici Madde 9 -İlk genel seçimler sonucu
toplanacak Türkiye Büyük
Millet Meclisinin Başkanlık Divanı kurulduktan
sonra altı yıllık süre içinde
yapılacak Anayasa değişikliklerini
Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet
Meclisine geri gönderebilir. Bu takdirde
Türkiye Büyük Millet Meclisinin geri
gönderilen Anayasa değişikliği
hakkındaki kanunu, aynen kabul edip tekrar
Cumhurbaşkanına gönderebilmesi,
üye tamsayısının dörtte üç çoğunluğunun oyu ile
mümkün olabilir.
Geçici Madde 10 - Mahalli İdare seçimleri en
geç Türkiye Büyük Millet
Meclisinin ilk toplantısını izleyen bir yıl içinde
yapılır.
Geçici Madde 11 - Anayasanın halkoyu ile kabul
edildiği tarihte Anayasa
Mahkemesi asıl ve yedek üyesi olanların kadroları
ile görevleri devam eder.
Bunlardan Anayasa Mahkemesince belli görevlere
seçilenlerin bu suretle kazanmış
oldukları sıfatları saklı kalır.
Anayasa Mahkemesi asıl üye sayısı onbire ininceye kadar boşalan asıl üye
kadrosuna, asıl ve yedek üye sayısı toplamı onbeşe ininceye kadar da boşalan
yedek üye kadrosuna seçim yapılmaz. Anayasa Mahkemesinin yeni düzenlemeye
intibakı sağlanıncaya kadar asıl üye sayısının onbirden, asıl ve yedek üye
sayıları toplamının onbeşden aşağı düşmesi nedeniyle yapılacak seçimlerde bu
Anayasanın kabul ettiği esasa ve sıraya uyulur.
Anayasa Mahkemesi asıl
üye sayısı onbire ininceye kadar dava ve işlerde
22/4/1962 gün ve 44 sayılı
Kanunun öngördüğü toplanma yeter sayısı uygulanır.
Geçici Madde 12 - 13/5/1981 gün ve 2461 sayılı
Hakimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu Kanununun geçici 1 inci maddesi uyarınca
Yargıtay ve Danıştaydan
Kurulun asıl ve yedek üyeliğine; 1730 sayılı
Yargıtay Kanununa 25/6/1981 gün ve
2483 sayılı Kanunla eklenen geçici madde
uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı ile
Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine;
6/1/1982 gün ve 2575 sayılı Danıştay Kanununun
geçici 14 üncü maddesinin
ikinci fıkrası uyarınca Danıştay Başkanlığına,
Başsavcılığına,
başkanvekilliklerine ve daire başkanlıklarına, Devlet
Başkanınca seçilmiş
bulunanlar, seçildikleri dönem için bu görevlerine devam
ederler.
6/1/1982 gün ve 2576 sayılı Kanunun geçici maddelerinin idari mahkemeler
Başkan ve üyeliklerine atamalara ilişkin hükümleri de saklıdır.
Geçici Madde 13 - Hakimler ve Savcılar Yüksek
Kuruluna Yargıtaydan
seçilmesi gereken bir asıl ve bir yedek üyenin
seçimleri Anayasa'nın yürürlüğe
girdiği tarihi izleyen yirmi gün içinde
yapılır.
Seçilen üyeler göreve başlayıncaya kadar Kurul, toplantı yeter
sayısını
oluşturacak yedek üyenin katılmasıyla çalışmalarını yapar.
Geçici Madde 14 - Sendikaların gelirlerini
Devlet bankalarında muhafaza
etmelerine ilişkin yükümlülükleri, Anayasanın
yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren en geç iki yıl içinde yerine getirilir.
Geçici Madde 15 - 12 Eylül 1980 tarihinden,
ilk genel seçimler sonucu
toplanacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin
Başkanlık Divanını oluşturuncaya
kadar geçecek süre içinde, yasama ve
yürütme yetkilerini Türk milleti adına
kullanan, 2356 sayılı Kanunla kurulu
Milli Güvenlik Konseyinin, bu Konseyin
yönetimi döneminde kurulmuş
hükümetlerin, 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında
Kanunla görev ifa eden
Danışma Meclisinin her türlü karar ve tasarruflarından
dolayı haklarında
cezai, mali veya hukuki sorumluluk iddiası ileri sürülemez ve
bu maksatla
herhangi bir yargı merciine başvurulamaz.
Bu karar ve tasarrufların idarece
veya yetkili kılınmış organ, merci ve
görevlilerce uygulanmasından dolayı,
karar alanlar, tasarrufta bulunanlar ve
uygulayanlar hakkında da yukarıdaki
fıkra hükümleri uygulanır.
Bu dönem içinde çıkarılan kanunlar, kanun
hükmünde kararnameler ile 2324
sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun uyarınca
alınan karar ve tasarrufların
Anayasaya aykırılığı iddia edilemez.
Geçici Madde 16 - Anayasanın halkoylamasına
ilişkin oy verme kütüğünde ve
sandık listesinde kaydı ve oy kullanma
yeterliği bulunduğu halde hukuki veya
fiili herhangi bir mazereti olmaksızın
halkoylamasına katılmayanlar, Anayasanın
halkoylamasını takip eden beş yıl
içinde yapılacak genel ve ara seçimleri ile
mahalli seçimlere ve diğer
halkoylamalarına katılamazlar, seçimlerde aday
olamazlar.
YEDİNCİ KISIM
Son HükÜmler
I. Anayasanın değiştirilmesi, seçimlere ve
halkoylamasına katılma:
Madde 175 - (Değişik: 17/5/1987-3361/3 md.)
Anayasanın değiştirilmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en
az üçte biri tarafından yazıyla teklif edilebilir. Anayasanın değiştirilmesi
hakkındaki teklifler Genel Kurulda iki defa görüşülür. Değiştirme teklifinin
kabulü Meclisin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla
mümkündür.
Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki tekliflerin görüşülmesi ve
kabulü, bu
maddedeki kayıtlar dışında, kanunların görüşülmesi ve kabulü
hakkındaki
hükümlere tabidir.
Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliklerine
ilişkin kanunları, bir daha
görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine
geri gönderebilir. Meclis, geri
gönderilen Kanunu, üye tamsayısının üçte iki
çoğunluğu ile aynen kabul ederse
Cumhurbaşkanı bu Kanunu halkoyuna
sunabilir.
Meclisce üye tamsayısının beşte üçü ile veya üçte ikisinden az
oyla kabul
edilen Anayasa değişikliği hakkındaki Kanun, Cumhurbaşkanı
tarafından Meclise
iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmi
Gazetede yayımlanır.
Doğrudan veya Cumhurbaşkanının iadesi üzerine, Meclis
üye tamsayısının
üçte iki çoğunluğu ile kabul edilen Anayasa değişikliğine
ilişkin kanun veya
gerekli görülen maddeleri Cumhurbaşkanı tarafından
halkoyuna sunulabilir.
Halkoylamasına sunulmayan Anayasa değişikliğine
ilişkin Kanun veya ilgili
maddeler Resmi Gazetede yayımlanır.
Halkoyuna sunulan Anayasa
değişikliklerine ilişkin kanunların yürürlüğe
girmesi için, halkoylamasında
kullanılan geçerli oyların yarısından çoğunun
kabul oyu olması gerekir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların
kabulü sırasında, bu Kanunun halkoylamasına sunulması halinde, Anayasanın
değiştirilen hükümlerinden, hangilerinin birlikte hangilerinin ayrı ayrı
oylanacağını da karara bağlar.
Halkoylamasına, milletvekili genel ve ara
seçimlerine ve mahalli genel
seçimlere iştiraki temin için, kanunla para
cezası dahil gerekli her türlü
tedbir alınır.
II. Başlangıç ve kenar
başlıklar
Madde 176 - Anayasanın dayandığı temel görüş
ve ilkeleri belirten
başlangıç kısmı, Anayasa metnine dahildir.
Madde
kenar başlıkları, sadece ilgili oldukları maddelerin konusunu ve
maddeler
arasındaki sıralama ve bağlantıyı gösterir. Bu başlıklar, Anayasa
metninden
sayılmaz.
III. Anayasanın yürürlüğe girmesi
Madde 177 - Bu Anayasa, halkoylaması sonucu
kabul edilip Resmi Gazetede
yayımlanması ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
olur ve aşağıda gösterilen
istisnalar ile bu istisnaların yürürlüğe
girmesine ait hükümler dışında
bütünüyle yürürlüğe girer.
a) İKİNCİ
KISIM II. Bölümdeki; kişi hürriyeti ve güvenliği, basın ve
yayımla ilgili
hükümler, toplantı hak ve hürriyetleri,
III. Bölümdeki çalışma ile ilgili
hükümler, toplu iş sözleşmesi, grev
hakkı ve lokavt ile ilgili hükümler,
Bu hükümler yeni kanunları çıkarıldığında veya mevcut kanunlarda değişiklik
yapıldığında ve her halde en geç Türkiye Büyük Millet Meclisi göreve
başladığında yürürlüğe girer. Ancak bu hükümler yürürlüğe girinceye kadar
mevcut
kanunlar ve Milli Güvenlik Konseyinin bildiri ve kararları uygulanır.
b) İKİNCİ KlSIM'daki; siyasi faaliyette bulunma hakları ile siyasi
partilerle ilgili hükümler, bunlara dayalı olarak yeniden hazırlanacak
Siyasi
Partiler Kanununun;
Seçme ve seçilme hakkı ise yine bu hükümlere
dayalı olarak hazırlanacak
Seçim Kanununun;
Yayımlanması ile yürürlüğe
girer.
c) ÜÇÜNCÜ KISIM'daki; yasama ile ilgili hükümler;
Bu hükümler ilk
milletvekili genel seçimi sonucunun ilanı ile birlikte
yürürlüğe girer.
Ancak bu bölümdeki Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve
yetkilerine
ilişkin hükümleri, 29 Haziran 1981 gün ve 2485 sayılı Kurucu Meclis
Hakkında
Kanun hükümleri saklı kalmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi göreve
başlayıncaya kadar Milli Güvenlik Konseyince yerine getirilir.
d) ÜÇÜNCÜ
KISIM'daki; Cumhurbaşkanı başlığı altındaki görev ve yetkileri
ile Devlet
Denetleme Kurulu, Bakanlar Kurulu başlığı altındaki tüzükler, Milli
Savunma,
olağanüstü yönetim usulleri, idare başlığı altındaki mahalli idareler
ile
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu hariç diğer hükümler ve Devlet
Güvenlik Mahkemeleri hariç yargıya ilişkin bütün hükümler Anayasanın
halkoylaması Sonucunda kabulünün Resmi Gazetede ilanı ile birlikte yürürlüğe
girer. Cumhur-
başkanı ve
Bakanlar Kuruluna ait yürürlüğe girmeyen hükümler Türkiye Büyük Mil-
let
Meclisinin göreve başlaması ile, mahalli idareler ile Devlet Güvenlik Mah-
kemelerine ilişkin hükümler ise ilgili kanunların yayımlanması ile yürürlüğe
girer.
e) Anayasanın halkoylaması sonucu kabulünün ilanıyle birlikte
yürürlüğe
girecek hükümleri ve mevcut ve kurulacak kurum, kuruluş ve
kurullar için yeniden
kanun yapılması veya mevcut kanunlarda değişiklik
yapılması gerekiyorsa bunlara
ilişkin işlemler mevcut kanunların Anayasaya
aykırı olmayan hükümleri veya
doğrudan Anayasa hükümleri, Anayasanın 11 inci
maddesi gereğince uygulanır.
f) Kesinhesap kanunu tasarılarının
görüşülme usulünü düzenleyen 164 üncü
maddenin ikinci fıkrası hükmü 1984
yılından itibaren uygulanmaya başlanır.
18/10/1982 TARİHLİ VE 2709
SAYILI KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER:
1 - 23/7/1995 tarih ve 4121 sayılı
Kanunun hükmüdür.
Madde 16 - Bu Kanunun halkoylamasına sunulması
halinde,
1 inci maddesi,
2,3, 13 ve 15 inci maddeleri birlikte,
4 üncü maddesi,
5 inci maddesi,
6, 7 ve 14 üncü
maddeleri birlikte,
8 inci maddesi ve 17 nci maddesinin ilk fıkrası
birlikte,
9 ve 10 uncu maddeleri birlikte,
11 inci maddesi,
12 nci maddesi,
Ayrı ayrı oylanır.
Halkoylaması, ilk
milletvekili genel seçimi ile birarada yapılır.
2709
SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN
YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ
GÖSTERİR LİSTE
Kanun Yürürlüğe
No. Farklı tarihte yürürlüğe giren
maddeler giriş Tarihi
-----
------------------------------------------------- --------------------
3361
2 nci maddesi İlk milletvekili
genel seçiminde
Diğer hükümleri
18/5/1987
3913 10/7/1993
4121 8 inci maddesi İlk milletvekili
genel seçiminin
başlangıcı tari-
hinden itibaren
Diğer hükümleri
26/7/1995